Biran'ın babasının sözleriyle elinden düşürdüğü anahtarların sesiyle irkilen, anne ve babasının yanına çıktı.
-Ne oluyor!
-Sana ne oluyor? Sesini bizlere karşı yükseltme Biran efendi!
-Ya siz beni deli mi edeceksiniz! ne ne demek gelsin istesinler. baba!
-oğlum! bağırma. baban kabul etmişken sesini çıkarma!
-ya anne ne diyosun!biricik okuyor daha. siz bu eve görücü gelmesine izin mi vereceksinz!
-okuyorsa hemen evlesin demiyoruz!
-ya..ya çıldırtacaksınız. evlenmek diyor ya. biricik için bu eve kimse girmeyecek anne!
-bağırma annene!
-delirtmeyin ozaman beni! biricik benim kardeşim Her şeyiyle ben ilgilenmiyor muyum?! Beni adam yerine koyup da soracakmısınız isteyip istemediğimi!
güldü Biran.
-Gerçi Biricik'e bile sormuyorsunuzda!
-Sorulacak elbette bizde usul adap biliyoruz Biran!
-Bana bakın! bu eve görücü gelmeyecek!
Biran son sözü sandığı sözü söyler söylemez gitmeye yeltensede babası tutmuştu.
-Senin benim lafım üzerine laf koymak haddin değildir!
-baba! gelmeyecekler. Kim olursa olsun gelmeyecekler benim kardeşim daha küçük!
**
Doruk son yaşadıkları seçkin olayından sonra koray konusunda diyarın düşündüğü gibi düşünüyordu. Koray düzgün çocuktu.
Doruk onunla bir gün bir yemek yiyecekti. belizin o gün ki kavgada yanlarında olması kötü olmuştu. Demet olayı öğrenip kafasında kurup gelmişti Alpaylara.
Doruk ise ablası ve belizi yemeğe çıkarıp olayı güzelce anlatmıştı. hamile ablası bu aralar hep evhamlıydı. Beliz'in anlatışıyla büyüttüğü olayı demet doruktan düzgünce dinlemişti.
Demetin birde gül hanım olayı vardı. hastaneden bile çıkmadan sağlıktan önemli gördüğü konu demetin canını sıkıyordu. Kendisi onlara gelin giderek hatasını yapmıştı. üstelik duyduğu pişmanlık kocasını deli gibi sevdiği haldeydi. kardeşininin, kaynanasının kardeşiyle evlenmesini istemiyordu. kimsenin istemediğinide bildiğinden yarın gelecek olan Caner Sayar, Demet'e şimdiden dert olmuştu. Evde dünden beri bu kavga söz konusuydu, Bir kez daha Diyarı, Caner'e istemeyeceklerdi. demet bu konunun ailesine gelmeden kapanmasını istiyordu. Zaten bu konu duyulursa evin gergin havasının dahada gerileceğinden eminlerdi.
Doruk bugünün haftasonu olmasının rahatlığını yaşıyordu. herkes evdeydi ve birlikte hazırladıkları kahvaltı sofrasında koca bir aile keyifle oturuyorlardı.
-Abla çayını katayım?
Doruk Demet'in bardağını alıp yanındaki çaydanlıktan kattığı çayı ablasına uzattı.
-Artık çay içebiliyor musun? miden almıyordu?
-Ay ay değişiyor demekki demir.
-Artık cisiyetini öğrensekte hediyelerimizi almaya başlasak?
-senin alacağın hediyeler sınırlı ablacım. belize dambıl aldığını unutamıyorum!
Demir kahkahasını atarken babaannesi şaşkınlıkla baktı.
-o ağır şeylerden küçücük kıza mı aldın?
-babaanne Beliz dayısına özeniyordu ne yapayım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arslan Bey'in Çocukları 'FEDA' 19/2020
Ficción General'Ben size hayatımı Feda etmeye razıyım '