5.Bölüm(Kütüphane☆Ali)

476 80 19
                                    

Diyar evlerinin aşağısındaki uzun yolda yürürken gördüğü dükkanlardan dikkatini çeken bir kitapçıya girmiş kitaplara bakıyordu. bir kaç test kitabı almıştı ve birde roman. Sonra gözü Mavi bir kitaba takılmıştı. kürk Mantolu madonna.. daha önce okumuştu ama o kitabını kaybetmşti. altını üstünü çizdiği yerler nerelerdi. tekrar okusamıydı? elini uzattığında eline çarpan elle geri çekmişti elini.

-ahh. buyrun lütfen. ilk siz uzandınız.
-ben okudum zaten. siz alın.
-bende okudum. ayrıca tek değildir kitap. dahası vardır buyurun lütfen.
-madem okuduz neden tekrar almak istediniz?

Diyar, kendinden neredeyse  yirmi  santim uzun olan adama merakla sordu. boynundaki mavi fular sayesinde ağız hareketeri bazen, gizleniyordu fularının arkasına..

-Ah maria niçin seninle bir pencere kenarında oturup konuşamıyoruz? niçin rüzgarlı sonbahar akşamlarında sessizce yanyana yürüyerek ruhlarımızın konuştuğunu dinleyemiyoruz.. "  bu satırlaı barındırdığı için :)

Genç adam diyara söyledikleriye diyar bir an dalıp gitmişti. bu da neydi şimdi. alacağı kitapta geçen bir bölümü nasılda ezbere söylemişti bu genç adam.

-anlamadım?
-kitabı gerçekten okudunuz mu?
-elbette.
-ee ne diyorsunuz?

Diyar kitabı okuduğunu kanıtlamak istemişti genç adama ve hiç tereddüt etmeden bir satır söyledi kitaptan,

-Aradaki bütün bağlar, ruhlar beraber olmadıktan sonra ne ifade ederler?

Genç adam gülümsedi.

-yani pencere kenarında oturup konuşabilir miyiz?
Diyar bir an sendelemişti. ne diyordu bu adam.
-şeyy.. ııı . belki sessizce yan yana yürüyebiliriz.
-ruhlarımızın konuştuğunumu dinleyeceğiz?
-ben gerçekten kitabı almaktan vazgeçtim. siz buyurun lütfen.

Diyar yükselen kalp ritminin ne anlama geldiğini bilmiyordu..

-üniversite sınavına mı gireceksiniz?
Genç adam gitmesine engel olmuştu diyarın.
-elimdeki üniversite hazırlık  kitaplarımı size bunu düşündürdü?
-Sanırım.
-Kardeşlerime aldım. ikisininde  bu sene son seneleri lisenin.
-hmm. o halde siz üniversitelisiniz?
-ben.. evet.
-Edebiyat okuyorum diyecekseniz,  pencere kenarında oturup konuşma teklifimi kabul edeceksiniz?
Nerden bilmişti. tahmin etmesi zor değildi tabi.
-şey.. bu çok saçma değil mi.
-edebiyat okuyorsunuz?
-evet.. ama..
-ohalde en azından sessizce yanyana yürüyebiliriz?
-aa. tamam ama ben eve gideceğim.
-o halde bende sizi bıraktıktan sonra eve giderim. bu arada ben Ali.

Adının ali olduğunu söyleyen genç adam  raftaki kürkmantolu madonnayı aldı. mavi kitap kapağı, boynundaki mavi fular ve yazarla olan isim benzerlikleriyle güzel bir üçlü görüyordu diyar karşısında.  dili tutulacak kadar ne yapmıştı bu adam diyar'a?

-Buyrun. ben bir akadaşıma alacaktım. okumak istiyor. ama başka br kitapçıdanda temin edebilirim.

Diyarın elindeki kitapların üzerine koymuştu kitabı Ali. birlikte kasaya kadar yürüdüler. diyar kitapların gösterip fiyatlarını aldı ve bir poşete koydu cüzdanını çıkardığı sırada ali çok tan parayı uzatmıştı.

-ne yapıyorsunuz?
-lütfen izin verin?
-hayır tabiki. ben alabilirim. lütfen ali bey.
ali parayı uzatıp fişini almıştı.

-buyrun.
önden yürümesi için işaret etmişti ali.
-lütfen bir daha bu tarz bir emrivaki yapmayın. bana birşey alacak kadar bir tanışıklığımız yok sizinle.
Bu sırada kitapçıdan çıkmışlar eve doğru yürüyorlardı.

Arslan Bey'in Çocukları 'FEDA' 19/2020Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin