Nisan
Ateş ettikten sonra birden çığlık attım. Arslan bana bakıp "kapat çeneni" diye bağırdı.
Arslan bana doğru gelip beni iplerden kurtardı ve doktora bakıp "bu piçin ayağına bak ve onu depoya götür"dedi ve kolumdan tutup evden çıkarttı" bırak beni "diye bağırdım ama dinlemiyordu bile
" bin şu arabaya "diye bağırdığında İstemsizce binip olacakları bekledim" benden kaçamazsın anladın mı sen bana mahkumsun "diye bağırdı
"kaçacam anladın mı ilk fırsatta gidecem" diye bağırdığımda boğazımdan tutup
"bana bak lan sınırları zorlama seni öldürmem öldürmekten beter ederim"Boğazımı sıktığı için sesim fazla çıkmıyordu ama konuşacaktım "seni gördüğümde ölmekten beter oluyorum zaten" dedim.
"Sen benimle evlendin ve artık istesende istemesen de ona göre davranacaksın"
"evliliğimiz sahte" diye bağırdığımda
"sahte olduğunu kim söyledi" dedi kahkaha atarak"Ne kadar gerçek desende benim için sahte bir evlilik "diye bağırdım.
" bunu yakında sende göreceksin "dediğinde başım dönmeye başladı.Gene o uyuşturucu yüzünden başımın döndüğüne eminim
" Arslan başım dönüyor"dememle "gördün mü bana muhtaçsın" dediğinde ters bir cevap veremiyordum çünkü başımın dönmesine baş ağrısıda eklenmişti."Arslan" dedim çaresizce ama o beni ciddiye almayıp arabayı çalıştırdı ve "eve gidiyoruz" dedi.
"Arslan yardım et" dedim başımı tutarak "bunu bana karşı gelmeden önce düşünecektin" dedi ve arabayı eve doğru sürmeye devam etti.Araba hareket halindeyken kapıyı açmaya çalıştım ama kitlenmişti "öyle bir salaklığı yapacağını tahmin ettim" dedi bana bakmadan
"Arslan lütfen" dedim kısık çıkan sesimle
"eve kadar sesiz kalırsan düşünecem" dedi
"Arslan eve kadar dayanamam" dediğimde
"hiçbirşey olmaz" dedi umursamaz bir ses tonuylaYolda giderken dediği gibi sesimi hiç çıkarmamıştım. Eve yetiştiğimizde "arslan" dedim ona bakarak
Bunun sorumlusu oydu "biraz beke" dedi ve arabadan indi
Bende arkasından inip onu takip etmeye başladımEve geçtiğinde salondaki koltuğa oturup karşısındaki koltuğu işaret edip "otur" dedi
Bende hızlıca koltuğa oturup diyeceklerini bekledim kesinlikle birşey isteyecekti."şimdi gelelim istediğime" dediğinde yanılmadığımı anladım. Ama ona o kadar çok ihtiyacım vardı ki ne istiyorsa yapabilecek kapasiteydim.
"ne istiyorsan çabuk söyle" dediğimde
"babanı öldüreceksin" dedi
"ne saçmalıyorsun" diye bağırdığımda kaşlarını çatıp ayağa kalktı "ben sana bir teklif sundum ve yapıp yapmamak sana kalmış"dedi ve gideceği sırada onu kolundan tuttum
Bana dönerek elime bakıp küçümser bir bakış attı.Onu umursamadan "böyle olmamın sebebi sensin" diye bağırdım
Elimi tutup kolundan çekti ve "bu cesaretini kafanın güzelliğine veriyorum" dedi dalga geçen bir ses tonuyla ve odasına doğru çıktı.Sinirlerim o kadar çok bozulmuştu ki etrafımdaki herşeyi dağıtmaya başladım ve ondan bulurum diye bütün salonu alt üst etmiştim
Ama yorgunluktan başım daha çok ağrımıştı salonun bir köşesine çöküp ağlamaya başladım.
Birinin geldiğini hissedince kafamı kaldırdım gelen doktordu, şaşkınlıkla etrafına bakıyordu beni farkedince "ne yapmışsın" diye sordu
"bunu ben değil siz yaptınız" diye bağırdım."daha fazla zarar görmek istemiyorsan arslan abinin dediklerini yap" dediğinde
"onun ne istediğini biliyormusun" diye sesimi yükselttiğimde kafasını olumlu anlamda salladı."siz ne biçim insanlarsınız" diye bağırdım. Bu kadarıda olmaz, bu kadar insafsız, acımasız ben yapamam onlar gibi olamam
"Doktor lütfen yardım et bana" diye yalvardım ama onun arslanın arkasından iş çevirmeye cesaret edeceğini sanmıyordum."sen kafayı mı yedin sence ben senin gibi arslan abiye ihanet edebilirmiyim" diye bağırdı
"Doktor lütfen ben dayanamıyorum o iğneye ihtiyacım var anlamıyormusun" dedim ağlamaklı çıkan sesimle"eğer ihtiyacın varsa arslan abinin istediğini yaparsın" dedi umursamaz bir ses tonuyla
"bak senin istediğini yapıyım sen bana o İğneyi ver lütfen söz veriyorum arslana söylemem" dedim bir umutla
"saçmalamayı kes artık denileni yap" dedi ve yanımdan gitti.Deliriyordum artık ve kimsenin umrunda değildi bir yolunu bulmalıydım yoksa kafayı yicektim.
Ne yapacağımı düşünürken aklıma arslanın odası geldi. Yukarı çıkıp arslanın kapısını yavaşça açtım.
Uyuyordu, sesiz adımlarla dolabına ilerleyip karıştırdım ama yoktuGözüme yanındaki çekmece gelince gülümsedim orada kesinlikle olmalıydı
Yavaş adımlarla ona doğru gelip gözlerimi kapattım derin bir nefes aldım ve yavaşça çekmeceyi açacağım sırada birinin bileğimden çekip yatağa atmasıyla gözlerimi açtımArslan uyanmıştı "hırsızlığa mı başladın" diye bağırdı.
Yataktan kalkacağım sırada beni geri itip "canına mı susadın" dedi tehditkar bir sesle
"bırak beni dayanamıyorum anlıyormusun" diye bağırdım
"bana bak lan ben sana bir teklif sundum ve biliyormusun bu yaptığından sonra süre veriyorum, eğer bu gün içinde o piçi öldürmezsen ne benden kurtulabilirsin ne de ihtiyacın olan şeyi alırsın" diye bağırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK
General FictionNisan bağcı ve arslan demirtaşın hikayesi... Nisan acılara rağmen güçlü durmaya çalışan bir kızdı ailesinin şiddetine rağmen ayaktaydı ta ki birgün dayanamayıp tanımadığı bir adamın arabasına binene kadar Ya o adam kötüyse..? Başlangıç: 22 ocak 202...