Bölüm 31

33.1K 1.8K 155
                                        

"Levent?"

"Efendim?"

"Bu doktoru tanıyor musunuz siz?"

"Hangi doktoru?"

"Yasemin Özardıç, Başhekim."

"Hayır, adını duymuştum ama hiç karşılaşmadık daha önce."

"Bu kadın Kerem'i tanıyor olabilir mi?"

"Ne?"

"Yahu duydun işte. Kerem'le bir alâkaları olabilir mi?"

"Saçmalama Masal, kadın yüz yaşında. Ne alâkaları olabilir?"

"İlla o anlamda mı olması gerekiyor Levent? Ne bileyim ufak bir tartışma, bir sorun, belki bir kavga.."

"Bildiğim kadarıyla yok. Ciddi bir olay olsa mutlaka bilirdim." dedi Levent düşünceli bir şekilde.

"Bilirdin tabi. Her şeyi bilen sen, hiçbir zaman hiçbir b*k bilmeyen benim. Unutmuşum bu ayrıntıyı." dedim dizimi sallayarak.

Levent iç çekip sabır dilerken başımı ellerimin arasına aldım. Madem bir husumetleri yoktu, çyleyse derdi neydi bu kadının? Ben miydim, Kerem mi? Öfkesi kimeydi? Delirecektim, bir saattir içeride ne yapıyordu?

Sakin ol Masal, sakin ol..

Nihayet yoğun bakımın kapısı açıldığında kadının buz gibi olmuş suratı bana döndü. İğrenç bir varlıkmışım gibi beni süzen anlamsız bakışlarına karşılık, sakinliğimi korumaya çalışıyordum.

"Hasta kendine geldi, ancak bir süre daha burada kalacak." dedi ve yürümeye başladı. Bu mu? Bu kadar mıydı tüm açıklama?

"Bir komplikasyon-"

"Geçmiş olsun." dedi ve cümlemi tamamlamama izin vermeden gitti. Çıldırmama ramak kalmıştı artık! Peşinden çıkan hemşireye yaklaşıp sakinliğimi koruyarak gülümsemeye çalıştım.

"Hastayı görmek istiyorum." dedim tüm ılımlılığımla.

"Üzgünüm, Yasemin Hanım'ın kesin emri var, içeriye kimseyi alamam." dedi hemşire.

"Şaka falan mı bu?" dedim alayla gülerek.

"İzninizle." dedi ve o da gitti. Son derece olağan bir şey söylemiş gibi yanımdan geçip gidişine bakakalmıştım. Kerem'in uyanışına sevinemiyordum bile. Nasıl emin olacaktım gerçekten iyi olduğundan?

Bir kez daha cama bakıp, perdelerin hâlâ kapalı olduğunu gördüğümde sabır dileyerek bekleme alanındaki koltuğa oturdum. Levent ve Ali de birer yanıma oturmuş bana bakıyorlardı.

"Uyanmış." dedim deli gibi gülmeye başlayarak. Bir yandan da ağlayıp burnumu çekiyordum.

"Ben konuşacağım Yasemin Hanım'la merak etme." dedi Levent.

"Bu kadında bir şey var." dedim şüpheyle.

"Masal, hassas olduğun için sana öyle geliyor. Çalışmadığın bir hastanede, bir hastaya yetkisizce müdahale ettin."

"Mecburdum. Neden kimse anlamak istemiyor? Acil bir durumdu mec-bur-dum!"

"Biliyorum, eminim Yasemin Hanım'da biliyordur ama-"

"Ama ne? Kerem içeride. Uyandı. Bizse onu göremiyoruz. Allah aşkına Levent ikimizde bunun ne kadar saçma olduğunun farkındayız bence! Lütfen beni sakinleştirmeye çalışırken işleyişi bilmiyormuşum gibi davranma!"

Sabrımın sınırları buraya kadardı.. Hak etmeyen birine de patlamamıştım üstelik. Levent, bu konuda olmasa da, öfkemi sonuna kadar hak ediyordu.

DOĞUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin