51 - Özür

352 19 307
                                    

Selaaammm.

Önceki bölümden gelen sevgili okurlarım umarım karakterlere sorular sormuşsunuzdur. Önceki bölümde de söylediğim gibi sizi bekliyorlar onlar.

Eğer sormadıysanız hemen bir önceki bölüme gidip sorular sorun. Çok eğleneceğiz.

Ve ve ve. Şu bölümü yetiştirene kadar göbeğim çatladı diyebilirim. Yazım yanlışları olursa kusura bakmayın lütfen.

Bölüm sonunda görüşürüüüzz.

İyi okumalaarrr 🎈

Başımdaki ağrıyla birlikte yüzümü buruşturdum. Başım hem acıyor, hem ağrıyordu. Ayrıca bileğimde de bir sızlama hissi vardı. Yanağımda acıyordu. Yanağıma ne olmuştu?

Gözlerimi aralamamak konusunda ısrarcıydım lakin tartışma sesleri duyana kadar.

"Sakin ol Yağızcım. Bu ne sinir? Alt tarafı geçmiş olsuna geldik. Çiçeğim bile var. Senin yaptığın muameleye bak" dedi bir ses. Bu ses... Bora! Hızla gözlerimi açtım. Gözlerimin açış hızına bağlı olarak baş ağrımında arttığını hissediyordum. Hay lanet.

"Kızı uyandırdın gördün mü?" de Bora. O böyle diyince Yağız da bana döndü. "Umay?" dedi ve yanıma yaklaştı. "İyi misin?" diye sordu. Ona cevap vermeden ters ters boraya baktım. Onun burda ne işi var? Onuda geçtim diğerleri nerede? Mevsim nerede?

"Umay iyi misin?" diye bir ses daha duyunca gözlerimi Boradan çektim. O sırada farkettiğim ama deminden beri Boranın yanında duran Yudum çekti dikkatimi. Asıl bunun burda ne işi var?

"Gerizekalı! Bu yaptığın yanına kalmayacak" diye mırıldandım. Boğazım kuruydu. Bu yüzden sesim çok iyi çıkmıyordu. "B-ben gerçekten özür dilerim. Ç-çok özür dilerim. Kendime hakim olamadım" dedi ve yanıma yaklaştı Yudum. "Umay gerçekten çok üzgünüm. Sen öyle kanlar içinde yerde yatarken her şey kafama dank etti. Sinirle yapılmış bir hareketti. Çok çok özür dilerim" dedi ve elini elime doğru uzattığında hızla elimi çektim.

Elimi çekince o koluma bağlı olan serum kolumu acıttı ama çaktırmadım.

Bu salak ne diyor biri bana söyleyebilir mi? Ayrıca az önce elime uzandı o değil mi? Ne yapıyor lan bu?

Bir bok kokusu alıyorum.

"Yağız. Gitsinler" dedim Yağıza bakarak. Yere çökmüş olan Yudumun kolunu tuttu ve ayağa kaldırdı. "Yaptıklarına çok pişman olacaksın yudum"dedi ve kapıyı açtığı gibi yurdumu dışarıya doğru itledi yavaşça.

Ne olursa olsun sert olmuyordu. Yudum kız olduğundan dolayı Yağız ona karşı toleranslıydı. Fakat Bora için aynı şeyi söyleyemeyeceltim.

Yağız Boranın yakasına yapıştığı gibi kapının önüne götürüp yere itledi. Bora kapının diğer tarafında yere düşerken bende kafamı diğer tarafa çevirdim.

Hiçbirinin yüzünü görmek istemiyordum.

"Çiçeği oraya bıraktım. Rica ediyorum ziyaretlere karşı biraz daha kibar olalım. Bakın böyle hiç olmuyor" dedi Bora ve ayağa kalktı. Sonra da üstünü silkeledi. "Umaycığım tekrar geçmiş olsun birtanem. Umarım çabucak iyileşirsin ve aramıza dönersin. Seni bekliyor olacağız" diye de ekledi.

Gevşek.

"O Umaycığım kelimesinin cığım ekini de birtanem kelimesini de bir taraflarına sokarım. İnsan gibi konuş" dedi Yağız. Onlar konuşurken bende tekrar gözlerimi kapattım. Ama uyuyamazdım. Başım gerçekten çok ağrıyordu. Kendimi çok yorgun, çok bitkin hissediyordum. Sürekli uyumak, gözlerimi asla açmamak istiyordum.

Sokak Lambası Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin