Bölüm 33

33.2K 1.8K 174
                                    

"Yanıma gelir misin?" dedi elini uzatarak.

"Neden? Seni buradan da duyabiliyorum." dedim omuz silkerek.

"Masal uzatma da gel hadi, çok özledim seni."

"Bunun beni ilgilendiren kısmı tam olarak neresi pardon?"

Her şey anlatılmış olabilirdi, her şeyin kabul edilebilir bir sebebi de vardı aslında ama geçirdiğim o zor günleri unutmak zaman alacaktı.. Kerem derin bir iç çekip ayağa kalkmaya yeltendiğinde telaşla yanına koştum.

"Ne yapıyorsun Allah aşkına? Sen bu vücudun demirden yapıldığını mı sanıyorsun?" dedim öfkeyle.

Sevecen bakışlarıyla küçük bir kahkaha atarken yatağına yerleşti. Yastığını düzelttikten sonra yerime geçecekken beni durdurmayı başarmıştı.

Böyle güzel bakma bana..

"Kerem bırakır mısın kolumu?"

"Lütfen biraz yakınımda dur." dedi sanki buna muhtaçmış gibi.

"Tamam duracağım.. Ama sen de, aksini söyleyene kadar bu yataktan kalkmayacaksın."

"İyiyim ben, bıraksanız göreve bile başlayacağım ama-"

"Yahu şu vücuduna eziyet etmeyi ne zaman bırakacaksın sen?" diye sitemkâr bir soru sorduğumda, kolumu bırakıp yatakta benim için yer açtı. Usulca oturdum. Bakışları ciddileşmişti.. Üzerindeki örtüyü sıyırdı ve elimi kavrayıp sağ omzundaki bir izin üzerine getirdi.

"Bak, bu ilk merminin izi, henüz çok yeniydim.." dedi ve elimi sol göğsünün altındaki başka bir yara izine doğru sürükledi.

"Bu da ikinci merminin. Kalbe oldukça yakın, değil mi Doktor Hanım?" dedi zoraki bir gülüşle..

Kalbim hızlanmış, midem delicesine kasılmıştı. Elimi, bu kez de sol kolundaki bir ize getirdi. Besbelli bir kesik iziydi bu.

"Bu ilk bıçak darbemden. Sanma ki her zaman uzaktan uzağa oluyor çatışmalar.."

"Kerem lütfen dur." dedim yalvarırcasına. Neden şimdi bunları gösteriyordu?

"Henüz bitmedi Masal."

"Duymak istemiyorum."

"Ama duymalısın. Senin duymaya bile tahammül edemediğin bu şeyleri ben yaşadım. İlk merminin sağ omzumu delip geçtiği çatışmada tam üç arkadaşımı şehit verdim ben. İkinci merminin kalbime isabetine ramak kala beş, mermilerimiz bitip birebir çatışmaya girdiğimizde koluma saplanan o bıçaktan sonra sekiz arkadaşımı şehit verdim. Benim vücudum değil, ruhum eziyet çekiyor Masal. Vücudum demir, ruhumsa kırıklarla dolu bir cam parçası."

"Özür dilerim." dedim çatallaşan sesimle. Söylediğim şeyin ona bütün bunları hatırlatabileceği aklımın ucundan bile geçmemişti.

"Dileme.. Yalnızca anla beni. Ben çok fazla şey kaybettim bugüne dek. Önce ailemi, sonra seni, sonra omuz omuza çatıştığım silah arkadaşlarımı.. Tam kendimi kaybedecekken bir umut ışığı yaktı hayat bana. Peri'yi buldum, sonra seni.. Bir aile kurdum kendimce ve sımsıkı sarıldım bu hayale. İnsanlar kimin daha çok parası var, nasıl ünlü olurum yarışa girip her gün hesaplar yaparken bizler o dağlarda görünmez olup kaç mermimizin kaldığını hesapladık. Kimin üzerinden kaç kurşun çıkacak? En fazla kurşunu kim toplayacak?"

"Bütün bunları neden şimdi anlatıyorsun?"

"Çünkü ben çok.. Çok yorgunum.. Ve benim durup dinleneceğim kimsem yok. Senden başka kimsem yok. Şimdi senin hislerini de duymak istiyorum, benimle konuş istiyorum. En az benim kadar açık ve net ol, konuşulacak her şey konuşulsun, düğümlenen ne varsa çözülsün istiyorum." dediğinde derin bir nefes alıp elini kavradım.

DOĞUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin