Hailey's:
Lily'nin partisinde, James ve Sirius'un kim en uzağa koşabilir yarışması yaparken pencereye toslayıp yere düştükleri esnada Kate yanıma yaklaştı. Ödevi istemesiyle de aklıma yaklaşık iki ay önce Narcissa'da unuttuğum ders notları geldi. Sanırım teslim tarihine iki gün kalmıştı. Yüzümü buruşturdum. Yarın onları geçirmem gerekiyordu. Sirius'a söyleyip kısa bir süre ara verdim. Slytherin yatakhanesine gitmek doğrusu pek istediğim bir şey değildi. Sirius'a bu ayrıntıyı vermemiştim. Yoksa benimle gelirdi. Sonra kendimizi nerede bulacağımızı hepimiz biliyoruz. Evet Mcgonagall'ın ofisi.
Neyseki Slytherindeki arkadaş grubumdan -eski- kimseyi görmeden yatakhaneye vardığımda benden pek hoşlanmayan Narcissa'nın oda arkadaşları göl kenarına gittiğini söyledi. Bu saatte orada ne yapıyordu ki ?
Notlar için etrafa bakındım ama yoktu. Bunları da saklamazsın. Mecbur gitmek zorundaydım.
Gölün kenarında Narcissa yerine siyah bir silüet gördüm. Sihirli bir evrende yaşasam da bu görüntü beni korkutmuştu. Ardından tereddütle yaklaşıp bunun gölün üstünde yüzen çiçekleri izleyen Severus olduğunu görünce rahat bir nefes aldım. Omzuna vurunca boş gözlerle bana bakmaya başladı.
"Narcissa'yı gördün mü ?" Öyle kötü bakıp gözlerini suya geri çevirdi ki biraz sonra beni lanetleyeceğini düşündüm. Ortamı yatıştırmaya çalışarak güldüm. "Tamam. Beni korkutmaya çalıştıysan başardın. Nar-"
Severus sözümü sert bir şekilde kesti. "Narcissa'yı falan görmedim."
Yanına oturdum. Hala bana bakmıyordu. Kaşlarımı çattım. Neyi vardı da normalde olduğundan daha huysuzdu? "Ama göle-" Sinirle bana döndü. "Beni rahat bırak."
Benim de inadım tutmuştu. Bunca yıllık arkadaşım olduğu için ona bir şey olduğunu anlayabiliyordum. Ve öğrenmem gerekirdi.
"O zaman ne olduğunu, bana niye böyle her an kusacakmış gibi baktığını söyle de bırakayım." Sabır çekti ve yine aynı şekilde gözlerini suya çevirince izlediği çiçekleri fark ettim.
Beyaz bir zambak.
Gözlerimi sonuna kadar açıp yutkundum.
Bugün Lily'nin doğumgünüydü. Her şey şimdi yerine oturmuştu. Severus üzülüyordu. Büyük ihtimalle daha önceki senelerde birlikte kutladıkları günler geliyordu aklına.
Kolumu ona sarmaya çalışırken engelledi.
Ve asasıyla çiçeği soldurup hızla ayağa kalktı. Bana aynı öfkeyle söyledi."Ne yaparsan yap. Ama sakın bana acıma!"
Onu anlıyordum. Çok kötü bir durumdu. Ama acımıyordum. Onun kadar olmasa da ben de yaşamıştım. Acınacak bir durum olmadığını çok iyi biliyorum.
Gülüp gitmeden önce mırıldandığını duydum. "Artık sen de beni anlamazsın."
Arkasından baktıktan sonra göle sinirle bir taş fırlattım.Niye sihrin doruklarda olduğu şu aptal dünyada kimse mutlu olamıyor ki ?
********
Gökyüzünü görmemle güzel bir şekilde uyandım. Mutluydum. Enerjiktim. Sirius'u uyandırmak istedim ama uykusunu bölmek istemiyordum. Maalesef ki mideme söz geçiremedim ve büyük salona indim. Tam kapıdan giriyordum ki Narcissa beni durdurdu. Onunla dün gece de görüşemeyince Lily'den eski notları bulmuştum. Narcissa ile bu olaylardan sonra hiç konuşmadığımızı fark ettim. Sanırım vakit gelmişti.
"Narcissa bak Sirius hakkında-" Narcissa beni koluma girdi ve beni zindanlara doğru sürüklerken mırıldandı.
"Regulus hakkında." Regulus hakkında mı ? Onu da uzun zamandır görmemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lyraus ||The Marauders (Sirius Black)
FanfictionKaranlığın hakim olduğu yıllarda, Hogwarts'ın çapulcular sayesinde daha da güzelleşen yedi döneminin sonuna yaklaştık. Birbirlerine katlanamayan Sirius Black ve Hailey Avery. Hala Lily Evans'ın peşinde koşmaya devam eden James Potter. James'a göre k...