Sokak Lambası

49 - Dans

Selamlaarrr.

Nasılsınız?

Bölüm sonunda görüşürüz öptüm sizi 💋

İyi okumalaarrr 💜

Dans eden Esma ablayı ve Yusuf abiyi izlerken gülümsememe engel olamadım. Esma abla gelinliğinin içinde tıpkı bir peri kızı gibiydi.

Az önce ikiside evet demişti. Evliliğe, birlikteliğe evet demişlerdi. Bir yastıkta kocamaya evet demişlerdi. Aynı evde yaşamaya, her şeyi paylaşmaya evet demişlerdi.

Bugün ikisininde en mutlu günüydü. Evlenmişlerdi!

"Ya ne kadar tatlılar" dedi Yazgı. Ona dönüp gülümsedim. "Ağlayacağım şimdi" dedi yanımda oturan Mine yüzünü kapatarak. Kolumu omzuna atıp onu kendime doğru çektim. "Ablanın en mutlu günü bugün salak. Ağlama" dedim Mineye. "Hem odası sana kalacak sevin sevin" diye de ekledim. Güldü.

Başımı kaldırdığında gözüm Denize ilişti. Mineyi izliyordu. Hemde of anam of şeklinde izliyordu. Of anam of yani.

Yazgı, zelal, Mevsim, Mine, Ablam ve ben aynı masada oturuyorduk. Kızlar olarak ayrılmıştık diğerlerinden. Aslı salağı da peşimize takılmıştı. Boş boş oturuyordu masada.

Yağız, Deniz, Yiğit, Poyraz, Ayaz ve abimde aynı masada oturuyorlardı. Onlarda erkekler olarak ayrılmışlardı. Ama onların bizim aksimize peşlerine takılan salak bir insan yoktu.

"Naber prenses?" dedi Yazgı masaya gelen Dilana. Dilan bana yaklaştı. Eğil dercesine el işareti yaptığında eğildim. "Yazgı abla benim prenses olduğumu nereden biliyor? Sen mi söyledin?" dedi kulağıma. Güldüm.

"Bir şey söylememe gerek yok. Duruşundan belli" dedim ve göz kırptım. Gülümsedi. "Benim tokam sendeymiş. Abime gittim Umay ablanda dedi. Onu takar mısın?" dediğinde hemen çantama uzanıp evden çıkmadan önce denizin elime tutuşturduğu Dilanın tokasını çıkardım. Dilan kafasını uzattığında kafasına taktım tokasını. Dilan Yazgıya döndü. "İyiyim yazgı abla. Sen nasılsın?" dedi ve yazgının yanına gitti. Yazgı uzanıp dilanı kucağına aldı.

Sahneye başka çiftler de dansa kalkarken yavaşça oturduğum yerden kalktım. "Nereye?" diye sordu Mine. Ona bekle işareti yaptım. Gözlerimle salonu taradım ve aradığım kişiyi bulunca ona doğru ilerledim. Ayakta biriyle konuşuyordu.

"Merhaba" diyerek girdim araya. "Umay? Nasılsın?" diyerek bana döndü Özgür. "Eee özgür seninle bir şey konuşacaktım da" dediğimde özgür arkadaşına kaş göz yaptı. Arkadaşı yanımızdan ayrılınca bana döndü. "Buyur bakalım" Özgür Minenin kuzeni oluyordu. "Hayırlı bir işe vesile olmak ister misin?" diye sorduğumda tek kaşını kaldırdı. Ona planımı anlattım. Ve ikna edip Denizin bulunduğu masaya gittim. Denizin önünde durdum. "Hadi kalk" dediğimde kafasını kaldırıp bana baktı. "Sebep?"

"Çünkü dans edeceğiz" dedim ve elinden tutup kaldırdım. "Abi sende ablamı kaldır. Go go" dediğimde kafasını salladı. Denizle birlikte sahneye ilerlerken Özgür istediğimi yapmak için harekete geçmiş Minenin önünde elini uzatmıştı. Mine elini tutup ayağa kalktığında sırıttım.

"Sen ne işler peşindesin?" dedi Deniz benim izlediğim yere bakınca. Daha çok sırıttım. "Hayırlı bir iş" dediğimde dehşetle bana baktı. "Sakın düşündüğüm şeyi yapma" dedi. Omuz silktim. "Ne düşündüğünü bilmiyorum Denizcik. Şimdi sus ve benimle dansın keyfini çıkar" dedim ve sallanmaya devam ettim. Bana uyup o da dansına ayak uydurduğunda özgüre yaptığım kaş göz işaretiyle birlikte bize doğru yaklaştılar.

İyice yaklaştıklarında "Eş değişikliği" dedim ve denizden ayrılıp onu Mineye doğru itledim. Özgür Mineyi denize itleyip yanıma geldi ve kollarını belime sardı. Bende kollarımı Özgürün boynuna doladım. Deniz ile Mine ne yapacağını şaşırmış bize bakıyorlardı.