8.Bölüm(Limonlu Kek🍋)

440 73 32
                                    


Tarık üzerindeki hırkayı çıkarıp kanepeye attı. şuan demetten öylesine nefret ediyordu ki.! kızına sahip çıkamamıştı. üzerine üzerine yürüyordu bu yüzden. demet kavga edeceklerinin farkındaydı ama bu haksızlıktı. demetin ne suçu vardı ki.
-Tarık.. bak..
-sana ne yapayım demet? ha? söyle bana şimdi sana ne yapayım?

-ne? Nasıl bi tavır bu ya? iyice de..

Tarık demetin sözünü elini masaya vurarak kesmişti.
-sen nasıl kadınsın? ha ? nasıl bir annesin sen?
-belizin düşmesinde bir suçum yoktu sende çok iyi biliyorsun tarık.

Tarık karısının kolundan tutarak sarstı.
-kimin suçu?

Demet korkuyordu. çünkü kocasının yapmadığı şey değildi ve o boyun eğmek zorundaydı. ama yapısı gereği bu ağır geliyordu demete.
Ah birde bilseydi hiç bir kadın hiç bir insan hiç bir şeye mecbur değildi!

-ben belizin annesiyim. annesi. ona zarar gelsin ister miyim Tarık?

Tarık tuttuğu bileği çekiştirerek odaya götürdü ve odalarına girer girmez yere itti. demet yere kapaklandığında tek düşündüğü, kocasının ona birşey yapmamasıydı, yapsada iz bırakmaması. çünkü kardeşleri anlarsa, demeti yanlarına alır ve demet tarıkdan boşanmak zorunda kalırdı. şu durumda asla kardeşlerine yük olamazdı.! asla. gözyaşlarını tutmaya çalışıyordu başı öndeydi ve kocasının yapacağı şeyi bekliyordu.

-Bak Demet! bir daha çocuğuma bir şey olursa, seni pişman ederim anlıyor musun.!

Demet anlamıştı kocası birşey yapmayacaktı. yerden kalktı ve elleriyle sildi gözyaşlarını.. "eğme başını demet.. sana bunu yapan eğsin başını. o utansın. kaldır kafanı. seni çaresiz bırakan bu adam eğsin başını" iç sesi kendine getirdi demeti. o güçlü bir kadın dı değil mi. o kadındı çünkü, bir çok erkekden daha güçlüydü. kadındı çünkü.

Tarık üzerini değiştirirken, demetde hırkasını çıkarmış ve telefonunu makyaj sehpasının üzerine bırakmıştı. odadan çıkacaktı ki tarık demeti kolundan tutmuş ve kapıya dayamıştı. nefesini yüzünü üflüyordu.
-tarık bırakır mısın lütfen.
Demet kurtulmak istedi ama tarık karısını kapıda sabitlemişti. tabi ya.. illa bugününü mahvedecekti tarık değil mi. kendini kötü hissettirecekti demete.
-Tarık bırak lütfen. istemiyorum.
-Ben istiyorum.!

Tarık karısının boynuna küçük öpücükler koyarken hala kollarını sıkıyordu. canını acıtmak mı istiyordu? eğer öyleyse şuan başarıyordu.

Demet kocasını bir hışımla üzerinden ittiğinde onu kendinden uzaklaştırmayı başarmıştı.
-yeter be.! istemiyorum anlamıyor musun. sen böyle yaptığında ben zevk almıyorum tarık.!

Tarık sendelesede ayakta durmayı başarmıştı.
-sen böyle yapınca ben senden tiksiniyorum anlamıyorsun.!

Daha önce de böyle yapmıştı tarık demete. zaten o kadar uzun zamandır demetin istemediği şeyleri yapıyordu ki.. tarık onu iten karısına uzun uzun baktı. "tiksiniyor muydu?" işte bu gerçektenten tarık'ın gücüne gitmişti. hani seviyordu demet onu. kendisi milyondolarlara sahipken, tarık'a gelmişti hani. aşkları herşeyin üstesinden gelirdi? elbette gelirdi fakat o herşeyin üstesinden gelen aşk artık yoktu. sorunda buydu. tarık o aşkı söke söke alıyordu hergün demetten..
-ne dedin?
-dediğimi duydun tarık.

Tarık karısının yanına yaklaştığında gözleri korkutucuydu.
-beliz'in orada kalmasına bu yüzden izin verdin değil mi tarık? bana istediğini yapabil diye?
-beliz burda olsada sana istediğimi yapardım.

Sesi yüksek çıkıyordu tarıkın sinirlendiği her halinden belliydi.
-tarık odadan çıkmak istiyorum lütfen. kötü bir gündü.
-gitmeyeceksin. istemiyorum bu odadan çıkmayacaksın.!
-ne?
-duydun demet. çıkmayacaksın bu odadan.
-sen hasta mısın be? odaya mı kapayacaksın beni?
-ne?
-duydun tarık.! hasta mısın sen?

Arslan Bey'in Çocukları 'FEDA' 19/2020Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin