37

26.4K 799 128
                                    

Nisan
Arslanın "allah kahretsin" diye bağırdığını işitince kendime gelip "ne oluyor bu seslerde ne" diye bağırdım

"sen burda kal ben geliyorum" dediğinde
"dur gitme" diye bağırdım ama faydası yoktu çünkü çoktan odanın dışına çıkmıştı.

Biliyordum işte bu evdeki hiçbirşey normal değildi.
Kapının açılmasıyla gözüm kapıdaki adama gitti "sizde kimsiniz" diye sorduğumda "öğreneceksiniz" dedi ve elinde yeni farkettiğim İğneyi boynuma saplamasıyla gözlerim karardı.

Arslan
Bunlarda kimdi öyle bu nasıl bir cesaret kime güvenipte geliyorlardı

Çok kalabalık gelmişlerdi ve kapının önünde fazla adam yoktu nisan şüphelenmemesi için yarısını göndermiştim.

Adamların birkaçını temizleyip arka bahçeyi kontrol ettim
Bazıları arabaya binip kaçacakken "arda takip et" diye bağırdım.
Aklıma nisanın kapısının açık olduğı gelince koşarak eve geçtim ve odasına çıkacakken savaşın kanlı bir halde yerde yattığını gördüm koşarak yanına gidip onu kaldırdım

Gözlerini açıp "abi iyiyim ben nisanı aldılar" dediğinde ardayı arayıp "arda takiptemisin"
"evet abi"
"tamam kaybetme ve ben gelmeden birşey yapma, savaşı hastaneye götürüp geliyorum" dedim ve kapattım.

"Abi beni affet emanetini koruyamadım" dedi kafasını eğerek
"bu halde koruyamazdın zaten" dedim ve kalkmasına yardımcı olup arabaya bindirip hastaneye aldım.

"bugün buradasın doktor" dedim ve hastaneden çıkıp Ardanın dediği yere doğru ilerlemeye başladım.

Nisan
Gözlerimi yavaşça açtığımda bir sandalyeye bağlı olduğumu gördüm ve ameliyatlı yer canımı çok yakıyordu

"kimse yok mu" diye bağırdığımda "oo prenses uyanmış" dedi ellili yaşlardaki adam
"kimsiniz siz ne istiyorsunuz benden" diye bağırdığımda

"küçük hanım sakin olun size zarar vermiyecem" dedi kahkaha atarak
"bırakın beni lütfen" dedim kısık çıkan sesimle
"merak etme seni bırakacam ama gerçekleri öğrenmek istemezmisin" diye sorduğunda şaşkınca ona baktım

"Hangi gerçekler "dedim kaşlarımı çatarak
"Mesela arslanla sahte evlilik yaptığın ya da babanın katili olması ve tabiki onun yüzünden hastalığının ilerlemesi" dediğinde hatırlamaya çalışıyordum

Önüme kesik kesik görüntüler gelince başım dönmeye başladı ve gözlerimin kararmasıyla bağlı olduğum sandalyeye yığıldım.

Arslan
Ardanın yanına geldiğimde "ne oldu" diye sorduğumda
"Abi içeriye aldılar" dedi önündeki depoyu göstererek
Depoya doğru ilerleyeceğim sırada "abi gelecek olan adamlar geç kaldı"
"ihtiyacım yok" dedim ve silahımı elime alıp depoyu büyük bir gürültüyle açtım.
İçerde nisandan başka kimse yoktu.

Nisana biraz yaklaştığımda baygındı ve ameliyatının kanadığını gördüm
Onu bağlı olduğu iplerden kurtarıp "nisan" diye bağırdım ama hareketsizdi.

Onu taşıyıp arabaya bindirdim "arda hallet burayı" diye bağırdım ve arabaya binip son gaz hastaneye sürmeye başladım.

Onu neden kaçırıp sonra bıraktıklarını anlamıyorum

Hastaneye geldiğimizde onu alıp acil kısmına geçirdiler

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hastaneye geldiğimizde onu alıp acil kısmına geçirdiler

İplerden dolayı çok kanaması olmuştu o yüzden mi bayılmış tı
Gerçektende bu kıza çok zarar veriyordum, çok acı çektiriyordum korumaya çalıştıkça daha çok zarar görüyordu.

Hiç böyle olmamıştı. Kimse yanıma adım atmaya cesaret edemezken bu aralar herkes suikast girişiminde bulunuyordu.

Birşeyler ters gidiyordu bir an önce yer altına inip sorunları düzeltmem gerekiyordu
Belliki birileri kuyruk acısı çekiyor.

Yıllardır hiç kimse bana baş kaldırmadı ama nisandan sonra herkes zayıf olduğumu düşünüyordu.
Elime telefonu alıp "arda boşver orayı, yanıma gel yer altına inecem"
"Abi sorunun ordan olduğuna eminmisin"
"görecez" dedim ve telefonu kapattım.

Nisanı normal bir odaya almışlardı. Onun yanına gidip "merak etme herşeyi halledecem" dedim sesizce ve odadan çıktım.

Arda gelmişti, arabaya binip yer altı dediğim yere ilerlemeye başladım.
Oraya yer altı dememin sebebi bütün pisliklerin orada olmasıydı.

Hırsızından tut katiline kadar hepsi birer yer altı adamıydı. Benden korkmalarının sebebi orasını benim yönetmemdi ve bu yönetmenliğim Ferhat abi sayesinde olmuştu.

Herkes benim ne kadar çok acımasız olduğumu biliyordu ama bu sefer ters giden birşeyler vardı.

Yer altı denilen malikaneye geçtiğimde herkes kafasını eğmeye başladı ama koltuğumda oturan biri vardı ve muhtemelen sorunun kaynağıydı.
Silahımı çekip ona çevirdiğimde "oo arslan demirtaş" dedi gülerek
"canınamı susadın lan sen" diye bağırdığımda
"yok hayır ama burası artık benim" dediğinde bütün silahlar bana çevrildi.

"siz hangi cesaretle bana silahlarınızı çevirirsiniz" diye bağırdığımda
"Senin devrin bitti" diye bağırdı koltuktaki
"sorunuzu kurutacam lan sizin" diye bağırdığımda kapıdan doktor ve burdaki adamların iki katı kadar adam çıktı ve hepsinin ellerinde son derece kuvvetli silahlar vardı.

Koltuktaki adam bunu hiç beklemediği için "Ateş edin lan" diye bağırmasıyla herkes korkudan silahını bırakıp diz çöktü.
Olması gerekende buydu

Koltuğuma oturan adamın yanına gidip onu karşımda diz çöktürdüm ve silahımı çıkartıp "herkese ders olsun bana ihanet edenin bedeli budur" diye bağırdım ve bütün şarjörü kafasına boşalttım.

Adamlar kafalarını korkudan eğsede "sizde cezasız kalmayacaksınız dedim ve hepsinin ayağına bir el ateş edip" arda temizle buraları "dedim ve oradan çıktım.

Savaş iyi bir iş yapmıştı, hastanedeydi kendisi ama buraya geleceğimi nerden anlamıştı.

" Savaş" diye bağırmamla
" efendim abi "dedi şaşırarak çünkü adıyla ilk kez ona hitap ediyordum.
" aferin "dedim omuzuna dokunarak
" eyvallah abi"dedi gülümseyerek

"aslında seni cezalandırmam gerekiyordu ikinci kez sözümden çıkıyorsun" dediğimde
"affet abi seni yalnız bırakamazdım" dedi kısık çıkan sesiyle
"hadi sen git dinlen" dedim ve arabama binerek hastaneye doğru ilerlemeye başladım.

Hastaneye geldiğimide nisana ne diyeceğimi bilmez bir halde odasına geçtim

Uyanıktı ve kafasını bana doğru çevirdiğinde kaşlarını çatıp "sen beni kandırdın" diye bağırdı
"nisan ben seni kandırmadım sadece gerçekleri söylemedim bu seni kötü etkiliyebilirdi" diye bağırdığımda

"sen katilsin" dedi ağlayarak
"nisan ben katil değilim sadece diye devam edeceğim sırada sözümü kesip

" halen yalan söylüyorsun, üstünde kan lekeleri var arslan "dedi güçsüz çıkan sesiyle

KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin