22 - Abi

376 26 131
                                    

Multimedya ; Poyraz

İyi Okumalar 👻

Hızla ayağa kalktım. Masada oturan herkesin bakışları benim üzerimdeyken umursamayıp koşar adım abimin yanına gittim.

"Ne yapıyorsun sen burada?" diye sordum hiddetle. "Bu beyefendi Umay diye birini soruyor. Sen misin o?" güvenlik görevlisinin sorusuyla ona döndüm.

"Evet benim"

"Bir sorun yok değil mi?" dedi kuşkucu bakışlarla güvenlik görevlisi adam. Kafamı sağa sola salladım. "Hayır hayır. Bizi yalnız bırakır mısınız?" adam kafasını sallayıp yanımızdan ayrıldı.

"Ne işin var burada?"

"Seni görmeye geldim. Telefondan haber bekledim ama aramayacağını biliyorum. Kaç gündür beni oyalıyorsun. Her şey için geç olmadan annemi görmem gerekiyor. Hemen şimdi beni annemin yanına götüreceksin" kaşlarımı çattım. Emir mi veriyordu bu bana?

"Sen bana emir mi veriyorsun?" dedim buz gibi sesimle. "İstediğin şekilde algıla. Ama beni annemin yanına götüreceksin" alayla güldüm.

"Zaten götürmeyi düşünüyordum ama sen bana emir verince götürmeyesim geldi" yalandı. Ne olursa olsun götürecektim. Ama o bana emir veremezdi. Onun böyle bir şeye hakkı yoktu. Üzerime doğru bir adım yaklaştığında geri çekildim.

"Bak benim sınırlarımı zorlama Umay. Annemin yanına götür dediysem götüreceksin" dedi. Sinirlenmeye başladığını anlayabiliyordum. Çünkü dişlerini sıkarak konuşuyordu. Peki umrumda mıydı? Hayır.

"Hadi ya. Sınırlarını zorlarsam ne olurmuş?" hızla bana yaklaşıp kolumu tuttu. Kolumdan tutup okul kapısına doğru çekiştirirken ben ise kolumu ondan kurtarmaya çalışıyordum. Böyle kolumdan tutup sürükleyerek beni götürebileceğini falan mı zannediyordu?

"Bırak kolumu" diye bağırdım sinirle. "Bırakmıyorum. Beni annemin yanına götüreceksin" dedi hala çekiştirmeye devam ederken. "Şimdi mi tuttu anne sevdan? Kaç yıldır neredeydin?" dediğim sırada biri diğer kolumdan beni sertçe çekti ve arkasına aldı. Böylece abimden kurtulmuştum. 

"Hayırdır?" Yağızın sesini duyunca ne tepki vereceğimi bilemedim bir an. "Sen karışma. Kardeşim o benim" dedi abim yağıza. Yağız alayla güldü.

"Abisisin diye onu zorla her yere götürebileceğini mi zannediyorsun? Yok öyle dünya" dedi Yağız. Abim kafasını iki yana salladı.

"Sen karışma dedim. Bu mesele onunla benim aramda" dedi kaşlarını çatarak. Ben ise öylece hala Yağızın arkasında durmuş bir abimi bir yağızı izliyordum. Araya mı girmem gerekiyordu?

"Karışırsam ne olur?" dedi Yağız ve abime bir adım yaklaştı. Anında çıkacak kavga kokularını alıp hızla aralarına girdim. "Tamam sakin olun. Yağız" dedim yağıza bakarak.

"Bir sorun mu var?" Poyrazın sesini duyunca ona baktım. "Yok hayır" dedim hemen telaşla. Bir şey demeden o da abime döndü. Poyrazın abime dönmesiyle beraber Yiğit ve Ayaz da yanımıza geldiler. Abim hepsini görünce alayla güldü.

"Umayın da ne çok seveni varmış ya. Hiç kız arkadaşın yok mu Umay? Erkeklerle takılmayı daha mı çok seviyorsun?" dedi ve bir kaç adım bana yaklaştı. Kulağıma eğilip fısıldayarak konuştu.

"Yoksa hepsini elinden mi geçirdin?" bahsettiği imayı anladığımda sinirden gözüm seğirdi. Omuzlarından tutup tüm gücümle geriye doğru itledim onu. Sonra da sağ elimi havaya kaldırıp yanağına tokadı geçirmem uzun sürmedi.

"Sen ne biçim konuşuyorsun benimle? Sen kimsin? Ne hakla bana bunları söylersin? Sen beni nasıl bir kız sanıyorsun? Seninle tek ortak noktamız annem ve taşıdığımız kan.  Sırf annem için sabrettim ama yeter. Sen çoktan sınırı aştın. Bu imayı bana yapmayacaktın Kutay Günday. Her şeyi beklerdim senden. Her şeyi. Beni burda dövmeni bile beklerdim ama bunu beklemezdim. Çok yanlış yere ayak bastın" dedim kan dondurucu sesimle. Onun bana yaptığı gibi bende ona bir kaç adım yaklaştım. Fısıldamaya ihtiyaç duymadan konuşmaya başladım.

Sokak Lambası Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin