18.Bölüm(Düğün Hediyesi)

268 47 15
                                    

Büşra gelmişti, çünkü doruk'a ihtiyacı vardı. çünkü onsuz gerçekten olmuyordu. çünkü doruk onun moralini bozuyordu.

Doruk kapıyı açar açmaz elindekini fırlattı büşra .

-hoop.
Doruk kendini korumak için kenara çekilmişti.

-bu ne doruk? bana düğün hediyesimi yolluyorsun? bu mu yani? sen.. senn..

Sinirden konuşamıyordu bile büşra. Doruksa gönderdiği vazoyu hatırlamıştı.O gün sametin ve büşranın isteme fotoğrafını gördükten sonra büşra tamamen bittikten sonra hediyesini göndermişti. O samet düşünür de çiçek alırsa koyardı içine. Uzun zaman olmuştu. Hediyeyi yeni mi görmüştü.

-Sakin olur musun?
-Sakin mi olayım doruk bana düğün hediyesimi gönderiyorsun sen.

Sesi ince cılız ve çaresiz çıkıyordu büşranın. ama yüksekti sesi ve kimseye rezil olmak istemiyordu doruk. Tüm aile şaşkınca bakıyordu. biricik ve ali tanımıyorlardı bile gelen kişiyi.

-Ağlama kendine gel.
-ağlamayım değil mi neler çekiyorum ben ağlamayayım mı.!

Doruk büşrayı içeri çekip kapıyı kapattı. arkasına dönemiyordu komşulara rezil olmamak için içeriye almıştı ama ailesine ve biricik'e rezil rüsva oluyordu.

Yaşlı gözlerle baktı içeriye büşra rezil oluyordu fakat umrunda değildi. Kimdi o kız gerçeği diyarın yanındakin de tanımıyordu. ama demirin yanındaki kızın kim olduğunu sorguladı ve bunların hepsi on saniyesini aldı.

-Ne bu halin?
-Ne mi bu halim? neyi görüyorsun ki doruk bu çıldırmış halim ama çaresiz halimi bilmiyorsun sen..

Doruk sabır diledi herkesin önünde bunları yaşamak istemiyordu. büşrayı kolundan tuttu ve odaya sürükledi.

-napıyorsun rezil ediyorsun beni.
-bana düğün hediyesi gönderiyorsun.
-bağırmaa!

Elleriyle ağzını kapamıştı doruk biricik herşeyi yanlış anlayacaktı. doruk dış kapının açılıp kapandığını duyabiliyordu biricik gitmişti muhtemelen. herşeyi yanlış anlayıp gitmişti.

-bana bağırma deme bıktım doruk yaşadığım hayattan bıktım ben sensizlikten bıktım duyuyor musun. Sense bana düğün hediyesi mi gönderiyorsun? ne bekliyorsun ki gönderdiğin vazoyu evime koyacağımı mı?!

-sen ne bekliyorsun büşra? ilişkimiz bile bitmemişken beni arayıp bittiğini bile haber vermeden, nişanlandın ne bekliyorsun.

Doruk ellerini saçında dolaştırdı.oda sinirlenmişti. bugünün böyle bitmesini istemezdi.

-kusura bakma ama sana mutluluklar dilemekten başka birşey yapmazdım.

-mutluluk mu doruk? bana dileyeceğin mutluluk mu?
-ağlamaa.

Doruk dayanamıyordu karşısında ağlamasına dayanamıyordu.
Büşra yere çökmüştü çaresizce.

-onunla evlenmek zorundayım doruk.
doruk da eğildi .
-istemezsen engel olabilirim.

Ne diyecekti? istemiyorum diyerek dorukdan medet mi umacaktı.

-seninle olamayacağız artık değil mi.

Sessizliği öldürdü büşrayı.

-olamayacağız tabi. ben bitirdim zaten değil mi doruk.
-büşra ayağa kalk ve ağlama artık.
-Sana söz vermiştim sametle olmayacak demiştim ama ben sözümü tutamadım değil mi doruk.

Biricik daha fazla duymak istemedi tanımadığı kişinin yakarışlarını bi sefer daha gitmeye yeltendi

-gitme hemen dur.
-gitmek istiyorum diyar özellerine dahil olmayalım.

Diyar biricik'in gitmesini istemiyordu ama gidecekti. az önce gelen mirandı.

-artık hiç bir önemi yok büşra. tek umursadığım mutsuz olmaman. Dikkat et kendini mutsuzluğa sürüklüyorsun.

-daha önce diyarada söylemiştim doruk. ben senden sonra kim olursa olsun mutsuz olacağım zaten kişi farkeder mi?
-bağırma büşra.

Büşra çaresizce bir kez daha baktı doruk'a. yerde çökmüş dururken dorukun omzuna bıraktı kendini. ağlaması dahada artıyordu.

-özür dilerim ilişkimize sahip çıkamadım.
-artık mutlu olmaya bak lütfen.
-ne anneme karşı koyabildim nede bunu istedim. sonrada pişman oldum işte.
-büşraa.
-şimdi gelip sana hesap sormaya hakkım yok.

Büşra dorukun omzundan kalktı gözyaşlarını sildi.bir an kendine hakim olamamıştı sametin hediyeyi nispet yaparcasına göstermesinden sonra engel olamamıştı kendine.

-anneme başta karşı koyabilirdim. ozaman beni bırakmazdın asla. Biliyorum seni.
-b..

Eliyle durdurdu doruk'u büşra.

-ama ben bazı konularda anneme hakvermiştim bile.

Doruk kırık bir tebessüm sundu büşraya.
-sanada aşkımızada sahip çıkamadım.
-yapma artık.
-neden buradayım ki.. sanki.. sanki sana beni bırakma demeye gücüm var.
-mutsuzsan engel olurum. sametle olmak zorunda değilsin.
-peki sametle olmazsam seninle olabilecek miyim?

Normal konuşuyorlardı şimdi en azından bağrışmadan.
-büşra o hediyeyi gönderdiğim gün benim için bitmişti her şey.

Güldü büşra.

-haklısın. her şeyden önce değişen durumunu ben kabullenememiştim. annemde üzerime gelince.. ama seni hep sevmiştim. seviyorum da.

-yine de, sana bir arkadaş gibi de olsa yardım ederim. Bir dost eli olurum her zaman bunu unutma.
Alayla güldü Büşra.
-senin bana arkadaş gibi olman beni yardıma muhtaç eder emin ol.

Gözlerin kaçırdı büşra. ne bekliyordu ki? o sametle olacaktı doruk onu sevecekti o doruk'u? evli bir kadınımı sevecekti? üstelik hiç bir şeye değmezdi büşra. en azından sevgisine değmezdi doruk'un.

-Özür dilerim doruk. bugün için beni affet.
Doruk bir şey demedi.

-rezil oldun içerdekilere.
-bunları boşver.
-senden hiç bir şey istemeye hakkım yok doruk. şimdi buradayım ama savaşmayada gücüm yok. sametle evleneceğiz. mutlu muyum? hayır. annemin istediği olucak samet bana kötü davranmıyor beni seviyor. ama ben onu asla sevmeyeceğim.

-söz verme bence. "onunla asla olmayacak doruk. sametle olmayacağız" dediğin günleri dün gibi hatırlıyorum.
-haklısın.

Buruk bir gülümsemeyle konuştu büşra.

"hoşçakal doruk.. ben hiç hoş kalmayacağım ama sen hoş kal.."

**

Yorumlarınız  vote ve okumalarınız için teşekkürler.  Uzun yolculugumuzun henüz yarısında bile değiliz.  Aile fertlerinden en çok kimi sevdiniz?

Arslan Bey'in Çocukları 'FEDA' 19/2020Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin