Arslan derin bir nefes alıp "sanane lan sana hesap vermek zorundamıyım" diye bağırdı "ama sen bana zarar verdin" dediğimde ya sabır çekip "umrumdamı" dedi
"umrunda olması gerekmiyor onları bırakmalısın çünkü bana zarar veriyorsun" dedim sesizce aslında düşündüğüm onun sağlığıydı
"şu an benim evimdesin benim alanımdasın istediğim herşeyi yaparım bu seni ilgilendirmez" diye bağırdı kesin olan sesiyle ve odadan çıkıp gitti.Banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım ardından kıyafetlerimi değiştirip mutfağa gittim. Arslan kahvaltı ediyordu beni görünce kalkıp salondaki masaya doğru ilerledi ve bir poşet getirip önüme koydu "ilaçların bunlar, aptal gibi bilmediğin şeyler içme yoksa ben bile seni kurtaramam"dediğinde kafamı sallamakla yetindim.
Bana bakmadan evden çıkıp gitmişti.Herzaman yaptığı birşeydi bu, ilaçlarımı bıraktığı yerden alıp içtim. Ona güvenmelimiydim bilmiyorum herşeyi zarardı o birşey yapmasa bile yanında durmak cesaret isterdi.
Bu zamana kadar beni öldürmediğine şaşıyorumDışarı çıkıp temiz hava almak istiyorum ama dışarıdakiler pencereye bile çıkartmıyorlardı
Dış kapıyı açar açmaz bir adam önüme dikildi "arslanla konuşmak istiyorum" dedim sinirlenerekAdam telefonu eline alıp arslanı aradı ve bana verdi "alo arslan"
"ne var" dedi soğuk olan sesiyle
"şey ben dışarı çıkmak istiyorum" dedim üzgün bir ses tonuyla
"sen canına mı susadın dışarısı tehlike kaynıyor ama hanım efendi dışarı çıkmak istiyor"
"Arslan lütfen gerçekten çok bunaldım"
"hayır dedim sana otur oturduğun yerde ben gelene kadar uslu dur akşam çıkartırım seni" dediğinde gülümseyip "çok teşekkür" dediğim anda sözümü tamamlamadan telefonu yüzüme kapattı.Buna biraz sinirlensemde dışarı çıkacağım için mutluydum
Yukarı doğru benim için ayarlanmış misafir odasına geçtim burası benim içindi ama ben nedense arslanın odasında kalıyordum hep nedeninide anlamış değilim
Düşüncelerimden sıyrılıp dolabı açtım ve gözlerime inanamadım burda bir sürü kıyafet vardı. Bunlar benimmiydi acaba neden bu kadar çok almışlar?
Dolaptan günlük kısa siyah bir elbise çıkarıp giydim üstüme tam oturmuştu
Bedenimi bulmak zor olmasa gerek zayıftım zaten
Üzerimi düzelttikren sonra aynanın karşısına geçip makyaj yaptım kel olmama rağmen güzel olmuştum ama genede aynanın önündeki uzun saçlı Peruğu taktım gerçek saçım gibi durmuştuKesmeden önceki halide böyleydi saçımın aynısını almalarına mutlu olmuştum
Saate baktığımda akşam olmuştu o kadar oyalanmışmıydım
Dış kapının açılma sesi geldiğinde aşağı indim ve arslanın geldiğini gördüm bana bakıp kaşlarını çattı "bir yeremi gidiyorsun" diye sorduğunda hayal kırıklığına uğradım benimle dalga mı geçiyordu"akşam dışarı çıkarız demiştin" dediğimde "yorgunum" dedi ve salona geçip oturdu bense yukarı çıkacağım sırada
"gel buraya" dedi yavaş adımlarla yanına gidip "efendim" dedim ağlamamak için kendimi zor tutuyorum ona itaat etmek istemiyordumBana anlamsızca bakıp kafasını olumsuz anlamında salladı "çok mu çıkmak istiyorsun" dedi anlamadığım bir ses tonuydu sanki
Kafamı olumlu anlamda salladım "iyi o zaman yürü" dedi kapıyı göstererek
Gülümseyip ona baktım ve "teşekkür ederim" dedim mutlu olmuştum ve baya şaşırmıştımBir restoranta gelmiştik ve burası çok güzeldi arslandan böyle güzel bir yer beklemiyordum.
Garson yanımıza gelip "hoş geldiniz arslan bey ne emrederdiniz" diye sorunca arslanın buraya sürekli geldiğini anladım
"ne yemek istersin" diye sorduğunda "farketmez" dedim sesizce çünkü önüme menü bile koymamışlardıArslan siparişleri verdiğinde "buraya hep gelirmisin" diye sordum
"hayır ikinci gelişim" dediğinde şaşırmıştım onu hemen tanımışlardı nasıl bir etki bırakyorsa
"vay be seni unutmamışlar" dedim ve masadaki bardağa su doldurup içtim yutacağım sırada
"isteselerde beni unutmazlar buranın sahibi benim" dediğimde ağzıma doldurduğum suyu istemiyerek ağzımdan üstüne püskürtüp öksürmeye başladım.Bu sefer kesin beni öldürecekti, öksürüğüm kesilince ona baktım ve gözlerindeki o sinirliliği gördüm "sen salakmısın yavaş içsene" diye bağırdığında etrafımızdaki insanlar bana bakmaya başladı
O kadar çok utanmıştım ki yüzümü kaldıramıyordum onu istiyerek yapmamıştım "ben konuşurken bana bak" diye bağırdı kafamı kaldırdığımda gözümden düşen yaşa engel olamamıştım gene herşeyi berbat etmiştim bugün mutlu olacağımı sanıyordum
Arslana baktığımda kaşlarını çatmaya devam ediyordu "burda kal üstümü değiştirip geliyorum" dedi ve masadan kalkıp restoranın merdivenlerinden yukarı çıktı.
Burda odası olmalıydı diye düşünürken masama yirmi beş yaşlarında bir yabancı adamın oturmasıyla kaşlarımı çattım "merhaba nisan" dedi
"sizde kimsiniz adımı nerden biliyorsunuz" diye sordum şaşkınca"insan sahibini tanımaz mı? Babanın anlattığı kadar varmışsın " dediğinde kalbim korkudan duracak gibiydi masadan kalkıp merdivenlere doğru koşacakken "benden kurtulamazsın yine görüşecez" diye bağırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK
General FictionNisan bağcı ve arslan demirtaşın hikayesi... Nisan acılara rağmen güçlü durmaya çalışan bir kızdı ailesinin şiddetine rağmen ayaktaydı ta ki birgün dayanamayıp tanımadığı bir adamın arabasına binene kadar Ya o adam kötüyse..? Başlangıç: 22 ocak 202...