Akşam için hazırlanmak bile bana iyi gelmişti. Kerem duşa girerken ben de en sevdiğim beyaz elbisemi giyip yüzüme güzelce bir makyaj yaptım. Aynanın karşısına geçip kendime bakarken yüzümde aptal bir gülümseme olmuştu. Yan durup karnıma baktım. Elbette büyümemişti ama hayali bile güzeldi..
Kerem banyodan çıkıp beni şöyle bir süzdü. Eğer otur falan demeye kalkışırsa benden iyi bir azar işitecekti.
"Bu güzellikle başımı belaya sokacaksın bir gün." dedi belimi kavrarken.
"Elbisemi beğendin mi?" diye sordum gülümseyerek.
"İçindekini daha çok beğendim." dedi alnıma bir öpücük kondurup dolaba yönelirken. Yatağa oturup onun giyinmesini bekledim.
"Bu elbiseyle rahat edebilecek misin?" diye sorduğunda kaşlarım çatıldı.
"Evet, neden?"
"Biraz kısa gibi.. Üşümez misin?"
"Yemezler sevgilim."
"Bir kere de yeseler şaşarım zaten. Bir tabur askere söz geçiriyorum ama karıma geçiremiyorum." dedi sitemle.
"Bu evde işler emirle yürümüyor da ondan. Bu arada ben kocama laf geçirebiliyorum, istersen bunun sırrını seninle paylaşabilirim."
"Bak sen.. Demek öyle.." dedi Kerem üzerime doğru eğilip. Bana iyice yaklaştığında geri çekilerek yatağa uzandım. Üzerime eğilip dudaklarıma değmesine ramak kala elimi göğsüne koydum.
"Makyajım bozulursa geç kalabiliriz. Çocuklara ayıp olur." dedim ciddiyetle.
"Bozmamaya çalışırım." dediğinde tam gülümseyecekken karnıma saplanan sancıyla yüzümü buruşturdum.
"Masal, ne oldu?" dedi Kerem bir anda kaşlarını çatarak.
"Bir şey yok merak etme. Sanırım heyecanlanınca oluyor."
"Ne oluyor?"
"Ufak bir sancı ama gelip geçiyor hemen."
"Doktora gidiyoruz." dedi telaşla. Beni yine kucaklayacakken kolunu tuttum.
"Lütfen bu gece dışarı çıkalım. Yarın gideriz söz, benim de aklımda zaten."
"Ertelemeyelim güzelim. Hadi önce hastaneye."
"Peki tamam. Çıkalım ama kucağa almak yok dedik. Yürüyeceğim."
"Bu etekle o iş biraz zor zaten."
"Kerem!"
"Demedim bir şey tamam. Hadi çıkalım."
"Sen in, ben de Peri'ye bir bakayım."
"Tamam, inerken dikkat et."
"Asansöre bineceğim Kerem."
"O zaman asansöre binerken dikkat et."
"Of!"
Odadan çıkıp odasında uyuyan kızıma baktım. Ali ve Nesrin onunla kalabileceklerini söylemişti ben de itirazsız kabul ettim. Peri'nin rahat edemeyeceği yerlerde uyuyakalıp düzeninin bozulmasından hoşlanmıyordum. O öyle sandalyelerde uyuyakaldığında huzursuzlanıyordum. Biz eğleneceğiz diye çocuğu peşimizde helak etmenin anlamı yoktu.
Asansöre binip aşağı indiğimde Kerem çoktan arabaya geçmişti. Ben de binip kemerimi bağladığımda yola çıktık. 'İyi misin' lerle geçen ve bence asırlar süren yolculuğumuz, önce bir hastanenin acilinde bitti.
Kadın Doğum Uzmanları olmadığı için genel bir kontrolün ardından, yarın mutlaka bir uzmana görünmemi söyleyerek bizi uğurladıklarında yeniden arabaya bindik. Bu kez, nihayet gideceğimiz restoranın önünde son bulan yolculuğumuzla kendimi hızla dışarı attım ve Kerem'i beklemeden içeri girdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOĞU
Roman d'amour"Komik misin?" "Eksiğim." "Masal!" "Kerem?" "Oyun mu oynuyorsun sözlerimle?" "Tutamadıklarınla mı?" "Şunu keser misin?" "Neyi?" "Cümlelerimi ayrıştırıp laf sokmayı." "Üniforman üzerinde değil." "Yani?" "Yani emir komuta bende." ÖNEMLİ: Başlamadan ön...