KARANLIK

28

Nisan
İğneyi koluma sapladıktan sonra başımın dönmesi aniden geçti. Bu nasıl böyle oldu hiç anlamıyorum
"Arslan bu nasıl oldu yani başımın dönmesi hemen geçti" dememle kaşlarını çatıp yemeğine döndü.

"Doktor bana cevap vermeyecekmisiniz o iğneler ne" diye sorduğumda
Arslan sinirlenip "uyuşturucu" diye bağırdığında bakışlarımı ona yöneltip "hayır bana bu kötülüğü yapamazsınız" diye bağırdım gözyaşlarımla

"evet öyle" demesiyle sinirlenip
"Allahın belaları ben size ne yaptım" diye bağırdım
Arslanın "yeter kapat çeneni" diye bağırmasıyla daha çok sinirlenip yemek yedikleri masanın örtüsünü çekmemle bütün yemekler yere döküldü.

Arslan ve doktor ayağa kalktıklarında hızlıca kapıya doğru yürüdüm ve açtım çıkacağım sırada önümü iki koruma kesti

Arslana dönüp "köpeklerini önümden çek ben gidecem" diye bağırdığımda doktor bana doğru gelecekken arslan onu durdurdu ve bana dönüp "gittikten sonra döneceğin tek yer burası" diye bağırdı ve şöyle devam etti "ama ne kadar yalvarsanda sana asla kapıyı açmıyacam çünkü ilacın bende" dedi elindeki uyuşturucuları gösterip

"o zıkkımı asla almam" diye bağırdım. Bu kadar sinirlenmem ve cesaretim ondan geliyor olabilirmiydi.
Adamların önümden çekilmesiyle kendimi hızla dışarı attım ve derin bir nefes alıp yürümeye devam ettim. Sanırım artık özgürdüm.

Özgürdüm de ne param vardı ne de kalacak bir yerim, ama olsun ne olursa olsun dışarıda daha özgürdüm.

Ormandan çıkıp asfalt yola geldim ve yavaş adımlarla yürümeye başladım. Elbet bir araba geçerdi şehre indim mi herşey düzelirdi bir işim olur sonra da bir evim belkide okula bile gidebilirdim.
Bu düşünceler beni gülümsetiyordu.

Yolda bir araba durmasıyla ona doğru koştum içinde yaşlı bir adam vardı
"amca beni şehre götürebilirmisin" diye sorduğumda konuşmadan arka kapıyı işaret etti.
Otostop çekmek bu kadar kolaymıydı? İlk kez denedim ve hiç zorlanmadan durdu

Arka kapıyı açıp içeri geçeceğim sırada siyah giyinimli adamlar kafama silah dayayıp içeri çektiler
"sizde kimsiniz" dememle adam birini görüntülü aradı ve o kişi babam denilen adamdı.

"bunu bana yapmamalıydın nisan bütün işlerimi bozdun" diye bağırdığında
"beni işlerin için kullanacağını biliyordum" dedim sesizce
"bunun cezasını çekeceksin sevgili kızım" dedi sert sesiyle

Arslan
Ona çok sinirliyim ama elbet geri gelecek eğer gerçekten bağımlıysa gelecektir
Telefonunun çalmasıyla arayan numaraya bakıp kaşlarımı çattım. Çünkü bu nisan için görevlendirdiğim adamdı
"ne oldu" diye açtım telefonu
"Arslan bey eşinizin babasının adamları geldi ve nisan hanım onlarla bindi şu an takipteyim" dediğinde sinirlerim kat ve kat arttı onun babasına yardım ettiğini tahmin etmiştim. Bu yüzden bana bu kadar baş kaldırdı arkasında babasının olduğuna inanıyordu.
"takipte kal" dedim ve telefonu kapattım.

"Doktor" diye bağırdığımda
"efendim abi" dedi ve yanıma geldi. Onu yakasında tutup "hani o kız kendi ayaklarıyla buraya gelecekti" diye bağırdım.

"gelecek abi" demesiyle yüzüne yumruk attım
"kız babasına gitti"diye bağırdığımda şaşırıp
"bu ne cesaret" dedi

"onu bırakmamalıydım onu öldürmeliydim"
"affet abi benim suçum" dedi kafasını yere eğerek

Telefonum çaldığında açıp
"ne var" diye bağırdım arayan nisanı takip eden adam dı
"Arslan bey şu an durdular size konumu atıyorum"
"tamam sen ordan ayrıl" dedim ve telefonu kapattım.

"adamları topla gidiyoruz" dedim ve arabaya binip konuma doğru sürmeye başladım.

Nisan
Geçen geldiğim eve benziyordu ama burası olmadığına emindim.
Adamlar beni kolumdan tutup içeri doğru sürüklemeye başladılar
Ne bağıracak gücüm ne de kaçacak mecalim vardı
Beni sandalyeye bağlayıp "sesini çıkartmadan bekle" diye bağırdı.

Ardından kapının açılmasıyla babam denen adam geldi ve beni görür görmez yüzüme tokat indirdi "sen bana ihanet ederek bütün planlarımı alt üst ettin" diye bağırdı.

Kafamı kaldırdığımda gözümden bir yaş düştü ve yüzüne bakarak "iyiki beni sen büyütmemişsin, senden nefret ediyorum" dedim kısık çıkan sesimle
"ne sanıyorsun sen arslana kaçtın diye seni bulamıyacağımı mı" diye bağırdığında
"ben arslana kaçmadım. Seninde onunda canı cehenneme" diye bağırdığımda

"kime oyun oynuyorsun lan" dedi tehditkar bir sesle
Konuşacağım sırada silah sesleri gelmeye başladı.
Babam denilen adam yanındaki adamlara "ne oluyor lan çıkın bakın" diye bağırdı.

Adamlar kapıyı açtıkları sırada arslan ve doktorla karşılaştılar
Doktor gülümseyip "hayırdır nereye bir kahvenizi içmeden gitmeyiz" dedi ve silahlarını adamlara doğrulttular.

Arslanla göz göze geldiğimizde anlamadığım bir bakış atıp babam denen adama döndü ve silahı ona çevirip "bu sefer elimden kurtulamıyacaksın" dediğinde

Babam denilen adam "ben gidersem karında gider" dedi ve kafama silahı dayadı
Arslan kahkaha atıp "kızını yanında götürmen isabet olur" dedi
"vazgeçeceğimi sanıp beni oyuna getirmeye çalışma kızımı sevdiğini biliyorum" demesiyle arslana baktım.

Onun beni sevmediğini biliyordum sevse zarar vermezdi. Onun karısı falan da değildim keşke sahtede olsa onunla evlenmeseydim.

Arslan "sevmediğimi sana böyle kanıtlayabilirim" dedi ve babam denen adamın ayağına ateş etti.

Merhaba arkadaşlar kusura bakmayın kısa yazıyorum sebebi ise kurguyu hemen düşünememem.
Sizi de fazla bekletmek istemiyorum o yüzden yayınlıyorum.