29 - Depo

341 23 296
                                    

Multimedya; Poyraz

İyi okumalaar 🎠

...

2 hafta sonra :

Yağız Karan ;

Bir yumruğu da karşımdaki şeref yoksunu insanın yüzüne geçirirdim.

"Yağız yetse mi artık?" dedi ayaz korkuyla. Şuan bana bulaşmaktan korkuyor gibiydi. Ben olsam bende korkardım.

"Yetmez" dedim nefes nefese ve berkayın eline uzandım. Umaya dokunan elini tuttuğum gibi sertçe yere attım ve ayağımla eline bastım.

Parmaklarını kıracağım demiştim ama bende insandım ve vicdanım vardı. Parmaklarını kırarkenki acı dolu sesini duymak istemiyordum. O yüzden basmam kafiydi.

Acıyla inlediğinde biraz daha bastırdım. Sonra ayağımı geri çektim. Yeterdi bu kadar.

"Bana bak. Eğer bir daha kızların özellikle Umay ve zelalin peşinde seni görürsem, onlara herhangi bir zarar verdiğini görürsem bu sefer bırakmam seni. Duydun mu? Elimden öyle kolay kurtulamazsın. O gün çıkmaz sokakta yediğin dayağı ve bugün burda yediğin dayağı unutma. Onlara yaklaşacağın zaman bu dayak aklında bulunsun" dedim sertçe. Hiçbir tepki vermedi. Sinirle nefes alıyordu sadece ama o sinirini bana yansıtamıyordu. Çünkü ben ondan daha sinirliydim.

1 ay önce hastanede umayı bayıltmasının ve yazgıyı bıçaklatmasının intikamını şimdi alıyordum. Çünkü şerefsiz elimden kaçmıştı. Onu arıyordum bu zamana kadar. Bulduğum zamanda ensesine yapışmıştım.

"Duydun mu lan beni?" diye bağırdım ona yaklaşarak. Sesini çıkarmadı. "Duydun mu?" diye tekrar ettim. Yine sesini çıkarmadı. Biraz daha yaklaşıp kafa attım. "Duydun mu dedim?" diye takrar bağırdım. Kafasını salladı hızla. "D-duydum duydum"

"Heh. Aferin" dedim ve arkama döndüm. Yiğit ayaz ve poyraz sandalyelere oturmuş ve sanki kahvedeymiş gibi rahat rahat beni izliyorlardı. İlk önce poyraz dövmüştü. Hatta zar zor elinden almıştık. Poyrazdan sonra da sıra bendeydi.

"Ben bunu polise götüreceğim. Yaptığı her şeyi bir bir anlatacağım. Cezasını polisler versin. Sonra da bir yere uğramam lazım" dediğimde kafalarını salladılar. Berkaya doğru uzanıp ensesinden tuttuğum gibi ayağa dikilttim ve bodrumdan çıktık.

Şuan depodan çıktık demeyi çok isterdim ama bunu götürebileceğim bir depom yoktu. Şayet bende 18 yaşında bir lise öğrencisiydim. Ve böyle işlerle pek alakam yoktu. Silah kullanmayı bilmezdim mesela. Ama bu Berkay yüzünden öğrenmek istiyordum. Ve öğrenecektim de.

Ayrıca acilen bir depo istiyordum. Herkesin deposu vardı sonuçta böyle adamları dövmek için. Dizilerde falan hep öyleydi. Ben neden evimin bodrumunda dövüyordum ki? Benim neyim eksikti? Benim evimin bodrumu böyle manzaralar için yapılmamıştı ayrıca. Berkay gibi bir şerefsizi misafir etmek için hiç  yapılmamıştı.

Bu olaya aşırı takmıştım. Acilen bir depo bulmam gerekiyordu. Böyle zamanlarda lazım olurdu.

Ulan böyle zaman diyordum da sanki her gün adam getirip dövüyordum anasını satayım. Ama olsun. Depo şarttı. Depo bulmam lazımdı.

...

Arabanın gazına biraz daha bastım. Dikiz aynasından arkamı kontrol ettim ve biraz daha hızlandım. Arabaları teker teker sollamaya başladım. Sırada umayın canını yakan 2. Kişinin canını yakmadaydı. Ama yanımda Umay olmadan olmazdı.

Sokak Lambası Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin