14 - Kavga

401 33 133
                                    

Multimedya; Yazgı

İyi Okumalar 👻

2 gün geçmişti.

Annemin abimi görmek istemesinin üzerinden iki gün. Ve ben hala onu arayamamıştım. Neden bilmiyorum. Ama arayamamıştım.

Annem seni görmek istiyor yanına gidelim diyememiştim. Annemle onun buluşmasını istemiyordum. Buna kıskançlık ya da başka bir şey söyleyebilirsiniz. Ama istemiyordum işte. Görüştürmek istemiyordum.

"Umay" Yağızın sesini duyunca irkildim. İrkildiğimi belli etmemek adına hemen ona döndüm. Ama anlamıştı. O sırada yanımdan mevsimin kalktığını ve Yağızın oturduğunu gördüm. Pencereden dışarı bakıp düşünürken dalmışım demek ki. Sınıfa baktığımda bomboş olduğunu gördüm.

"Neyin var senin? İki gündür bir yerlere bakıp dalıyorsun sürekli. Ne oluyor?" Farketmişlerdi demek.

"Yok bir şey" gözlerini devirdi. "Umay. Zorlama istersen. Var işte bir şey. Söyle de yardımcı olmaya çalışayım" derin bir nefes aldım. "Söylemek istiyorum ama olmuyor işte Yağız. Anlatamıyorum kimseye kendimi. Yapamıyorum" elini masanın üzerindeki elimin üzerine koydu.

"Seni anlamaya çalışıyorum ama bende yapamıyorum. Sen bana bir şey söylemeden ben yapamıyorum. Hadi güzelim. Anlat ve rahatla" gözlerimin dolduğunu hissettim. Akmaması için yukarı bakıp kafamı salladım. Anlatacaktım. Artık öğrenmesinin zamanı gelmişti bence. Hem güveniyordum da ona. Bana yardımcı olabileceğini de hissetmiştim. Belki bir yol gösterirdi. Aslında yol göstermesine gerek de yoktu ya.

Çünkü yapacağım şey belliydi. Abimi annemin yanına götürecektim.

"Tamam anlatacağım. Bu sefer yapacağım. Ama burada olmaz. Okul çıkışı tanıştığımız yere gidelim" dediğimde kafasını salladı ve gülümsedi. "Tanıştığımız yere" Tutamadığım gözyaşım yanağımdan aşağı akarken Yağız diğer eliyle gözyaşımı sildi.

"Ne olursa olsun üzme kendini. Her şey düzelir merak etme"

"Düzelecek" dedim fısıltıyla.

"Düzelecek" dedi o da. O an ona sarılmak istedim. Ama yapamadım. Cesaret edemedim belki de. Ama yapamadım.

Sınıf kapısı birden açıldığında elimi Yağızın elinin altından çektim telaşla. Eğer bizimkilerden biriyse ömür boyu dalga geçerlerdi.

Kapı açıldığında içeri Bora girdi. Gözlerimi devirdim. Bir kaç gündür bize bulaşmıyordu. Keyfimiz yerindeydi o bulaşmıyor diye.

Yudum 1 Bora 2.

"Selam arkadaşlar" dedi ve önünüzdeki sıraya oturdu. "Biz senin arkadaşın değiliz. Ayrıca ne yanımıza gelip duruyorsun? Defolup gitsene köpeklerinin yanına" dedi Yağız. Bora gülerek kafasını eğdi.

"Yağız Yağız Yağız" ismini 3 kere tekrar etti yavaşça ve gülerek. Bunu yaparken başka bir kız olsaydı düşebilirdi ama ben düşmemiştim.

Kafasını kaldırıp yanağımdan makas aldığında hızla yanağımı geri çektim. "Nabıyorsun lan sen" diye bağırdı Yağız. "Ooovvvv. Sakin ol şampiyon. Yuduma yapınca sinirlenmiyordun bu kadar. Sen hayırdır?" Yağız derin derin nefes alarak sakinleşmeye çalıştı. Yudum yapınca da sinirleniyordu demek ki. Ama bana yapınca daha çok sinirlenmişti boranın dediğine göre.

Allahım ben ne yapıyorum?

Neden takılmamam gereken ayrıntılarda dolaşıyordum hep?

"Bana bak Bora. Seni döverim. Dövmekten beter ederim. Ayağını denk alacaksın" dedi kelimelerin her birine bastırarak. "Almıyorum. Hadi bir dövsene" araya girme ihtiyacı duyup araya girdim.

Sokak Lambası Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin