Bölüm 43

29.1K 1.7K 86
                                    

Farah, çekingen adımlarla bize doğru gelirken kollarımı Kerem'den ayırdım. Kerem bana baktıktan sonra gözlerimi takip ederek Farah'ı buldu.

Koridorun başında ellerini nereye koyacağını bilemeyen Farah'a doğru çekmeye başladım onu. Elimi sımsıkı kavramış parmakları, gerginliğini gözler önüne seriyordu. Karşı karşıya geldiklerinde, Kerem bir anda Farah'ı kendine çekerek sıkıca sarıldı.

"Abi?" dedi Farah sorarcasına.

Bu hareketi beklemediği aşikârdı ama o da bir an olsun tereddüt etmeden sarıldı abisine.. O sırada ameliyathaneden çıkan Yasemin Hanım'ı gördüm. Dehşet içinde yanımdaki ikiliye baktı. Gözlerindeki endişeyi görebiliyordum. Bize doğru gelecekken etrafını saran Doğu Timi'yle duraksadı.

Kerem seslere kulak verdiğinde, sarıldığı hızda ayrıldı Farah'tan. Koşar adımlarla kapıya ilerledik ve Yasemin Hanım'la Beyazıt Bey'den gelecek açıklamayı beklemeye başladık. Ama Yasemin Hanım konuşabilecek gibi görünmüyordu. Aklı, hiç şüphesiz, Farah ve Kerem'deydi..

"Hastamız iyi. Sanırım size bir teşekkür borçluyuz Masal Hanım. Önerdiğiniz tedavi son derece başarılıydı. Sizin kadar özel bir doktorla çalışmayı çok isterdim doğrusu."

"Beni dinleme nezaketini gösterdiğiniz için ben teşekkür ederim Beyazıt Bey." dedim gülümseyip.

"Bahri'yi ne zaman görebiliriz?" dedi Kerem araya girerek.

"Odaya alındığında sırayla görebilirsiniz." dedi Beyazıt Bey. Herkes derin bir nefes alıp birbirine sarılırken Kerem yanımızdan ayrılmak için hareketlenen Yasemin Hanım'ın peşinden yürümeye başladı.

"Yasemin Hanım!" dedi sert bir sesle.

"Buyurun Kerem Bey.." dedi Yasemin Hanım mükemmel rol yeteneğini gözler önüne sermekten kaçınmayarak.

"Sizinle biraz konuşabilir miyiz?" dedi Kerem. Yasemin Hanım sıkıntıyla onu onayladıktan sonra birlikte yanımızdan ayrıldılar.

Bahri odaya alınır alınmaz 'sırayla' kuralı yerle bir olmuştu. Tim kimseyi dinlemeden içeri doluşurken Kağan da Peri'yi getirdi. Herkesin keyfi yerindeydi. Benimse aklım fikrim Kerem'deydi.. Hâlâ gelmemişti..

"Allah razı olsun senden bacım." dedi Bahri.

"Ben bir şey yapmadım ki Bahri, doktorların çok başarılıydı." dedim gülümseyerek.

"Hiç alçakgönüllülük yapma şimdi Masal. Sen olmasan bu adam yarım kalacaktı. Sen ona yeni bir hayat verdin. Farkında değilsin.." dedi Doğan.

"Ne zaman çıkarırlar beni biliyorsun?" diye sordu Bahri heyecanla.

"Söyleyelim mi arkadaşlar?" dedi Mustafa.

"Yok komutanım, söylemeyin şimdi." dedi Buğra.

"Hele korkutmayın beni. Kaç gündür?" diye sordu Bahri bu kez.

"Gün mü?" Erkan'ın alayla sorduğu bu soruyla Bahri'nin yüzü iyice düştüğünde gidip yanına oturdum.

"Yahu üzmeyin Bahri'mi. Sen bunlara bakma, henüz belli değil ama uzun bir süre burada misafir olacaksın." dedim sevecen bir tavırla.

Herkes bir anda kıpırdanmaya başladığında gözlerim Kerem'i buldu. Her zaman ki gibi dimdik ve güçlü görünse de gözleri onu ele veriyordu. Hayal kırıklığıyla doluydu hayranı olduğum bal gözleri. Neşesi ve umudu sönmüştü.

"Geçmiş olsun aslanım." dedi ve Peri'yi kucağına aldı. Kendini bir şekilde iyileştirmeye çalışıyordu..

"Sağ olun komutanım." dedi Bahri.

DOĞUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin