59.Bölüm(Mahalle Askerini Uğurluyor)

107 12 1
                                    

Herkes şaşkındı kendi hallerine gülmemek için çaba sarf ediyordu üçlü.

-Vedat diyarı yolla sonra zaten seni de buraya alıp ..

Tamamlamadı sözünü doruk!

Vedatta cevap vermedi.

Üçü birbirlerine baktılar en sonunda yaptıkları ise gülmekti. salakça ve anlamsızca kızgınca gülümsediler.

Ali yerde oturmuş Doruk duvara yaslanmış. biran ise kızgınca eller belinde kapının önünde kalakalmıştı.

-oğlum vedat bunu ağır ödeteceğim sana. bu itle beni aynı yere..

Sözünü tamamlamadı eliyle sakallarını sıvazlayıp yere oturdu. uzun bi gece olacaktı anlaşılan.

-Diyar var zaten işin içinde nerede bana gıcık olacak durum var diyar orada!
doruk kızgınca soludu.

-hayvan gibi nerden bizi buraya tıktılar bi düşün bakalım biran bey!

Biricik koşa koşa kapıya vardığında sormuştu.

-oldu mu ? üçüde içerideler mi?

Biricik'in sesini duyan doruk ve biran aynı anda kapıya yaklaştılar.

Ali ise oturduğu yerde güldü az önceki aynı sahne tekrarlıyordu. Doruk bey anlasındı. iyi olmuştu.

-biricik sen bile burada mısın. ya siz ikiniz eve gitsene!
-lan ben varken sana ne oluyor!

Ali bu kez sesli güldü.

-az önceki sahnenin aynısı. farkında mısın doruk?
-konuşma Ali!

Doruk da kendini yere bıraktı. bu gece bu ınat bitmeden bu inatçı üçlü kapıyı açmayacaklardı belliydi.

-bak işin içinde sadece doruk'un kız kardeşi yokmuş. seninkide işin içinde biran bey!

Biran sabır diledi.

-ali kaşınıyosun bilader!

Üçü de aslında birbirlerini affetmişken bu olayla eski tepkileri vermeye başlamışlardı. biran kendine kızıyordu. şimdi doruka tekrar kızabiliyordu. doruk ise Aliyi kabullenmişti. yinede içinde kalanlar vardı demek.

Dışardakiler kapıya dayanmış birbirlerine gülerek beklemeye koyulmuşlardı.
içerdekiler ise birbirlerini süsüyorlardı.
biran elindeki şişeyi kenara bıraktı neden su göndermişti biricik anlıyorlardı.

-Biricik eve !

Biran bi kez daha uyardı.

Dışardaki biricik abisinin taklidini yapıp susmuştu.

-bağırma kıza!

Uyarmıştı doruk! belkide konuşmak için herkes bahane arıyordu ve kızarak da olunca hem gururları devrilmiyordu hemde konuşmuş oluyorlardı.

-sanane lan! şuna bak benden iyi düşünecek sanki kardeşimi!
-kardeşimi düşünüyorum diye diye en çok sen üzdün be biriciki!
-kimin yüzünden acaba!
-ne zaman o inatçı kafan bunu algılayacak? ben sana yanlış yapmadım!

Dorukun itirazına Ali itiraz etti.

-Senin kafan ne zaman algılarsa. Biaran'ın ki de ozaman.!

Aslına bakarsan Biran doruku son gördüğü günden sonra affetmişti. dostuna bakarken içinde nasıl bir barışma isteği vardıysa kızgın kalma gerekliliği luzumsuzluğuda vardı.

Doruk Birana nazaran daha haklıydı. ama oda diyarı ağlarken gördüğü gün kabullenmişti. yalnızca haklı endişeleri vardı.

-Benim kafam hiç bir zaman senin benim arkamdan çevirdiğin işleri unutmayacak Ali!

Arslan Bey'in Çocukları 'FEDA' 19/2020Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin