Sokak Lambası

6 - Kışkırtma

Multimedya; Ayazcığım

İyi okumalar 🕊️

"Ne?" diye bağırdım şaşkınlıkla. Ne demek kışkırtma videosu?

"Doğru duydun kankacım. Kışkırtma videosu. Yazgıya daha önceden çok kışkırtma çektim ama size ilk. İlk kışkırtma videonuza hoşgeldiniz" diyince kaşlarını çattım.

"Ayaz seni öldürürüm. Çöz şu ipleri" diye cırladı Mevsim. Bende o sırada sırıtarak bize bakan erkeklere bakıyordum.

"Biliyordunuz değil mi? Hainler" dedim onlara doğru. Yağızın yüzündeki şeytani gülümseme büyüdü. "Tabikide biliyorduk. Yumurtaları kafanda zevkle kıracağım merak etme" gözlerim irileşti.

"Yumurta mı? Lan sizi döverim bak. Hepiniz elimde kalırsınız. Çözün şu ipleri" diye sesimi yükselttim. "Bana bakın. Benim her gün bakım yaptığım mükemmel saçlarıma dokunursanız hepinizi falakaya yatırırım" dedi Yazgıda.

"İnadıma saçlarına dokunacağım" diyen Ayaz sandalyenin arkasındaki daha yeni farkettim poşeti çıkarttı. İçinde gördüğüm kadarıyla un, yumurta süt falan vardı.

"Şimdi sizi pasta yapacağız. Nihahaha" sakinleşmek adına gözlerimi kapattım.

"Bahçeyi pisletirsen sana temizlettiririm. Baştan söyleyeyim" dedi yiğit. Ayaz ona baktı ve bir kaç saniye düşündü. Sonra eve doğru koşturdu.

"Nereye gitti bu?" dedi arkasından Poyraz. "Poyraz seni geberteceğim poyraz. Bittin sen" diye sevgilisine doğru bağırdı yazgı. Poyraz sırıtıp omuz silkti.

"Ayazla bir olup beni hortumla yıkamıştınız. Ona say" dediğinde yazgıya döndüm. Bu da az fena değildi. "İntikam alacağını bilmiyordum" dedi hiddetle yazgı.

"Her şeyin intikamı alınır" diyip göz kırptı Poyraz. "Bunun intikamını da biz alacağız. Bittiniz siz" diye lafa girişti Mevsim.

"Hahaayt. Güleyim bari. 3 tane cılız kız 4 tane kaslı, güçlü erkeklere kışkırtma mı yapacaksınız? Komikmiş" dedi yiğit. Gözlerimi kıstım.

"Nuri Alçoluk yaparız aslan parçası. Sen merak etme" diyip göz kırptım. Mevsim hemen bana katıldı.

"Suyunuza bir ilaç katıveririz. Of" dediğinde yiğitin gözleri dehşetle açıldı. "Yapamazsınız" kötü kadın kahkahası attım. "Öyle bir yaparız ki"

"Bizde sizin elinizden bir şey içmeyiz o zaman" dedi Yağız. O sırada elinde kocaman bir çarşafla Ayaz geldi yanımıza.

"Çarşafın üstünde yapalım. Böylece bahçe de kirlenmez" dedikten sonra yere serdi çarşafı. Sonra da Yazgının sandalyesini arkasından tuttu. "Poyraz. Tut" dediğinde Poyraz da yazgının önüne geçip sandalyeyi tuttu. Yazgının sandalyesini tutup çarşafın üzerine götürdüler.

"Poyraz bu Ayaz beni düşürür bak" dedi korkuyla yazgı. "Abartma be. O kadar da değil" dedi Ayaz. Yazgının sandalyesini bıraktıktan sonra Ayaz bu seferde mevsimin sandalyesinin arkasına geçti. Poyraz yazgının yanında kaldığı için ona göz devirdi ve Yiğite döndü. "Gel lan buraya"

"Beni sakın götürmeyin. Düşürürsünüz" Yiğit bir şey demeden sandalyenin önünü tuttu ve kaldırdılar. Bu seferde mevsimi çarşafın önüne götürdüler. Mevsimi götürünce Ayaz kendini yere attı.

"Yoruldum be" Yiğit sırıtttı. Benim sandalyemin arkasına geçti sonra. "Yağız el at" Yağız ellerini cebinden çıkarıp bana doğru geldi ve oturduğum sandalyenin önünden tuttu o da.

"Beni gitmiyorum lan hiçbir yere. Pislensin bahçeniz" dedim sinirle. "Sen gitmeyeceksin zaten kanka. Biz götüreceğiz" dedi arkamdaki yiğit.

Birden havalandığımda korkuyla geriye yaslandım. "Lan düşeceğim" dedim korkuyla. "Düşmezsin merak etme" dedi Yağız. Yağızla Yiğit beni çarşafın üstüne bırakıp uzaklaştılar. Ayazda kamerayı ayarlıyordu.