60

16.5K 534 51
                                    

Nisan
Adam ciddi ciddi benim hikayemi dinliyordu bense ciddi ciddi anlatıyordum.

Hayatımı anlattıktan sonra adam ayağa kalkıp "çok değşik bir hayatın var eminim sende bu hayattan kurtulmak istiyorsun" dediğinde öldürmekte kararlı olduğunu anlamıştım.

"bir dövüş ustasından ders aldığımı söylemişmiydim" diye sorduğumda kafasını olumlu anlamda salladı. Bense gülümseyip tek hamleyle elindeki silahı aldım.

Adamın suratı değişince "ne o hoşuna gitmedi sanırım" dedim gülümseyerek
"ben işimi halletmeden gitmem" dediğinde kapı sert bir şekilde açıldı ve içeriye arslan girdi
"emin ol bende seni bir kahve ikram etmeden bırakmam" diye bağırdı.

Arslanı gördüğümde derin bir nefes aldım ve silahı arslana doğru fırlattım.

Arslan silahı tek hamlede tutup adamın kafasına doğru tuttu.
"otur bakalım" dedi koltuğu işaret ederek

Adam koltuğa yavaşça oturduğunda arslan ona "sen kimsin" diye bağırdı.
"ben kiralık bir katilim" dedi sakince
"seni kim gönderdi" diye sorduğunda
"kusura bakmayın gizlilik sözleşmesini çiğneyenem" dediğinde arslan kafasına silahı daha çok bastırıp  "ben seni çiğnemeden sözleşmeyi çiğnesen iyi olur" dedi üstüne basa basa

"beni özkan kara yolladı" dediğinde bu ismi bi yerden duyduğuma emindim.
Arslan şaşırarak "özkan kara senden ne istiyebilir ki" diye sorduğunda

"o kim" diye sordum
"yer altından" dediğinde parçalar yavaş yavaş yerleşmeye başlamıştı.
"ben yer altına indim" dediğimde
Arslan "ne" diye bağırdı.

"sen beni yerine geçirince bende yeni kurallar koydum ve herkes tepki gösterdi hatta " dedim kısık çıkan sesimle ve sustum

"hatta ne" diye sordu sert çıkan sesiyle "biri abuk subuk şeyler konuşunca onu öldürdüm" dediğimde arslan gözlerini kocaman açıp

"yer altı dünyasından birini öldürmek ne demek ya" diye bağırdı.
Kiralık katil olan adam "yengeye bak sen ben bile buna cesaret edemezdim" dedi dalga geçerek

Arslan sinir üstüne sinir yaşayınca adama sert bir yumruk geçirdi.
"bana bak lan nisanın peşini bırakacaksın yoksa seni doğduğuna pişman ederim" dedi yakasından tutarak
"ben onu öldürmeden çıkarsam onlar beni öldürür" dediğinde
"lan eğer onun kılına zarar gelirse ben seni öldürürüm" diye bağırdı

"iki şekilde de ölecem yani" dediğinde adama garip bir şekilde üzülmüştüm
"orda beni öldürdüğünü söyle" dediğinde arslan bana kötü kötü bakıyordu

"keşke öyle  kolay olsaydı" dedi derin bir nefes alarak
"yanımızda kal biz seni koruruz" dedim kısık çıkan sesimle
Arslan "yok artık birde evlatlık alalım eşek kadar adamı" diye bağırdı.

Tamam biraz abartmıştım ama ne yapıyım duygularıma hakim olamıyorum

Ellerimi başıma koyup yere oturdum "şimdi ne yapacaz" diye sorduğumda

Kiralık katili gösterip "bu ölecek bizde burdan çıkacaz" dedi sert sesiyle
"hayır arslan onu öldürmeyecez"

Arslan sinirlenip "aa öyle mi" dedi ve silahı adama verdi.

Anlamsızca ona bakarken "o zaman o seni öldürsün" dedi ve odadan çıktı.

Bunu nasıl yapardı ya "Arslan" dedim ve arkasından çıkacakken kiralık katil önümü kesti "Malesef küçük kız gidecek olan yolunda kapandı kusura bakma" dedi ve tetiği çekti

Galiba gerçekten bu sefer gidecek hiçbir yolum yoktu. Arslan da yoktu

Beni bıraktığına halen inanmıyordum "ama ben sana yardım etmeyi istedim sense beni öldüreceksin" dediğimde

"saf olma küçük kız bu hayatın bir döngüsüdür biri kalır diğeri ise ölür" dediğinde gözlerimi kapattım ardından silah sesi geldi.

Silah sesi geldiğine göre vurulan ben değildim vurulan katildi vuransa arslandı.

Arslan bana bakıp "hiç heycana gerek yokmuş değil mi nisan" dedi imalı çıkan sesiyle kafamı olumlu anlamda salladım ve hızlıca odadan çıktım.

"şimdi ne olacak" diye sorduğumda
"uğurda kalacaz bir kaç gün" dedi derin bir nefes alarak

Otelden çıktığımızda uğurun evine doğru ilerlemeye başladık
"uğurun babaanneside orda olacak pot kırma" kafamı olumlu anlamda salladım.

Of ya ortalık fena karışacaktı çünkü ben ona eşimden kaçtığımı söylemiştim.

Uğurun evinin önüne geldiğimizde anılarım depreşti.

Arslanın "inecekmisin "demesiyle arabadan indim
Uğur bizi kapıda karşılamıştı.
" hoş geldiniz "dedi ve içeri geçmemiz için öncülük verdi.

İçeri geçtiğimizde yaşlı teyze herzamanki koltuğunda oturuyordu beni gördüğünde kaşlarını çatıp ayağa kalktı"sen "dedi ve sustu

" üzgünüm aniden gidişimi açıklayabilirim"dedim uğura sert bir bakış atarak

Uğur bana yalvarırcasına bakarken arslan sıkılmışçasına oflayıp araya girdi ve
"merhaba efendim nasılsınız" dedi ve yaşlı teyzenin elini nazikçe öptü

Ortada şaşılacak bir şey yoktu ama Arslanın bu kadar nazik konuştuğuna ilk defa şahit oluyordum.

"efendim bu benim eşim nisan demirtaş amerikaya kaçma sebebi evliliği kaldıramamış olmasıydı ama sonra hasretime dayanamayıp geri dönmek zorunda kaldı o yüzden çekinip size bir şey söyleyememiş" dediğinde kaşlarımı çatıp arslana baktım.

Uğursa rahatlamış bir şekilde" buyrun oturun lütfen "dedi.

" anladım oğlum sende özlenmeyecek biri değilsin "dedi gülerek
Arslan bu sözlere ukalaca gülümsedi.
Yani kadın yaşlı olmasa yavşıyor dicem.

Yaşlı teyze"yemek hazır buyrun " dedi masayı göstererek
Ayağa kalkıp masaya doğru ilerledik

Masanın düzeni kraliyet masası gibiydi zaten yaşlı teyzeninde giyinişi öyleydi.

Ama kraliyet ailesinden olduklarını sanmıyorum çünkü uğurun gidişatı iyi değildi

KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin