43 - İlaç

344 22 167
                                    

Multimedya; Umay

İyi Okumalaaarrr 🍊

Yağız Karan ;

"Yağız!" duyduğum sesle birlikte kafamı kaldırdım. Yudum? Pembe saçlı? Hiçte yakışmamış.

Sırtındaki çantasını düzeltip sevinçle gülümseyerek yanıma geldi. "Saçlarım nasıl olmuş?" diye sorduğunda gözlerimi devirdim. Cevap verme tenezzülüne bile girmeyeceğim.

Benden cevap gelmeyeceğini anladığında tekrar konuşmaya başladı. "Artık bu sınıftayım" dediğinde şaşkınlıkla ona baktım. "NE?" sesi gelince kafamı çevirdim. Ayaz, Yazgı ve Zelal üçlüsünden gelmişti ses.

Yazgı Poyrazın yanından kalkıp zelalin yanına oturmuştu. Ayazı da böylelikle yerinden def etmişti. Ayaz zelalin yanından kalktığı için üzgün olsa da yazgının neden Poyrazın yanında oturmak istemediğini biliyor bunun için o Poyrazın yanında oturuyordu.

"Ne demek bu sınıftayım? Ay bana bir şeyler oluyor" dedi Ayaz. "Kızım bizim senden çektiğimiz yetmedi mi? Salsana artık bizi" dedi Yazgı. "Sizinle işim yok benim. Bu sınıfta olmak istedim ve oldum" dedikten sonra önümdeki boş sıraya oturdu. Mevsimle Umayın sırasına.

Yiğit benim yanıma geçmişti. Eğer o geçmese Umay onu kovardı zaten. Şimdi diyordum da iyi ki geçmişti. Yoksa yudum benim yanıma otururdu. Ve ben böyle bir şey istemiyordum. Umay ile Mevsim gelince zaten kaldırırlardı onu ordan.

"Orası Umay kankamın sırası" dedi Ayaz ters ters. Umay ile Mevsim gelmeden Ayaz da kaldırabilirdi. "Ama şuan yok. O olmadığına göre bu sıra benim" dedi Yudum.

"Kalk kız ordan. Git başka yere otur" dedi Yazgı da. Poyraz ve Yazgının da arası bozuktu. Dün baya tartışmışlardı. Poyraz benim yanımda olup umaya inanmadığı için yazgı çok sinirlenmişti ona. Aynı şekilde bana ve Yiğite de. Baya carlamıştı. Hala sesi kulağımdaydı.

Dün biz tartışırken zil çalınca sınıfa girmiştik. Umayın çantasını sırada görememiştik. Kendisi de ortalarda yoktu. Mevsim aradığında telefonu kapalı olunca açıkcası endişelenmiştim. Ama belli etmemiştim.

Niye onun için endişeleniyorum ki? O benim sırlarımı gidip tüm okula yayan bir insan. Niye endişeleniyorum?

Daha sonra Mevsim ayaza abisinin yanında olduğunu söyleyince aklıma dünkü konuşmalar gelmişti. Abisi ona bilmesi gereken gerçekleri söyleyecekti. O gerçek neydi merak ediyordum ama onun hakkında bir şey merak etmek istemiyordum. Deli gibi merak ediyordum ne öğrendiğini. Ama kendimi durdurmam lazımdı. Onun hakkında bir şey merak etmeye hakkım da isteğim de yoktu. Beni ilgilendirmiyordu.

Dün çok ağır konuşmuştum. Ama o da sırtımdan bıçaklamıştı beni. Hakediyordu.

Dün okulda tartıştığımız yetmemiş gibi birde eve gelince Ayaz peşimden gelmiş, evde de başımın etini yemişti. Demediğini bırakmamıştı. Tabiri caizse ağzıma sıçmıştı. Daha doğrusu ağzımıza sıçmıştı. Ayazı bize karşı ilk kez bu kadar sinirli görmüştüm.

Poyraz okula geldiğinde sabaha kadar yazgıyla tartıştıklarını söylemişti. Ona da yazıktı. Bizdeyken Ayaz başının etini yemişti, eve gidince de yazgıyla tartışmışlar. Çocuk dün gece uyuyamadığından olsa gerek şuanda uyuyordu. Yazgı ise arada ona sinirli bakışlarını yöneltiyordu.

"Hayır oturmayacağım. Ayrıca size ne? Umay hanım gelince onla hallederim derdimi. Hem Umayın yaptıklarını unuttunuz galiba? Hala onu sav-" dediği sırada sözünü kestim.

"Umay hakkında konuşacak son kişi bile değilsin. Senin neler yaptığını hatırlatma bana istersen. Sus ve nereye oturuyorsan otur. Bize bulaşma" dedim sinirle.

Sokak Lambası Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin