18

33K 992 142
                                    

Arslan
Adamın bağırışları kesilince derin bir nefes aldım, rahatlamıştım deponun kapısını açıp dışarı çıktım etrafımdaki adamlarım bile bana bakamıyorlardı. Biliyorum bu yaptığım çok caniceydi ama bende böyle mutlu oluyordum.

Telefonu elime alıp doktoru aradım "alo doktor nisan nasıl"
"iyi abi"
"güzel" dedim gülümseyerek
"hayırdır abi çok mutlu geliyor sesin"
"beni biliyorsun koçum hoşuma giden şeyler yapınca mutlu oluyorum"
"adına sevindim abi ellerine sağlık" dedi ve telefonu kapattım

Benim yaptıklarımı tek normal bulan doktordu sebebide doktor olmasıydı herhalde

Nisan
İlaçların etkisi yavaş yavaş geçiyordu hareket edebiliyordum ama üstümde inanılmaz ağrı hissediyordum
Yanı başımda bekleyen doktora "Arslan nereye gitti" diye sordum kısık çıkan sesimle
"iyisin değil mi" diye sordu endişeyle "evet" dedim şaşırarak

Neden endişelenmişti ki "oh be iyi olmasan öldürürdü beni" dediğinde korkusundan endişelendiğini anladım

"sen doktorsun bu işlere nasıl bulaştın" diye sordum merakla
"bu soruyu benim sana sormam gerekiyor küçücük boyunla arslan abiye nasıl bulaştın" dediğinde "tesadüf" dedim üzülerek

"bende doktor değildim sokakta dayak yiyen küçük bir çocuktum arslan abi beni kurtarıp buralara getirdi" dediğinde şaşırmıştım arslan iyi biriymiş aslında

Onunla ilgili iyi şeyler öğrenmek nedense hoşuma gidiyordu

Kapı çaldığında doktor "bi dakika" dedi ve belinden silahını çıkartıp kapıyı açtı
Karşısında arslanı görünce derin bir nefes alıp "hoş geldin abi" dedi ve silahını indirdi

Arslan birşey demeyip yanıma geldi "iyimisin" diye sordu ama benim tek takıldığım şey üstündeki kan izleriydi
"üstün" dediğinde
"geliyorum" dedi ve yanımdan ayrıldı

Geldiğinde üstünü değiştirmişti "iyimisin" diye sordu tekrardan
"iyiyim ama üstündeki kan neydi" diye sorduğumda kaşlarını çatıp "çok soru soruyorsun" diye söylenmeye başladı

"Arslan üstündeki kan neydi" diye sordum tekrardan
"sana olan sözümü tuttum engelin kalmadı o öldü üvey babanda ölmüştü" nasıl ya nasıl olur nasıl bu kadar kolay öldürebiliyordu benim yüzümden can mı almıştı o

"Arslan sen nasıl yaparsın ya adalet diye bir şey var onu polise verebilirdin"
"Bak nisan o benim dünyama geçti ve benim dünyamda adaleti sadece ben veririm" dedi ciddi bir şekilde

"Arslan ben gitmek istiyorum" dedim ağlayarak çünkü ondan korkuyordum artık
"nisan sözünü unuttun mu"
"unutmadım ben sözümü tutup gidiyorum ama sen beni koruyamadın gittin öldürdün" diye bağırdığımda doktor "Arslan abiye sesini yükseltmeye nasıl cüret edersin" diye bağırdı

"doktor tamam çık sen" diye bağırdı doktora
Arslana ne kadar da bağlı
"sana gelince iyileşince hangi cehenneme gidersen git" dedi umursamaz bir tavırla ve odadan çıktı

1 hafta sonra

Nisan
Tam bir haftadır doğru düzgün konuşmuyorduk sadece geceleri gelip ilaçlarımı verip gidiyordu bana çok sinirliydi ama onun yanında kalamam gerçek bir evliliğimiz yok ve o bir katil
Hergün kanlı kıyafetlerle onu görmeye dayanamıyordum ve sürekli yaralı olarak geliyordu bu yüzden doktorda burda kalıyordu ve hergün öldürücü bakışlarına maruz kalıyordum

Bu kadar yeterdi kendi başımın çaresine bakma zamanım gelmişti
Merdivenlerden aşağı inecekken doktor ve arslanın bir adamla konuştuklarını gördüm adamın elindeyse dört yaşlarında küçük bir çocuk vardı.

Küçük bir çocuğun burda ne işi olabilirdi ki?
"Arslan bey dediğim gibi elli bin yetmez daha çok paraya ihtiyacım var" dediğinde arslan adama "getirdiğin küçük" dedi
Neyden bahsediyorlardı bunlar "ama arslan bey piyasada en çok çocuk organları aranıyor" dediğinde beynimden vurulmuşa döndüm bunlar nasıl insanlardı küçük bir çocuğa nasıl kıyarlar

"çürük çıkmayacağı ne malum" dediğinde "bakabilirsiniz arslan bey" dedi
"doktor çocuğu al ve içindekine sağlam mı bak" dediğinde doktor çocuğu tuttu ve götürecekken önünü kestim "hemen o çocuğu bırak" diye bağırdım

Şu an sinir krizi geçirmem an meselesiydi  "sen buna karışama" diye bağırdığında
"Arslan söyle ona bıraksın" dedim ağlayarak ama arslan hiç oralı değildi
"Arslan yalvarırım bıraksın bu kadar acımasız olamazsın" dedim yalvararak

"nisan yeter artık" diye bağırdığında doktorun önünden çekilip arslanın önünde diz çöküp ağlamaya başladım "Arslan lütfen bırak istediğini yaparım lütfen bu çocuğa zarar verme o çok mahsun"

"nisan bana karışman senin zararına olur" dediğinde daha çok ağlayıp "ne olur arslan söz veriyorum sana bir daha lafını ikiletmiyecem" dediğimde beni dinlemedi

Yanımdaki sehpanın üstünde gördüğüm silahı arslana çevirip "sana çocuğu bırak dedim" diye bağırdım

Doktor bana yaklaşacakken arslan onu durdurdu "nisan hata üstüne hata yapıyorsun" dedi o kadar çok sakindi ki yayıldığı yerden bile kalkmadı "Arslan hiç şakam yok bu çocuğa zarar vermene izin verimiyecem"
"nisan benimde hiç şakam yok" dediğinde benden korkmadığımnı anlamıştım silahı indirdiğimde küçümser bir bakış attı

"beni öldür onu bırak" dedim kısık çıkan sesimle
Küçük çocuğa baktığımda ağlayacak gibi duruyordu yanına yaklaştığımda doktor beni durdurdu.

Arslana baktığımda doktorun geri çekilmesi için işaret verdi doktor geri çekildiğinde küçük çocuğun karşısında diz çöküp elinden tuttum ve göz yaşlarımla gülümsemeye çalıştım "merhaba adın ne senin" diye sordum

O küçük mahsum sesiyle utanarak "efe" dedi
"adın çok güzelmiş efe" dedim ve  kendimi tutamayıp ona sarıldım.

KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin