Hailey's
"Çok asil bir gençsin Avery. Ailen iyi yetiştirmiş."
Şu an diken üzerinde gibi karşımdakileri izliyordum. Black malikanesindeydim. Görkemli avizeler ve eski değerli eşyaların dolu olduğu bir salonda birlikte akşam yemeği yiyorduk. En son beş yıl önce gelmiştim. Hatırladığım gibiydi. Karşımda da Mr Black ve Mrs Black vardı. Beni süzüyorlardı. Kendimi sorguda gibi hissediyorum.
Regulus'un ısrarlarına daha fazla dayanamamıştım. Davetini kabul etmem için çok uğraşmıştı. Ailesinin de bir davete gideceğini söylemişti. Ve beni kalmak için çağırmıştı. Başım çok ağrıyordu. Yemekten çok işkence gibiydi. Ne kadar da çabuk unutmuşum bu tür yemekleri. Alışkındım oysaki.
Büyükbabama gitmiştim. O kadar mutlu olmuştu ki anlatamam. Bana o yetiştirdiği çiçekleri göstermişti. Çok güzellerdi. İki gün kalmıştım. Sanırım ailem yokluğumu fark etmedi. Ne bir sitem dolu mektup göndermiştiler. Ne de başka bir şey. Belki Hogwarts' ta kaldığımı düşünüyorlardı. Holly'den de ses yoktu.
Bugün de cisimlenerek buraya gelmiştim. Bir gece kalıp, geri dönecektim.Yani yarın. Açıkçası o anı iple çekiyorum.
"Cissy, babanlar davete gelecek mi ?"
Narcissa hafifçe kafasını sallayıp Mr Black'in sorusunu onayladı."Oğlum, yine yüksek notlar alıp bizi gururlandırdın. Bravo."
"Teşekkür ederim anneciğim." Regulus ve Narcissa iki yanımdaydı. Ve Regulus övülüyordu. Eskilere daldım. Aklıma bir şey gelmişti.
*8 yıl önce*
Ailemle birlikte buraya misafirliğe gelmiştik. Sirius ve Regulus ile bahçede oyun oynuyordum.
"Abi saçmalama annem çok kızar." Sirius ortaya bir fikir atmıştı ve Regulus engellemeye çalışıyordu.
"Bir şey olmaz. Kaçalım işte." Sirius çok yaramaz ve sinir bozucu bir çocuktu. Hareketliydi de. Şimdi de diagon alley'e kaçıp gezelim diyordu.
"Ben gelmem." Verdiğim cevap üzerine Sirius sırıtarak sordu.
"Korkuyor musun yoksa kıvırcık?" Saçlarıma baktım. Yine buklelerim her taraftan fışkırmış olmalıydı.
"Bana kıvırcık deyip durma!" Onun bana böyle demesine üzülüyordum.
"Ama öylesin." Yüzümü buruşturdum. Biraz sonra süpürgelerimizle oynama kararı aldık. Evet birbirimizi düşürmece oynuyorduk. Sirius'un fikriydi ve cazip gelmişti. Sirius ve Regulus benden çok hızlıydı. Ben o kadar iyi değildim. Ardından Regulus öyle bir hızla bana çarptı ki yere düştüm. Bacağım kanıyordu. Yüzümü buruşturdum. Sirius ve Regulus hemen yanıma koştu.
"Hailey, özür dilerim." Regulus üzüntüyle bana bakıyordu. Sirius ta aynı şekilde. O sırada Mrs Black hızla yanımıza geldi.
"Anneciğim çok özür d-" Regulus'un sözünü bölüp, Sirius' a parmak doğrulttu.
"Sirius yeter bu yaptıkların. Yaramazlıkta çığır açtın." Sirius ellerini kaldırdı.
"Ben yapma-"
"O yapm-" İkimizinde sözünü dinlemiyordu. Öyle öfkelenmişti ki.
"Odana!" Sirius annesine diklendi.
"Her şeyin suçlusu benim değil mi ? Regulus hiç hata yapamaz." Annesi kaşlarını çok fena çattı. Sirius başını eğmiş büyük bir öfkeyle yanımdan geçiyordu ki göz göze geldik. Kolundan tuttum ve fısıldadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lyraus ||The Marauders (Sirius Black)
Hayran KurguKaranlığın hakim olduğu yıllarda, Hogwarts'ın çapulcular sayesinde daha da güzelleşen yedi döneminin sonuna yaklaştık. Birbirlerine katlanamayan Sirius Black ve Hailey Avery. Hala Lily Evans'ın peşinde koşmaya devam eden James Potter. James'a göre k...