Lyraus ||The Marauders (Sirius Black)

36.Bölüm: Sırlar ve Gerçekler

Gözlerim ha kapandı ha kapanacak, elim başımda, zihnim başka dünyada, Flitwick'in öğretmeye çalıştığı saçma tılsımları izliyordum. Ya da öylece bakıyordum.

Günlerden lanet olası pazartesiydi. Ve noelden önceki son haftaya girmiştik.
Remus notlar alıyor, Peter etrafı -Mary'i- izliyor, James ise horul horul uyuyordu. Bizim bu halimiz ne olacaktı, açıkçası bilmiyordum. Ne ders çalıştığımız vardı ne de ders dinlediğimiz.

Ravenclaw'la ortak dersti. Marlene başka boş yer olmadığı bahanesiyle yanıma oturmuştu. Oysaki kızların bir planı olduğuna emindim. Kızlardan korkulur. 

Marlene'nin gözleri bir an olsun benden başka kimseye gitmemişti. Dersi değil beni izliyordu. Umursamayıp esnerken odağım birden oraya kaydı. Hailey Avery ile Ravenclaw'un uyuz kaptanı yan yana oturuyordu. Anlam veremedim. Gözlerimi sinirle oradan çekip Flittwick'e döndürdüm. Ciyak ciyak sesiyle konuşmaya devam etti.

"Evet, bu tılsımı kim yapmak ister ?" Tabii ki anında Lily elini havaya kaldırdı. Flitwick etrafa bakındı. Ardından Remus, ve ravenclawdan birkaç kişi daha.

Ateşi veya buzu havada hareket ettirip büyütme tılsımıydı. Basit gözükmesine rağmen oldukça zordu. Ama nasıl yapılacağını biliyordum.

"Miss Bright!"

Jade Bright önce ateşi Flitwick' in masasından yanına çağırdı. Bu kısmı kolaydı. Ardından büyütmeye çalıştı ama daha büyüyemeden patladı. Gözlerimi devirip kafamı masaya koydum.

"Peki Miss Evans." Lily her zamanki bilmiş tavırlarıyla tılsımı oluşturmayı başarabildi. Gurur dolu gülümsemesi yine yüzüne yerleşmişti. Bu büyüyü iki sene önce öğrendiğine yüzde yüz eminim nedense.

Öğrenciler tekrardan konuşmaya dalmışken ellerini yüksek sesli bir şekilde çırptı ve uğultuyu keserek herkesin ona odaklanmasını sağladı. "Ödev veriyorum. Bu tılsımı ve geçen ders gösterdiğim iki tılsımı da öğrenip geleceksiniz!" Off çok saçma bir ödevdi. Her ödev gibi. Yapmama kararı aldım.

"Ben de buradan Fybslerinizi etkileyecek not vereceğim." Derin bir iç çektim. Yapmak zorundaydım. Remus bana sırıtarak bakıyordu. Bu tılsım kolaydı ama geçen ders öğrendiklerimiz aşırı zordu. Yani zor olduğunu anladığımda ve ilgimi çekmediği için dinlememiş te olabilirim.

Ders bittiği gibi yerimden kalkmadan Marlene'ye çarpık bir gülümsemeyle sordum.

"Bugün gösterilen tılsım mükemmeldi. Değil mi ?"

Marlene daldığı yerden zar zor toparlanarak cevap vermeye çalıştı. "..Aynen, evet güzeldi! İnanılmaz!"

Sırıtmamı devam ettirdim. Bütün ders beni izlediği için hiçbir şeyden haberi yoktu. Daha fazla üstüne giderdim ama neyse. Saçlarımı karıştırdım. Ve James' a döndüm. Yeni uyanmıştı ve gözleri kıpkırmızı etrafa bakıyordu.

"Çatalak, derste ne oldu tahmin edemezsin!" 

Umursamaz bir ifadeyle aynı zamanda merak ederek sordu. "Noldu be ?" Sonra kafasını masaya geri koydu. Aklıma gelen ilk şeyi söyledim.

"Flitwick yanlış tılsım yaptığı için büyü geri tepti, bu yüzden ortaya geçip takla atmaya başladı. Çok komikti."

James sinirle ve heyecanla kalkıp hepimize atarlanmaya başladı. "Ne ? Aylak sen beni uyandırmadın mı? Peki ya kılkuyruk? Patiayak ? Ah ah bir kere sarsmanıza bakardı. Off yaa!"

Remus ta gülerek şakamı devam ettirdi. "Dostum, ne yazık ki kaçırdın!" James sinirle ayağa kalktı ve eşyalarını toplamaya başladı. Peter da kitabını kapatırken gülüyordu.