37.Bölüm: Slughorn ?

911 83 5
                                    

Remus's :

"Fena gözükmüyorum değil mi ?"

Balo günü gelip çatmıştı. Kırışan gömleğimi düzelttikten sonra bizimkilere dönmüştüm. Bu partiye gitmeyi o kadar istemiyorum ki... ama gitmek zorundayım. Zaten artık gidememe gibi bir imkanım yok. Çünkü kıza söz verdim. Oflayarak pelerinimi giymeye çalıştım.

James kravatını düzeltiyordu. Sonra bağlayamadı ve sinirlenip yere attı. Zaten gelmek için o kadar istekliydi ki (!) yerinden zor kaldırmıştık. Sirus ise yatakta ağzına fındık atarak, James ve beni izliyordu. Peter da kitap okuyordu. Evet kitap. Kendini geliştirmeye karar vermiş. Bunun çok uzun sürmeyeceğine eminim.

Sirius ağzındakini yemeyi bitirdi ve bana cevap verdi.

"Mükemmelsin aylak. Bence partiye beni de al. Yalvarırım birlikte gidelim."

James bu sözüne sesini incelterek cevap verdi.

"Ah tamam tabii ki ben de gelmeyi isterim."

Sirus ve James'ın yaptığı küçük tiyatro karşında hayretle alkış tuttum. Akılları sıra Jade Bright ve benim konuşmamı taklit ediyorlardı. Gülmeye başladılar.

Sinirle kahkahalarını böldüm. Ve konuyu değiştirmeye çalıştım.

"Kesin şunu! Çatalak hazır değil misin daha?"

James kendini bir koltuğa attı ve uyuyormuş gibi yapmaya başladı. Sirius ise ona deli gibi gülüyordu. Yine bir şeyler içti galiba bu.

"Gelmicem ben Remus amca ya gelmicem!" Anlaşılan birlikte içmişlerdi.

"Onu bana değil Lily teyzene söyle canım."
James yüzünü buruşturdu. Sirius ise daha çok gülmeye başladı.

"Ayrıca sen öğrenci başkanısın mutlaka orada olmalısın!"

"Offfffffff!" James zorla ayağa kalktı ve aynada saçını şekillendirmeye çalıştı. Ve Sirius' a göz kırpıp konuştu.

"Neyse gidip biraz gözükeyim kanka sonra bir yolunu bulur kaçarım." Gözlerimi devirip ona döndüm. Ve pelerinini fırlattım.

"O yolu bulursan bana da söyle şayet ben de çok memnun değilim." Bu sefer o göz devirdi. Bu sırada boğuk bir ses duydum. Sirius kafasını ne ara yastığa gömmüştü bilmiyorum ama uyumaya çalışıyor gibiydi.

"Hadi gidin abii yaaa! Bi susmadınız." Ona dönüp sordum.

"Sen ne yapacaksın?" Bana dönüp sinirle cevap verdi. Pek bir agresif zaten.

"Napabilirim? Uyuyacağım tabii ki."
Hatırladıklarımla gülerek konuştum.

"Uyursun canım kardeşim uyursun." James ta bu sözüm üzerine hatırladı ve Sirius' a döndü.

"Bu gece cezan var değil mi senin ?"

Mcgonagall geçen gün öğleden sonra Sirius' u odasına çekmiş ve iki saat azarlamıştı. Ardından da Filch ile birlikte bahçeyi kuş tüylerinden temizleme görevi vermişti. Ve asa yardımı olmadan. Buna iki saat gülmüştük. Sirius çeşitli planlarla kurtulmaya çalışmıştı ama başaramamıştı.
Şimdi de doğal olarak gitmemek istiyordu.

Patiayak, omuz silkti arkasını döndü ve cevapladı.

"Gitmicem cezaya falan!" Hemen yanına gittim.

"Saçmalama! Mcgonagall peşini bırakmaz. Kolay bir şey değil mi zaten yap gitsin." Sirius pes ederek ayağa kalktı ve giyinmeye başladı. Aynı zamanda söyleniyordu.

Lyraus ||The Marauders (Sirius Black)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin