Sirius' s"Bence o çok sevdiği saçlarını balkabağı suyuna sokalım ve yapış yapış olunca çikolata kurbağalarla saralım. Belki uyanır!"
James'ın sesiyle zorlanarak uyandım.
Gözlerimi açıp kapayarak zar zor konuştum."Senin ne iğrenç bir hayal gücün var çatalak ? Tutmasalar crucio yaparak uyandıracaksın!"
James kıyafetlerimi elime tutuşturdu ve "Düşünmedim değil ama bu genç yaşımda azkabana tıkılmak istemem. Hele Lily'le kavuşamadan asla." Dedi.
Remus'un şu an bana baktığına emindim ama ben bakmadım. Dün geceyle ilgili hatırladığım tek tük şeylerden biri buydu. Dün gece demişken fazla kaçırmıştım galiba. Kafam zonkluyordu.
Banyodan çıktıktan sonra "Ne diye sabahki dersin boş olduğu gün beni erkenden uyandırıyorsunuz ?"diye haklı bir sitemde bulundum.
Bana inanamayarak baktılar. Bakmaya devam ettiler, ettiler ve cevap benim de beynime şimşek hızıyla indi. Bugün plan yapacaktık. Anlaşılan Remus anlatmıştı. James masanın üstünde, Peter yerde bağdaş kurarak oturmuş, Remus ise ayakta kollarını birleştirmiş bana bakıyordu.
"Bana Severus Snape'mişim gibi bakmayın. Şimdi hatırladım. Kafamın zonklamasından kendi sesimi mi duyuyorum ben ?"
Aynanın karşısına geçip saçımı düzeltirken Remus yatağıma oturdu. Plandan yana huzursuz gibiydi.
"Dün gece seni yatırdıktan sonra Peter ve James geldi.Konuştuklarımızı kısaca anlattım. Tabi sen bu sırada uyurken durmadan 'Bekle beni Voldy gökyüzünün en parlak yıldızı seni yenmeye geliyor' diye sayıkladığın için kısaca anlatmak durumunda kaldım."
Altta kalmamak için "En azından güzel ve mantıklı bir rüya. Bay Potter gibi kızıl saçlı bir kız,Bay Lupin gibi çikolata kaplı kitap,Bay Pettigrew gibi kocaman bir pasta göreceğime Sirius Orion Black gibi büyücüler dünyasına adımı kalıcı bir şekilde yazdıracak olan rüyalar görürürüm daha iyi." dedim.
James üstten bakan bir ifadeyle bilmişçe konuştu.
"Bunu söyleyen de haftada beş tane kızla çıkmayan biri olsa inanacağım."
Remus yüzünü buruşturarak
"Çikolata kaplı kitap mı, ne alaka ?" diye sordu. Aynadan kafamı hızla ona çevirerek söyledim."Böyle bir hayalin olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu yüzden biçim değiştirmeye bu kadar meraklısın Bay aylak."
Remus hariç hepimiz gülüyorduk. Bu sözüm üzerine Remus yastığımı alıp bana fırlattı. Yana çekildiğim için yastık James'a gitti. Bu sefer James hariç hepimiz güldük. Derken Remus elindeki garip cisimle yüzündeki iğrenmiş ifadeyle sordu.
"Bu benim kayıp çorabım değil mi ? Yastığının altında ve bunca gündür orada ne işi var ?"
Anlaşılan garip cisim çoraptı. Hatırlamaya çalışıp cevap verdim.
"Bir büyüyü denerken kalmış olmalı ne bileyim ben?"
Remus onu oradan alıp çöpe gönderdi.
"Belki de saçma sayıklamalarının nedeni budur."
O şu an görmese de göz devirdim. James, Peter'ın omzuna vurdu ve sordu. Bence daha çok öldürmeye çalıştı. O nasıl bir vuruştu ?
"Mcgonagall'a söyleyelim de seni arayıcılıktan vuruculuğa alsın. Bludger de -özellikle Slytherin de ki Collins 'e- kafalarına bu şiddetle atarsan kesin kazanmış oluruz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lyraus ||The Marauders (Sirius Black)
Hayran KurguKaranlığın hakim olduğu yıllarda, Hogwarts'ın çapulcular sayesinde daha da güzelleşen yedi döneminin sonuna yaklaştık. Birbirlerine katlanamayan Sirius Black ve Hailey Avery. Hala Lily Evans'ın peşinde koşmaya devam eden James Potter. James'a göre k...