44 - Korumak

317 26 177
                                    

Multimedya; Yağız

Çok aceleye gelen ve hiç içime sinmeyen bir bölüm oldu. Umarım beğenirsiniz.

İyi okumalaarrr 💝

"Ayyy katil oldum katil oldum" dedim korkuyla ve ablamın arkasına saklandım. Herkes şaşkınlıkla bana bakıyordu. Bende çok şaşkındım.

Katil oldum lan katil. Hemde 1 kere değil 2 kere. 2 cinayet işledim. 2 kardeşi öldürdüm. Üst üste. Vay ben nerelere gidem.

"Umayın içinden canavar çıktı" diye mırıldandı zelal. Hızla ona döndüm. "Ya deme öyle" dedim korkuyla. Acaba kendi kendimi şikayet etsem kaç yıl yerim? Bence cezam azalır. Sonuçta teslim oluyorum.

Ama ben resmen kısıtlı cinayet işlemiştim. Allahım sen beni koru.

O sırada Şananın havlayarak benim odamdan çıktığını gördüm. "Şana gel kızım kokla bakayım ölmüşler mi?" dediğimde Şana oturdu ve dilini dışarı çıkararak bana bakmaya başladı. Ne dediğimi anlamaya çalışıyor şuan.

"Neyse boşver ben seni suçuma ortak etmeyeyim. Koş balkona" dediğimde oturduğu yerden kalktı ve balkona girdi. Böyle de söz dinler.

"Polis çağırın polis. Teslim olacağım. Belki daha az ceza yerim" dedim diğerlerine dönerek ağlamaklı sesimle. Allahım sen bu kulunu duy. Bak görüyorsun mecbur bırakıldım. Bende istemezdim öldürmek ama eğer ben Berkayı öldürmeseydim Berkay Zelali öldürebilirdi. Arkadaşımı korumak zorundaydım Allahım. Sen beni duy.

"Saçma saçma konuşma Umay" dedi abim ve yanımıza yaklaştı. Bir elini Berkayın boynuna götürdü. Nabzına bakıyordu. Bir süre bekledikten sonra da boranın boynuna götürdü.

"Ölmemişler" dediğinde rahat bir nefes aldım ve ablamın arkasından çıktım. Yaşasın katil olmadım. Memnuniyetle gülümseyip elimdeki tavayı omzuma koydum ve havalı bir şekilde saçlarımı savurdum.

Abimin ve Ayazın yumruklarıyla alt edemediği iki kişiyi tek bir hareketimle nasıl alt ettim gördünüz mü?

"Nasıl ikisinin de hakkından geldim ama" dedim ve tavamı ağzıma yaklaştırıp sanki o bir silahmış gibi üstüne üfleyip tekrar omzuma koydum. İyi vurdum ha. Hiç acımadan geçirdim tavayı. Aferin bana. Kendimi alkışlıyorum.

"Gerçekten çok değişik bir insansın" dedi Yağız. Sinirle ona döndüm. Sana konuşma hakkını kim veriyor pardon? "Sanane" dediğim sırada aklıma Mevsim geldi.

"Mevsim yok. Mevsiim" diye bağırarak tavayı yere attım. Boranın üstünden zıplayarak geçtim ve evi aramaya başladım. Deli gibi bir oraya bir buraya gidiyordum. Mevsim yoktu.

"Yok Mevsim yok"

"Nasıl olmaz ya?" dedi abimde merakla ve o da çevresine bakındı. "Sakin ol. Yiğitler takipte"dedi Yağız. "N-ne? Ne demek takipte? Ne oluyor?" dedim yağıza. Olayı anlamasamda yiğitlerin takipte olduğunu duyunca bir rahatlama gelmişti. Yağızın arkasında hala bekleyen babamı görünce ona baktım bu sefer. "Senin ne işin var burda?" dediğimde babam derin bir nefes aldı.

"Önce şunları alalım şuradan. İnsan gibi geçelim oturalım sonra konuşuruz" dedi abim ve Berkayın ayaklarından tutarak sürüklemeye başladı. Ayazda Boranın ayaklarından tuttu ve içeri doğru sürüklediler. Babama döndüm.

"Gel içeri" dediğimde gülümsedi ve içeri geçti. Onu içeri davet etmemi bile çok büyük bir şey sanıyordu. Babam içeri girip ayakkabılarını çıkardı. Sonra da abimlerin arkasından salona ilerledi. Yağıza hiçbir şey söylemedim. O umrumda değildi.

Sokak Lambası Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin