22.Bölüm (Part 2): Quiddtich Zamanı

1.3K 110 55
                                    


"Geç kalmadım değil mi ?"

Hepimiz şok olmuştuk. Ona doğru bakakaldık.

☆☆☆☆☆☆

Hailey Avery, Gryffindor quiddtich kıyafetleri içinde karşımızda duruyordu. Bakakalmıştım. Yanıma baktığımda diğerlerinde aynı durumda olduğunu anladım.

Seçmelere gelmişti. Bizim takım seçmelerine? Gryffindor ?

Benim algılamaya çalıştığım esnada Mary, kollarını göğsünde birleştirip sinir edici gülümsemesi ile konuştu.

"Geç kaldın. Seçtik bile."

Daha seçmemiştik ama böyle söylemesi daha iyiydi. Algılamaya çalışmayı bırakıp anladığımda ben de sözünü devam ettirdim.

"Sen zaten seçilmezdin!"

Gözünü Mary' den alıp bana döndü. Tek kaşını kaldırdı ve 'ya öyle mi göreceğiz Black' der gibi baktı.

Sözümü onun yaptığı bakışı taklit ederek ukalaca devam ettirdim.

"Çünkü binasını sevmeyen biri binası için oynayacak. Hem de slytherindeki arkadaşlarına karşı. Biz de buna inanıp seni takıma alacağız. Ajan olarak falan mı gönderdiler seni ? Oyunu manipüle et diye falan. Ya da kavga ettin de inadından ?"

Bu dediklerimle sinirlendi. Islanıp yüzüne yapışmış saçlarını sertçe önünden çekti. Bizimkilere baktığımda yüz ifadelerinden benim gibi düşündüklerini anladım. İnkar edecekti. Ama bu böyleydi. Herkes bunu biliyordu. Konuşmaya başladı.

"Öncelikle benim takıma girip girmememe sen değil, Potter karar verecek."

Ona 'Potter demek ben demek zaten' bakışı attım. Şu kıza bak ya, adamotları bile bunun yanında sevimli kalır.

Böyle deyince birden aklıma, animagus olmak için bir ay boyunca adamotunun yaprağını ağzında tutmamız geldi. Zor günlerdi ama atlattık. Hem de başarıyla.

Avery nefes aldı ve hepimize tek tek bakarak konuşmaya başladı.

"Böyle diyeceğinizi biliyordum. Düşündüğünüzü de. Ama ben quiddtich hastasıyım. Oynamak istiyorum. Hem de deli gibi. Gururumu ayaklar altına alıp geldim. Çünkü siz beni sevmiyorsunuz, ben sizi. Hogwarts'a gelmeden önce hep slytherin quiddtich takımında olucam derdim. Ama olamadım. Arkadaşlarımla rakip olmak beni zorlayacak ama bu oynamamı engelleyemez. Kendime güveniyorum ve şu oynayanların hepsinden iyi, çok çok iyi olduğuma eminim."

Avery bizi şaşırtmaya devam ediyordu. Remus şu an hepimizin merak ettiği soruyu dillendirdi.

"Bunca sene katılmamışken, neden bu sene gelmek istiyorsun peki ?"

"Çünkü dayanabileceğimi düşündüm. İstemediğim insanlardan uzak durmak için oynamamayı düşündüm. Her sene içim gidiyordu. Maçları bile izleyememeye başlamıştım. Ama bu sene dayanamadım. Çünkü son senem ve bir daha bu zamanlara geri dönemeyeceğim."

Sonra soluklandı ve Mary'i işaret etti.

"Benim bu kızdan ne farkım var?" Kenarda durup yeni seçmiş olduğumuz kızı işaret etti. "Ya da şundan!"

"Buna kolay karar vermedim. Düşündüm.Ben de sizinle aynı ortamda bulunmaktan nefret ediyorum ama bundan benim de çıkarlarım olacak. Yani karşılıklı."

Çıkarının az önce söylediğim değilse, ne olduğunu düşündüm. Ama aklıma bir şey gelmedi. Ona güvenmeli miyiz, güvenmemeli miyiz saptayamıyorum.

Lyraus ||The Marauders (Sirius Black)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin