51

1.3K 86 48
                                    

Sabah olduğunda Kobe'den apar topar ayrılıp okulun önünde durmuştuk.

"Baekhyun!" Adımı telaffuz eden sese doğru başımı çevirdiğimde edebiyat hocasının bana baktığını gördüm. Okula girer girmez bir bu kadın eksikti. Eliyle beni yanına çağırdı, hiçbir şey anlamasam da yanımdan geçen öğrencilerin arasından sıyrılarak edebiyat öğretmeninin yanına gittim.

"Gel oğlum," dedi ben ona yaklaşırken. "Chanyeol'ü alıp müdürün odasına gelir misin?"

Kaşlarım çatıldı. "Neden?"

"Sen dediğimi yap."

"Peki sensei." Yanından ayrılıp Chanyeol'ün sınıfına doğru yürürken gerildiğimi hissettim. Acaba kopya çektiğimizi mi anlamıştı? Fakat Chanyeol farklı bir el yazısı, farklı cümleler kullanmıştı. Chanyeol'ün sınıfının önündeyken kapının önünden kaş göz yaptım. Bana anlamayan gözlerle bakarken, aynı zamanda çıkması için Sehun'u dürtüyordu ama Sehun, Jongin'e gülerek bir şeyler anlatıyordu. Tekrar dürttüğünde Sehun yine hissetmemişti anlattığı şeyden dolayı.

"Çıksana pezevenk!" Sehun yine fark etmezken kahkaha attığı sırada Chanyeol, Sehun'u omzundan iterek sıradan yere düşürmüş, yanıma gelmişti. Sehun anlamayan bakışlar atarken, Chanyeol'ün, "Devam et sen," sözleriyle yerden kalkmadan kaldığı yerden devam etti anlattığı şeye.

Müdürün odasına Chanyeol'le ilerlerken müdürün bizi çağırdığını anlattım.

"Neler oluyor?" dedi odaya girdiğimizde Chanyeol.

Edebiyat hocası, Chanyeol'e yapmacık bir şekilde gülümseyerek, "Senin yanında Baekhyun'a birkaç soru soracağım," dedi. Ardından bana döndü ve kaşlarını kaldırdı. Sınav kâğıdından alıntı bir soruyu bana yöneltirken bir an neye uğradığımı şaşırdım. "Bu sorunun cevabını çok net ve yalın cümlelerle açıklamışsın Baekhyun. Bunu bir de sözlü olarak yapabilir misin?"

Çok net ve yalın cümlelerle açıklama yapmak mı? O soru bana daha çok Arapça gibi geliyordu. Chanyeol'e bakarken, rahat olmamı belirtecek bir bakış attı. Edebiyat hocası elindeki kâğıdı orta sehpaya koyup ayağa kalktı ve elini beline koydu.

"Önceki edebiyat notların çok kötü Baekhyun. Nasıl oluyor da bu sınavdan 100 alabiliyorsun?" Chanyeol'e yönlendirdi bakışlarını. "Sevgili misiniz siz?"

"Değili-" Sözümü kesen Chanyeol'e bakarken gayet rahat görünüyordu. "Sevgiliyiz."

"Baekhyun, buz gibi bir kişiliğin var, farkındasın değil mi? Bu ifadesizliğin ve soğukkanlılığın ardından yaptıklarınızı fark etmeyecek kadar aptal mı sandınız bizi?"

"Sensei," dedi Chanyeol uyaran bir sesle ama edebiyat öğretmeni ona aldırmadı.

"Kınama cezası alacaksınız." Zaten patlayacak yer arıyorken bu olay bardağı taşıran son damla olmak üzereydi. "Ayrıca ailelerinizi buraya istiyorum. Kimya sınavında da Jaehyun'la kopya çektiğini duydum Baekhyun. Biraz disipline ihtiyacın var."

"Kopya mı çekti?" dedi Chanyeol sakinlikle. "Sıfırı verin gönderin. Umurunda değil, bana da verin, umurumda değil."

"Onun avukatı mısın sen?" diye bağırdı edebiyat öğretmeni.

"Evet," dedi Chanyeol sesini yükselterek. "Avukatıyım."

"Bana bak, seni terbiyesiz..." Edebiyat öğretmeni bir şeyler söylüyordu ama benim gözlerim çoktan dolmuştu. Öğretmenin laflarını âdeta ağzına tıkayıp müdür odasının kapısına yöneldim ve kapıyı sertçe açıp dışarı çıktım. Gözyaşlarım akmaya başlarken, tuvalete ilerliyordum. Sonunda girebildiğimde, Chanyeol arkamdan çıkmış, koşar adımlarla yanıma geliyordu. Elimi tutarken, ona sarılmadan edemedim. Bizi herhangi bir kabine sokup kapıyı kilitledi. "Hadi ama güzelim, bir öğretmen yüzünden mi ağlıyorsun?"

katil - chanbaek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin