15

33.8K 1K 67
                                    

Arslan bu kalabalıktan rahatsız olduğumu anlayabiliyordu kulağıma eğilip "sakin ol" diye fısıldadı ama ne fayda hiç alışık değilim öyle kalabalığa

Nikah memuru karşımıza oturup "nikahınıza herhangi bir engel yoksa başlayabiliriz" dediğinde arslana baktım
Arslan gayet sakin bir halde memuru izliyordu "siz levent oğlu arslan, salim kızı nisanı eş olarak kabul ediyormusunuz" diye sorduğunda arslan herzamanki soğuk ve güçlü sesiyle "evet" dedi ardından bana dönüp "siz salim kızı nisan, levent oğlu arslanı eş olarak kabul ediyormusunuz" diye sorduğunda derin bir nefes alıp "evet" dedim ve uzatılan defteri imzadık

Memur ayağa kalkıp "bende belediyenin bana vermiş olduğu yetkiye dayanarak sizleri karı koca ilan ediyorum" dediğinde bir alkış tufanı koptu ve ben daha çok gerilirken aile cüzdanı elime tutuşturuldu. Ardından sakin bir müzik çalmaya başladı

Umarım onun teklifini kabul etmemle yanlış yapmamışımdır. Arslan yanımdan ayrılıp misafirlerin yanına doğru ilerlerken ona bakıyordum

"tebrik ederim kızım" diye bir ses duyduğumda olduğum yere çivilenmiştim bu ses babamındı arkamı dönmemle iğrenç sırıtışını görmem bir oldu kılık değiştirip gelmişti "beni davet etmemene üzülmedim değil ama bu sahte evliliği sürdürmene izin veremem seni asıl sahibine vermem gerekiyor" dedi iğrenç bir kahkahayla müzik onun kahkahasını bastıryordu arslana doğru ilerliyeceğim sırada kolumdan tutup

Ceketinin bir kaç düğmesini açtı "üstümde patlayıcı var bu kadar insanın canına kıymamı istemiyorsan beni takip et ve kimseye belli etme yoksa olacaklardan ben sorumlu değilim" dediğinde etrafıma baktım bu kadar insanı tehlikeye atamazdım herkes konuşmaya dalmıştı

Onu takip ettiğim sırada korumalardan biri yanıma gelip "bir sorun mu var nisan hanım" diye sorunca kafamı olumsuz anlamında salladım ve babamı takip etmeye başladım. Dışarı çıktığımızda etrafta kimse yoktu bana yardım edecek kimse yoktu ağzımı açıp tek kelime bile edemiyordum

Karşımızda duran bir arabanın kapısının açılmasıyla içeriye çekilmem bir oldu.

Arslan
Yanımdaki adamın konuşmasından sıkılıp etrafıma baktım gözlerimle nisanı aradım ama görünürde yoktu
Nereye gitti bu kız diye bakınırken arda yanıma gelip "bir sorun mu var abi" diye sordu

"nisan nerde" diye sorduğumda "şimdi buradaydı"
"sen neredeydin" diye bağırdığımda müzik durduruldu ve bütün gözler üstümüzdeydi "abi arka kapıda sorun çıktı bir gurup içeri geçmeye çalıştı" dediğinde kendiside olanları anlayıp

"Allah kahretsin ben nasıl inandım"diye konuştu kendi kendine bense sinirden kuduruyordum
" Arslan demirtaşın karısını kaçırmaya kim cesaret eder lan "diye bağırmamla arda herkesi dağıtıp kamera kayıtlarını getirdi ve izlemeye başladık

Nisanın yanına orta yaşlı bir adam yaklaşınca görüntüyü durdurup daha yakından baktım bu nisanın üvey babasıydı kılık değiştirip içeri geçmişti ardından kahkaha atıp birşeyler söylüyordu nisansa gözleri dolmuş etrafına bakıyordu lanet olsun ki sözümü tutamamıştım.

Üvey babasının ceketinin düğmelerini açmasıyla daha dikkatli baktım bu içine bomba saklamıştı nisanda kimseye zarar vermemek için onu takip etmişti

Kamera kayıtlarının devamını izledikten sonra sinirle masadaki herşeyi yere fırlattım
"abi sakin ol bulacaz onu"
"nasıl lan nasıl benim karımı kaçırmaya cesaret edebilirler ona nasıl dokunurlar"diye bağırdım sinirle onu kaçırdıkları için mi yoksa sözümü tutamadığım içinmi bu kadar sinirliydim bilmiyorum.

" o adamları bir saate kadar bulun yoksa hepinizi öldürürüm"diye bağırdığımda hepsi başlarını eğip gitti.

Nisan
Nereye gittiğimle ilgili hiçbir fikrim yoktu acaba arslan yokluğumu farketmişmiydi?
Farketse ne olacaktı kendi isteğimle gittiğimi sanacaktı ve benden nefret edip aramayacaktı bile
Babamın saçlarımı tutmasıyla peruk elinde kaldı "lan bu ne saçların nerde" diye bağırmaya başladı

Hastalığımdan haberi yoktu ama ilk defa hasta olduğuma sevinmiştim saçlarımı tutup acı çektiremiyecekti.

"ben kanserim" dedim soğukkanlılıkla belki bu soğukluk aslandan öğrendiğim birşeydi onlar karşısında asla ağlamıyacaktım ve sonuna kadar direnecektim
Boğazımdan tutup "yalan söyleme lan saçlarını sen kestirdin" inanmak istemiyordu hangi kız saçlarından istiyerek vazgeçerdiki

Boğazımı sıkarken tepki vermediğimi görüp bıraktı ve tokat attı. Arabanın şöför koltuğunda oturan adam "patron onu vurmaman konusunda seni uyardı" diye bağırınca

"Patronunuz bunu gördükten sonra zaten istemeyecek" dedi iğrenir bir sesle

Araba büyük bir evin önünde durunca üvey babam kapıyı açıp beni kolumdan tutup kapıya kadar sürükledi

Zili çaldı ve kapıyı restoranta gördüğüm adam açtı üvey babam beni beni önüne atıp "kız hasta ama ben sana hasta olmadan önce sattım" dedi ve arkasını dönüp gidecekken etrafı korumalarla çevrildi

Kapıdaki adam "onu depoya alın özel olarak ilgilenecem" dedi ve beni içeri sürükleyerek salona benzer bir yere getirdi

"ben sana tekrar görüşecez demiştim"
"ne istiyorsun benden" diye bağırmamla kahkaha atmaya başladı
"seni satın aldım" dediğinde dayanamamıştım ve ağlamaya başladım "ben satılık bir mal değilim bırak beni" diye bağırdım

"biliyormusun nisan arslanın kullanılmamış  karısı olunca dahada değerlendin benim için" dediğinde "o beni kurtaracak ve seni öldürülecek" diye bağırmamla bana tokat atıp "çok dizi izliyorsun nisan çünkü seni ölümden başka hiçbirşey elimden alamaz"

KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin