55 - Hiçsizlik

319 23 272
                                    

Multimedya; Umay

Selaaaammmm.

Bu bölüm peçeteleri hazırlayın. Çok kötü şeyler yaptım valla. Kendimle gurur duymuyorum. Allahta beni kahredecek. Mutsuzum.

Ben yazarken çok ağladım. İnşallah siz okurken çok ağlamazsınız.

İyi okumalar. Tabi ne kadar iyi olabilirse 🤷🏻‍♀️

Gözlerim yoldayken bir kez daha yağıza hızlı gitmesi için yalvardım. Yağız daha da hızlanırken bulanık gören gözlerimle cebimden telefonumu çıkardım.

"Umay sakin ol yalvarırım. İyi olacak" dedi yanımda oturan Yağız. Ağzımdan kaçan hıçkırık ise asla sakin olamadığımın göstergesiydi. Telefonumdan zar zor babamın ismini bulup aradım ve kulağıma götürdüm. Bir kaç çalışan sonra açtı.

"Efendim kızım?" dedi açar açmaz. "Baba" dedim ve dayanamayıp ağlamaya başladım. Kendimi durduramıyorum. Anneme bir şey olmamalıydı. Olamazdı. Dayanamam. "Umay? Ne oldu?" dedi babam telaşla. "Baba. Annem" diyebildim sadece. "Umay ne oldu kızım? Ağlamadan anlat" dedi babam bir kez daha. Ama olmuyordu. İmkansız gibi bir şeydi.

Daha fazla dayanamayıp elimdeki telefonu yağıza uzattım. Yağız telefonu elimden alıp kulağına götürdü. "Alo. Yağız ben. Umayı hastaneden aradılar. Dilşah teyzenin durumu çok ağırmış. Ameliyata girmesi gerekiyormuş fakat eşimi ve çocuklarımı görmeden girmem demiş. Biz hastaneye gidiyoruz. Lütfen sizde gelin ve acele edin. Durum çok ciddi" dedi Yağız. Elimi ağzıma götürüp ağlamamı durdurmaya çalıştım.

"Umay ne olur sakin ol. İyi olacak" dedi arka koltukta oturan zelal. Olamazdım. Sakin olamazdım. Annemdi o benim. Yağız babamla bir şeyler daha konuşsa da dinlemedim. Dinleyemedim. Aklım annemdeyken hiçbir şeye hakim olamadım.

Allahım lütfen. Yalvarıyorum annem iyi olsun. Ne olur onu bizden alma. Onu beyazlar içinde görmek istiyorum dediğimde gelinlikten bahsetmiştim kefenden değil. Melek gibi olacak dediğimde güzel olmasından bahsetmiştim, gerçekten melek olmasından değil.

Yalvarıyorum alma onu bizden. Annemsiz yapamam ben. Tam her şey düzene girmişken annemi kaybedemem.

Bir kaç dakika içerisinde hastanenin önüne geldiğimizde daha araba tam durmadan kapıyı açtığım gibi hastane kapısına koşturdum. Arkamdan adım seslerini duysamda şuan tek umrumda olan şey annemdi. Hastaneye girdiğim an koşar adım merdivenlere gittim. Hastanedeki herkesin bakışları bizdeyken yine umrumda olmadı. Hızla annemin odasına doğru gittim. Direkt kapıyı açtım. Yatağa doğru gittiğimde annem yatakta yanında ise birkaç hemşire vardı. Bir de doktor.

"Dilşah hanım lütfen ameliyata girmeniz gerek" dedi doktor. "Anne" dediğimde annemin bakışları bana döndü. Gözleri açılmayla kapanma arasında kalmıştı. Göz altları mosmordu. Dudakları renksizdi. Ten rengi bembeyazdı. Annemin rengi solmuştu. Hızla annemin yanına gittim. Elini tutup yanına oturdum. Beni görünce belli belirsiz gülümsedi.

"Kızım" diye mırıldandı yavaşça. "Anne. Yorma kendini" dedim ve burnumu çektim. "Abinler nerede?" diye sordu. Sesi çok az çıkıyordu. "Yağız. Babamları ara" diye seslendim. Yağız burdaydı. Görmemiştim ama burdaydı. "Acilen ameliyata girmesi gerek" dedi doktor. "Anne hadi sen ameliyata gir" dedim ve ayağa kalacaktım ki annem tuttuğum elimi sıktı. "Babanlar gelmeden girmeyeceğim. Size söyleyeceklerim var" dedi annem. Gözlerini bile açamıyordu! Durumu çok ağırdı.

"Anne beklemeyelim onları. Bak durumun iyi değil. Ne olur gir ameliyata ne olur" diyerek yalvardım. "Hayır" dedi annem yine. "Anne lütfen" dedim gözlerimden yaşlar akarken. "Ağlama annecim. Ağlama" dedi annem. "İyi olacak değil mi?" diye sordum doktora. "Bunun için elimden geleni yapacağım. Ama acilen ameliyata girmesi gerek" dedi doktor.

Sokak Lambası Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin