38 - İsteme

317 25 137
                                    

Multimedya; Umayın istemede giydiği

İyi okumaalaarrr🧸

Yağız Karan ;

Bir oraya bir buraya koşturan yiğiti boş gözlerle izledim. "Her şeyimi aldım değil mi?" dedi bana bakarak. Her şeyini aldığını bilmesem de kafamı salladım.

"Ne bu telaş? Sakin ol" dediğimde kaşlarını çattı. "Abim evleniyor oğlum ne sakini. İki gün sonra istemeye gideceğiz. Hem mutluyum hem stresli" dedi hala bavulunu kontrol ederek. Sanırım o bavulunu 30 kez falan kontrol etmişti. Hala da kontrol ediyordu.

İsteme alt tarafı yani niye bu kadar heyecanlı ki? Düğünde ne yapacak acaba?

"Annemleri de çok özledim zaten. Bayadır gitmiyorum yanlarına" dedi tekrar konuşarak. "Benden çok selam söyle" dedim bende bir kez daha.

"Aleyküm selam. Mavi ceketimi almış mıydım?" diye doğrularak sorduğunda ofladım. "Aldın Yiğit. Bak bavuluna siyah eşofmanın altında" diyerek bavulu gösterdiğimde o da gösterdiğim yere baktı. "Hee almışım"

Tam olarak 15 dakikadır bir oraya bir buraya koşturuyordu. Telaş yapmıştı. Fazla telaş yapmıştı. Tamam benim abim evlenseydi ben de telaş yapardım ama bu düğün değildi ki. İstemeydi sadece.

Abim evlenseydi demiştim değil mi? Keşke görseydim o günleri. Keşke evlenebilecek kadar kalsaydı hayatımda. Onu o kadar çok özledim ki.

"Ne oldu?" dedi Yiğit durgunlaştığımı anlayınca. Buruk bir şekilde gülümsedim. "Abim geldi aklıma" dediğimde yanıma oturdu.

"Onun evlendiği zaman bende böyle telaş olur muydum acaba?" diye sordum. Yiğit gülümsedi. "Olurdun" diye cevap verdi. "Sonuçta en rezil hallerini gördüğün insanı şimdi birde damatlıkla göreceksin. İstemeye falan gideceğiz" dedi Yiğit. Sonra birden bana döndü.

"Benim abim senin abin biliyorsun. Sende gelsene Trabzona" dediğinde kafamı sağa sola salladım.

"Düğüne geleceğim dedim ya. Hazırlık yapmadım, bilet yok. Ayrıca Berkayı biliyorsun. Onunla uğraşıyorum" dedim. Aklıma yine o iki salak kardeş gelmişti. Sanki biri yetmiyor anasını satayım. Bora ne alaka yani?

"Poyraz ne yapmış? Bulabilmiş mi babasını?" diye sordu. Omuz silktim. "Bilmiyorum sormadım. Vaktim olmadı zaten. Kavgaydı kışkırtmaydı derken aklıma gelmedi" dedim.

"Yudumun kızları sıkıştırığı gün kızları bırakmamıza neden olan olayı yaratan Berkay mı Bora mı?" diye sordu bu sefer. Bakışlarımı masaya sabitledim.

"Bence ikiside değil. O ikisinin arkasında biri var Yiğit. Büyük ihtimal babaları. O gün öyle büyük bir şey yapmış olamazlar. Ellerinden geleceğini zannetmiyorum" diye cevap verdim. Uzun bir süredir aklım bu olaydaydı ve hala kimin yaptığını bulamamıştım.

Neyi düşüneceğimi şaşırmıştım. Kızların arkasından olay çevirmek onlara bir şey belli etmemeye çalışmak çok zordu. Kızlar cin gibi olduğu için daha zordu. Her an her şeyi anlayabilirler endişesiyle duruyordum. Anlarlarsa eğer işe bulaşmak isteyeceklerdi ve bu işe göre fazla masumlardı.

Hele Umay. Bu işi öğrenirse yaptığım için değil ona söylemediğim için kızardı. Hemen işe girerdi ve tek hataları her şeyi mahvederdi.

"Büyük bir olay dönüyor ortada. O iki aptal kardeş bir şeyler planlıyorlar" dedi Yiğit. Kafamı salladım. "Ve bu dönen şeyde Umayın da ilgisi var" dediğimde Yiğit şaşkınlıkla bana döndü. "Ne? Umay ne alaka? Zelal için gelmedi mi Berkay?" dediğinde koltukta tamamen ona döndüm.

Sokak Lambası Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin