36 - Öpücük

318 28 194
                                    

Selamün Aleyküm.

Bir hal hatır sorayım da bölüme öyle geçelim.

Nasılsınız bıldırcın yumurtalarım?

İyi Okumalaarrr🎈

Donmuştum. Öylece kalmıştım. O sesi duyduktan sonra hiçbir şey söyleyememiştim. Sanki biri ağzımdan dilimi çekip almıştı. Ağzımı açamıyordum. İçimden ağzımı açıp tek bir şey söylemek gelmiyordu.

Hani bazı anlar olur ya. Kilitlenirsiniz. Ne tepki vereceğinizi bilemezsiniz. İlk defa babamın sesini babam olarak duyduğum için mutlu olmam mı gerekiyordu? Yoksa yıllardır nefret ederek büyüdüğüm birinin bana 'Merhaba Kızım' demesine sinirlenmem mi gerekiyordu?

Artık ne yapacağımı, ne tepki vereceğimi, ne düşüneceğimi bilmeyecek kadar yorulmuştum. Her şey öyle zor geliyordu ki. Her şey öyle ulaşılmaz geliyordu ki.

Ne zaman toparlandım desem, ne zaman tamam bu da geçti bundan daha kötüsü olamaz desem hep daha kötüsü oluyor.

Ben toparlandım sandıkça her şey yeniden yerle bir oluyor ve yemin ederim ben tekrar aynı yere dönmekten yoruldum.

Yağız benim o halimi görünce telefonu benden çekip kulağına götürmüştü. Bir süre telefondakine kimsin diye bağırdıktan sonra telefonu kulağından çekmişti. Sonra da hiçbir ses duymadığını ve telefonun direkt kapandığını söylemişti. Ondan sonra da herkes benden bir cevap bekliyordu. Ama benim konuşmak aklıma bile gelmiyordu.

Ben böyle düşünmemiştim. Babam olacak adamla ilk konuşmam böyle olmamalıydı. Gerçi bu ilk konuşmam değildi ya neyse.

Nefret etmeliyim ondan. Beni babasız bıraktığı için ondan nefret etmeliyim. Beni terkedip gittiği için ondan nefret etmeliyim. Peki neden şuan bağırmak çağırmak yerine susmuş oturuyordum?

Bu suskunluğum bir şeyleri boşvermişliğim yüzünden mi yoksa babam olacak insanın sesinden etkilenmem yüzünden mi?

Peki nasıl etkilenmiştim sesinden? Kızım demişti. Yıllar aramızda bir dağ oluşturmuştu ve o tek kelimesiyle o dağı aşmıştı sanki. Buna izin vermemeliydim. Bana kızım demesinden bu derece etkilenmem saçmalıktı.

Dünyayla bağlantımı kesmişti onun o sesi. Etrafımda olanlar umrumda değildi o an. Sadece babam vardı aklımda.

Babam beni aramamalıydı. Onun aramasından bu kadar etkilenmemeliydim. Hayır.

Ama elimde değildi işte. Yıllardır en çok nefret ettiğim insan bir anda karşıma çıkıyordu. Bir anda arayıp kızım diyordu. Dayanamıyordum.

Onun bu hal ve hareketlerine dayanamıyordum. Niye arıyordu ki beni? Aramasındı. Beni rahat bıraksındı. Ben onsuz gayet mutluyum. Gayet iyi toparlıyorum. O bilmiyor mu benim onsuz mutlu olduğumu? Neden hala beni aramakta bu kadar ısrarcı?

Neden bunca yıldır aramadı da şuan arıyor beni? Bir kızı olduğu yeni mi aklına geldi?

Birden biri kollarımdan tutup oturduğum yerden kaldırınca kim olduğuna baktım. Mevsimdi. Bir kaç saniye yüzüne baktıktan sonra az önceki baktığım yere tekrar bakmaya devam ettim. Bir şey söylemem gerekiyordu. Konuşmam gerekiyordu. İyiyim demem gerekiyordu.

Bilmiyorum ne kadar inandırıcı gelecek ama elimde değildi. Kendime gelmem lazım.

"Umay bir tepki ver artık" diye bağırdı Mevsim. Sonra da sağ yanağımda hissettiğim acıyla kafam sol tarafa döndü. O an her şeyin farkına vardım. İşte bu an benim kendime geldiğim andı. Mevsim yine en doğru zamanda en doğru hareketi yapmıştı.

Sokak Lambası Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin