14

34.6K 997 108
                                    

Merdivenlerden yukarı doğru koşarken bir bedene çarptım geriye doğru düşecekken belimden tutmasıyla merdivenlerden yuvarlanmaktan kurtulmuştum

Kafamı kaldırmamla arslan olduğunu anladım "neyin var senin neden koşuyorsun" diye bağırınca cevap veremedim çünkü halen çok korkuyordum "yüzün bembeyaz olmuş neyin var dedim sana"

"Arslan o geldi beni alacak" dedim ve ağlamaya başladım "o kim nisan"
"beni satın alan" diye bağırdım hıçkırarak
O kadar çok korkmuştum ki ne yaptığımı bilmiyordum arslanın "nisan bana bak" diye bağırmasıyla ona baktım "ben sana söz verdim değil mi seni koruyacağıma söz verdim" dediğinde kafamı olumlu anlamda salladım

"tamam o zaman zırlamayı kes onun icabına bakacam" dedi kesin bir dille

Masaya oturduğumuzda yemekler gelmişti arslan telefonunu çıkartıp ardayı aradı
"arda tepedeki restoranta gel birini araştıracaksın nisanı tehdit etmiş" dedi ve ardayı dinleyip
"tamam sen nikahı yarına al, bakalım arslan demirtaşın karısını kaçırmaya cesareti olacakmı" dedi soğuk çıkan sesiyle ve telefonu kapattı.

"yemeğini ye" dediğinde
"aç değilim" dedim yüzümü yere eğerek "aç olduğunu biliyorum yorgun olmama rağmen seni dışarı çıkarttım mızmızlanmadan ye yarın nikahımız var" dediğinde

Kafamı olumlu anlamda salladım yapacak bir şey yoktu korunmam için onunla evlenmem gerekiyordu
Yemeğimizi yiyip eve gelmiştik bir daha dışarı çıkacağımı sanmıyordum hayal kırıklığına uğramıştım

Üstümü değiştirip misafir odadaki yatağıma uzandım ve yarını düşünmeye başladım acaba kalabalık olacakmıydı bilmiyorum çünkü arslanın ailesi yoktu geldiğim günden beri de akrabalarını görmemiştim.

Düşüncerim uykumu getirmişti gözlerimi kapatıp uykuya daldım
"nisan" adımı duymamla gözlerimi açtım karşımda yorgunluktan gözleri çökmüş arslan vardı ve elinde ilaçlarım gecenin üçüydü ve o her gece ilacımı getiryordu nedense kendimi ona çok borçlu hissediyordum

İlacımı alıp uzattığı suyla birlikte içtim "teşekkür ederim" dedim sesizce kafasını sallayıp odadan çıktı.

Sabah olmuştu ama ben uyuyamamıştım yerimden kalkıp arslana bakmaya gittim.
Kapısını sezice açmama rağmen beni farketmişti bunu nasıl yapıyordu anlamıyorum

"şey ben uyuyorsun sandım" dediğimde ayağa kalktı ve "birazdan makyöz gelecek " dediğinde şaşırmıştım "nikahta kaç kişi olacak"
"bin kişiye yakın" dediğinde şok oldum bu kadarını beklemiyordum

"çok mu akraban var" diye sorduğumda "
" kimsem yok dedim daha önce "diye bağırınca kafamı sallayıp odadan çıktım

Üstüne fazla gitmek zararımaydı nikahın nasıl nerde olacağını bile bilmiyorum gerçek nikah olmasada insan bir kere evleniyor

Of ne saçmalıyorum öyle belki herşey yolunda giderse aşık olup tekrar evlenebilirdim yada yalnız başıma bir hayat kursam sadece benim olduğum bir hayat kimseyi düşünmesem kimse, beni düşünmese güzel olurdu aslında

"nisan" arslanın adımı seslenmesiyle irkildim "neye daldın öyle" dediğinde etrafıma baktım odasının kapısının yanında beklemişim "hiç sadece" dediğimde kapı çaldı.

Arslan sözümü tamamlamama izin vermeyip kapıyı açtı
Sarışın bir kadın gelmişti ve ellerinde gelinlik vardı "merhaba arslan bey ben makyöz buse" dedi gülümseyerek
Arslan kafasıyla selam verip "acele ederseniz iyi olur" dedi ve odasına çıktı

Kız yanıma gelip "gelin nerde" diye sorduğunda "şey gelin benim" dedim kız ilk başta şaşırdı ve sonra ezici bakışlar atıp "odanıza gidelim" dedi

Önden yürüyüp odama geldik makyaj masasına oturup makyaj yapmaya başladı "Arslan bey sizinle nasıl evleniyor hiç anlamıyorum" dediğinde kaşlarımı çatıp "bu sizi ilgilendirmez" dedim uyarıcı bir ses tonuyla kız bozulup işine devam etti.

Makyajım bittiğinde aynaya baktım kaşları güzel çizmişti makyajım sade ve güzeldi "gelinliği giymenize yardımcı olmamı istermisiniz" diye sordu isteksizce

"yok hallederim siz sadece çağırdığımda bağcıklarını bağlayın şimdi çıkabilirsiniz" dedim umursamaz tavırla çünkü çok gıcık oldum şu kıza
Makyöz çıktıktan sonra gelinliği yatağın üstünden alıp üstüme geçirdim ve "gelebilirsin" dedim

Makyöz bağcıkları bağlayıp "istediğiniz birşey yoksa" derdemez "çıkabilirsin" dedim ve aynanın karşısındaki peruğu alıp kafama taktım ardından gelinlikle gelen tacı takıp son kez aynaya baktım çok güzel olmuştum

Gelinliğin kenarlarından tutup arslanın yanına gitmek için ilerledim odasının kapısının karşısında durup kapıyı çaldım "gir" dediğini duyunca içeri geçtim arslan aynanın karşısında kravat bağlamaya çalışyordu bana bakmıyordu bile onu hiç kravat ta...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gelinliğin kenarlarından tutup arslanın yanına gitmek için ilerledim odasının kapısının karşısında durup kapıyı çaldım "gir" dediğini duyunca içeri geçtim arslan aynanın karşısında kravat bağlamaya çalışyordu bana bakmıyordu bile onu hiç kravat takarken görmemiştim

Anlık cesaretle ona yaklaştım ve gözleri beni bulunca kaşlarını çatıp sonra bir türlü anlamadığım bir ifadeye büründü ona bakmayı bırakıp kravatını bağladım ona bu kadar yakın olmaktan rahatsızdım çünkü kalbim hızlanıyordu

Geriye çekilip ona baktım damatlık tam üstüne oturmuştu "hazırmısın" diye sorunca kafamı olumlu anlamda salladım
"gazeteciler kapının önünde olacak ne sorarlarsa sorsunlar konuşma sadece gülümse" dediğinde "tamam" dedim
"ve salona geçtiğimizde kimsenin yüzüne bakmamaya çalış" dediğinde nedenini pek anlamasamda kafamla onayladım

Arslan kolunu uzatınca koluna girdim kapıya doğru ilerlerken heyecanım kat ve kat arttı

Kapıyı açmamızla bir sürü gazeteci etrafımıza toplanıp mikrofon uzattı "Arslan bey bu ani bir kararmı yoksa daha önceden de evlenmeyi düşünüyormuydunuz"
"aşk evliliğimi yoksa mantık evliliğimi"
"nasıl tanıştınız" diye ardı ardına sorular sorulurken arslan hiçbirine cevap vermeyip arabaya binmem için kapıyı açtı.

Evet yanlış görmüyordum arslan bana kapıyı açtı arabaya binip gideceğimiz salona doğru ilerledik arkamızda  bir sürü araba vardı hepside korumaydı

Salona yetişince arslan kapımı açıp koluma girdi ve müzik eşliğinde salona ilerledik etrafıma bakmamaya özen gösteriyordum ve inanılmaz kalabalık sesi vardı.

Nikah masasına geçtiğimizde heycandan arslanın elini sıkıca tutmuştum

KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin