Diyar irkildiğinde miran ve aliye yakalanmıştı. kavga ederken herkes onları dinlemişti. rezilliğin dibine vurmuştu. Alinin burada ne işi vardı? Doruk'un misafiri Ali miydi? bu şekilde arkadaş olduklarına göre gerçekten doruk, ali ve diyardan şüphelenmemişti. bu, bu çok iyiydii. fakat kötü olan şeyler bu iyiliği de götürmüştü. şaşkınlığını biran öce üzerinden atmalı ve misafirlerine hoşgeldin demeliydi. fakat bu, diyar için gerçekten zorlayıcıydı.
Aliyle gülüşen demir ve doruk hallerinden menun görünüyorlardı. bir saniyeliğine alinin gözününün takıldığı yer tekrar karşısındaki diyar olmuştu. hala şaşkınlığını atamazsa kardeşleri anlayacaktı. doruk alinin baktığı yere baktığında, diyarı gördü.Hemen üzerindeki şaşkın ifadeyi kaldırıp aliye baktı diyar.
-hoşgeldin Aliydi değil mi?
Diyar Ali ile el sıkışırken, Ali hayretle baktı. Ah bu kadın. yaptıkları davranışları gerçekten aliyi çileden çıkarıyordu. az önce Alinin aldığı kitap için kavga ederken şimdi adını bilmezden geliyordu. hastanede karşılastıktan sonra bir daha görüşmedik adından bile emin olmayacak kadar.. mesaj alınmış ve onaylanmıştı kardeşler tarafından. diyar istediğine ulaşmıştı. Ali den şüphelensinler istemiyordu ve bu oyunu ustalıkla oynamalıydı.
-hoşbulduk Dİyar.
Ali diyarın aksine siz'li ifadeden kaçınmış, adını da üstüne basa basa söylemişti. o korkak değildi. diyar böyle yaparsa aralarında bişey olduğunda söylemek istedikleri zaman asla söyleyemezdi kardeşlerine. hep mi kaçak göçek olacaklardı. hem arkadaşız demek neden zoruna gitmişti ki Diyar'ın.
-Bugün iş baktık diyar. Ali çok yardımcı oldu. onu hatırlıyorsundur? hastanede seninleydi.
Doruk, diyarın sözlerine öylesine inanmıştı ki, ciddi anlamda aliyi hatırlamıyor olabileceğini düşünmüştü. Aliyse şimdi çıldırmazsa bir daha asla çıldırmazdı herhalde.
-hatırlıyorum tabi abi. hatırlamam mı.
o kadar da değildi. "sanırım hatırlıyorum" yada "hatırlıyor gibiyim" tarzı bir cevap verse, diyar ve ali bekide burada bitecekti. ali o kadar kızgındı ki. Diyardan gelen ilk ihanet olarak kaydetmişti aklına.
-bulabildin mi abi iş?
mira doruk'a sorduğu soruyla Aliye bakmıştı. ama diyar hoşlanmamıştı. Aliyi gerçekten ailesine bu kadar dahil etmek istemiyodu. dorukun işe ihtiyacı olduğunu bilsin istemezdi ama ali doruka iş bulmuştu.
-bir kamp organizasyonu yapacak. kendi işini yani.
-çok sevindim abi. kendi işin sonuçta.
-öyle. Ali sağolsun yardımcı oldu.
-ben ne yaptım. o bölümü okuyan ve işinde mükemmel olan üç dil bilen sensin
Güldü doruk. böyle olsada iş bulması zor olmuştu. ve evet aylardır iş bulamamıştı.
-oturalım mı artık sofraya?
Diyar masaya oturan ailesine ve aliye baktı öyle umuyordu ki birşey kırıp düşürmesin. ali için bir çatal tabak ve portakal suyu koydu önüne. bu ona ilk kahvaltı hazırlayışıydı.gülümsemesine engel olamadı ama alinin soğuk tavırlarını görebiliyordu. onu kırmış olmalıydı. sofraya oturulmuş portakal suları içiliyordu.
-portal suyu içmek istemezsen çay da katabilirim?
ali soğuk bakışlarını diyarın üzerine sabitledi.
-istemiyorum.
Diyar sağındaki adama üzüntüyle baktı. Aliyi biraz olsun tanıdıysa ona çok kızgındı. diyarın içi içini yiyordu. tam da bu yüzden birşey yiyemiyordu diyar. Aliyle ilk kez kahvaltı yapıyorlardı. diyar dorukun bardağını boş gördüğünde doldurmak için kalktı ayağa.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arslan Bey'in Çocukları 'FEDA' 19/2020
General Fiction'Ben size hayatımı Feda etmeye razıyım '