Lily' s
"Umarım bu sefer başını belaya sokmazsın."
James ile ortak salonda oturuyorduk. -Yine çok yakışıklıydı ve çok tatlı- Yarınki quiddtich maçı için yaptığı toplantıdan sonra biraz daha konuşmak için fırsat kolluyordum ama maça uykusuz girmesini de istemiyordum. Bir de yarın yine bir belaya bulaşmasını. Çünkü kendisi bela çekici gibi.
Ben niye yıllardır olmadığım kadar bu aralar mutluyum ? Tabii ki cevap James. Gerçekten çok mutluyum. Hem de çok.
"Bunu başarmamın çok zor olduğunu biliyorsun." Dediğinde odaklandığım gözlüklerinden gözlerimi aldım ve James'a döndüm.
Ona kızıyormuş gibi baktım.
Bununla birlikte James dudaklarını büzdü."Tamam senin için deneyeceğim." Diye ekledi. Ondan hala ayrılmak istemediğim için havadan sudan konuşmaya başladım.
"Noel de yaklaşıyor."
James tek kaşını kaldırdı, saçımla oynamaya devam ederken bana baktı ve çapkınca sırıttı.
"Lily-çiçeğim, yoksa bana gelmek istediğini mi söylüyorsun ?"
Ona hafifçe vurdum ve güldüm. Anladığı şeye bak.
"Aptallaşma James, sadece yaklaştığını söyledim."
James emin olmak istediği şeyi sordu.
"Sık sık buluşuyoruz değil mi ?"
Umarım bulaşabilirdik. Özlerdim yoksa. Ya da yok ya hemen özlemem.
"Orasını göreceğiz Potter."
"Umarım sonsuza dek görürüz Mrs Potter."
Dediğiyle birlikte yüzümü buruştururken o kahkaha attı.
Onunla geçirmiş olduğum güzel saatlerden sonra yatakhaneye döndüm. Zor da olsa ayrılmıştık. Saate baktığımda, çok geç olduğunu anladım. Kate ve Mary uyumuş, Marlene ise yatağına oturmuş çiçek kokluyordu. Evet çiçek kokluyordu, ne alaka ?"Marlene iyi misin ? Niye çiçekle aşk yaşıyorsun ?"
Marlene söylediklerimle irkildi ve hayal dünyasından çıkmış olmalı ki cevap verdi.
"Bu normal bir çiçek değil Lil."
Ben merakla yanına oturdum. Anlatmaya devam edecekken, içeri Avery girdi. Ama Marlene umursamadan anlatmaya devam etti.
"Bunları bana Sirius verdi."
O sırada kapı öyle bir çarpıldı ki Mary uyanıp etrafa baktı. Sonra küfredip tekrar yattı. Kapıyı sinirle çarpan da Avery'di. Hızla yatağına doğru ilerledi. İyi gözükmüyordu. En az bugünkü kadar solgundu. Oysa yemekte gayet iyi görmüştüm. Aman bana ne ?
Marlene bana doğru fısıldadı.
"Kapıyı kıracak gıcık."Marlene upuzun saçlarını savurdu ve bana sormakla sormamak arasında kalmış bir halde sormaya devam etti.
"Lil, Sen bilirsin. Sirius'un şu an sevgilisi var mı ?"
Ona şaşkınlıkla baktım. Çiçeklerden ne ara konu buraya geldi ? Bir de bodoslama sordu.
"Neden sordun? Ayrıca anlayalım yani!"
Marlene hafif kızardı.
"Ondan hoşlandığımı biliyorsun."Evet sonunda itiraf gelmişti. Bu uzamıştı bile. Aslında bence Sirius'ta ona karşı boş değil.
"O da senden hoşlanıyor bence."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lyraus ||The Marauders (Sirius Black)
FanficKaranlığın hakim olduğu yıllarda, Hogwarts'ın çapulcular sayesinde daha da güzelleşen yedi döneminin sonuna yaklaştık. Birbirlerine katlanamayan Sirius Black ve Hailey Avery. Hala Lily Evans'ın peşinde koşmaya devam eden James Potter. James'a göre k...