Gece gündüze kavuşurken, Kerem'in dizine düşmüş başımı güçlükle kaldırdım. Beni uyandırmamak için oturarak uyumuştu. Bütün gün her yeri ağrıyacaktı kesin.
Yüzünü biraz sevip onu uyandırmak istemiştim ama elimi yüzüne koyar koymaz bileğimi sıkıca kavradı. Sonra gözlerini hızla açıp bileğimi serbest bıraktı.
"Af edersin." dedi uykulu sesiyle.
"Nasıl yaptın bunu? Uyuduğuna emindim." dedim şok içinde.
"Her zaman tetikte uyumaya alışıyor insan. Mesleki deformasyon diyelim. Korkuttum mu seni?"
"Sorun değil, sen iyi misin? Bütün gece böyle kalmışız."
"Alışkınım ben. Hadi hazırlan da çıkalım."
"Nereye?"
"Bizim bücürü almaya tabi ki, kahvaltı ederiz diye söz verdim dün."
"Döndüğünü biliyor yani?"
"Her zaman bilir." dedi Kerem. O, odasına girip üzerini değiştirirken ben de ortalığı toparladım biraz. Şimdi durumu bilmese de öğreneceği kesindi. Yani kıyamet bizi bekliyordu.
O çıktıktan sonra ben de hazırlandım. Evden ayrılırken hiç konuşmadı, arabada da öyle.. Acaba biliyor muydu? Peri'yle ilgili her detayı bilen adam, birinin onu almak istemesini bilmeyecekti, öyle mi? Kesin biliyordu.
Yurda vardığımızda arabadan iner inmez elimi sıkıca kavradı.
"Bir gün buraya, el ele, kızımızı almaya geleceğimiz kimin aklına gelirdi?" dedi elime bir öpücük kondurarak. Ben de gülümseyip parmak uçlarımda yükselerek yanağını öptüm ve içeri girdik. Bahçede beklememizi söylediklerinde Kerem gergin görünüyordu.
"Bir tuhaflık var." dedi kaşlarını çatıp.
"Ne gibi?"
"Peri geleceğimi bildiğinde ben gelmeden hazır olur bekler beni." dedi şüpheyle.
"Ona bir şey olmamıştır değil mi? Olsa haber verirlerdi?" dedim korkuyla.
"Ona bir şey olmadı. Bizi oyalıyorlar. Kızımı benden almak isteyen her kimse, şu an içeride." dedi kendinden emin bir şekilde.
Biliyordu.. Elbette biliyordu ve bu çok normaldi.. Tuhaf olan onun bu sakinliğiydi.
"Neyi bekliyoruz, içeri girelim." dedim sabırsızca. Anneni görmeye hazır mısın Kerem?
"Gerek yok." dedi sakinliği elden bırakmadan.
"Ne demek gerek yok? Kim olduğunu biliyor musun yoksa?" dedim şaşkınlıkla.
"Hayır ama güçlü bir tahminim var." dediğinde güçlükle yutkundum.
"Kim?" dedim endişeyle.. Onu da mı biliyordu? Biliyor olabilir miydi?
"Merak etme, bugün birlikte öğreneceğiz." dedi sertçe.
Peri koşarak bize gelirken, ben hâlâ şaşkınlıkla Kerem'e bakıyordum. Nasıl bu kadar sakin kalabilirdi? Gerçekten kim olduğunu biliyor olabilir miydi? Öyleyse annesini de biliyordu.. Hatta Farah'ı.. Ve benim tüm bunları bilip ondan gizlediğimi..
"Baba!" dedi Peri neşeyle. Kerem kollarını iki yana açıp yakaladı onu. Yüzünde ne sertlik ne de şüpheden eser kalmamıştı.
"Yaşasın annem de gelmiş! İlk kez defa üçümüz buradayız bak." dedi Peri.
"Evet küçük hanım, söyleyin bakalım karnınız aç mı?" dedi Kerem. Peri bir elini çenesine koyup düşünür gibi yaptı.
"Hem de çok aç büyük bey, ya sizin?" dedi hevesle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOĞU
Romance"Komik misin?" "Eksiğim." "Masal!" "Kerem?" "Oyun mu oynuyorsun sözlerimle?" "Tutamadıklarınla mı?" "Şunu keser misin?" "Neyi?" "Cümlelerimi ayrıştırıp laf sokmayı." "Üniforman üzerinde değil." "Yani?" "Yani emir komuta bende." ÖNEMLİ: Başlamadan ön...