27 - Maç

345 26 152
                                    

Multimedya; Yiğit

İyi okumalaar 💃

2 hafta sonra ;

"Yazgı bugünde gelmeyecektin sen. Otur dinlen işte evde" dedi Poyraz sabahtan beri 929339392 kez. "İyiyim diyorum iyiyim. 2 haftadır evdeyim zaten. Ayrıca bugün okul mu var? Okul olsa gelmem. Umayla mevsimin voleybol maçı için geldim. Nasıl kaçırırım?"

Evet. Doğru duymuştunuz. 2 haftadır deli gibi bugünkü voleybol maçına hazırlanıyorduk. Takım kaptanı olarak takımı motive etmem falan gerekiyordu. Maçın başlamasına ise 20 dakika falan vardı.

Karşı okulu bekliyorduk. Karşı okul Mevsimle benim eski okulumdu. Karşı okul gelince spor salonuna inecektik ve maç başlayacaktı. Bu maçı kazanırsak eğer 2 hafta sonra başka bir okulla daha vardı. Kaybedersek okullar arasındaki turnuvadan çıkacaktık. Kazanmaktan başka şansımız yoktu.

Bir zamanlar o takımın kaptanıydım. Şimdi ise bu okulun kaptanı. Arada fark vardı.

Bugün ise cumartesiydi. Okul yoktu yani. Sadece voleybol maçını izlemek isteyenler gelecekti. Buna rağmen kantin doluydu. Demek ki maçı izlemek isteyen çok kişi vardı. Maçtan sonra da herkes evlere dağılacaktı zaten.

Bu 2 hafta da ise zelal ailesine her şeyi anlatmıştı. Ailesi zelale daha önce söylemediği için başta kızmış sonra kızlarının yanında olmuşlardı. Ama olayın tamamını bilmiyorlardı tabiki. Sadece zelalin peşinde çok dolaştığını zelalin de rahatlamak için buraya geldiğini söylemişti zelal. Bıçakla peşinden kovalamasını, beni ve yazgıyı yaralamasını bilmiyorlardı. Bilseler kim bilir neler olurdu şimdi.

Hatta buraya taşınmışlardı. Zaten bayadır buraya taşınmayı düşünüyorlarmış. Bu da bahane olmuştu. Zelal artık okulda misafir öğrenci değildi. Bizim okula kayıt olmuştu.

Aynı sınıfta olmamız ise binevi ayaz sayesindeydi. Müdürle artık yarım saat boyunca ne konuşmuştu bilmiyorduk ama sonunda zelali bizim sınıfa aldırmıştı.

Yazgının bıçaklanma olayını ise annesi ve babası biliyordu. Ama evde bıçakla oynarken yanlışlıkla karnına batırdığını söylemişti. Bunu ailesine nasıl inandırdığı hakkında hiçbir fikrim yoktu.

"Ben görüntülü arardım seni. Ordan izlerdin" Poyrazın dediğine yazgı gözlerini devirdi. "Nasıl tezahürat yapacağım?"

"O iş bende" diyerek öne atıldı Ayaz. Daha sonra da benim omzuma kolunu attı. Diğer kolunu da mevsimin omzuna. Bilerek Mevsimle benim ortama geçmişti.

"Yeneceksiniz karşı takımı aslanlarım" dediğinde gülmemek için kendimi zor tuttum. Sanki savaşa yolluyordu. "İş sizde kızlar. Ne yapın ne edin alın şu maçı" dedi Yağızda. Sırıtıp elimi göğsüme vurdum iki kez. "Eyvallah" Yağız yüzünü buruşturdu.

"Salak" dediğinde dudak büzdüm. "Ayıp ediyon beni kaybediyon" dedim sırıtarak. Gözlerini devirdi. "Karşı takım sizin eski okul mu lan harbiden?" diye sordu Yiğit. Mevsim kafasını salladı. "Vay be. Zor olacak şimdi. Bir zamanlar oradaydınız. Şimdi burda" dediğinde omuz silktim.

"Öyle. Ama yapacak bir şeyimiz yok. Kazanmak zorundayız"

O sırada masaya bir kız yaklaştı.

"Umay Mevsim. Seda hoca sizi çağırıyor. Formalarınızı giyecekmişsiniz. Karşı okul gelmek üzereymiş" dediğinde kafamı salladım. Mevsimle beraber ayağa kalktık.

"Al işte Yağız. Gördün mü? Kaybettin beni" dedim sistemle. "Hadi hadi. Spor salonunda görüşürüz" dedi beni başından savarcasına. Sonra da kahvesini alıp bir yudum içti. "Öyle olsun" dedim sahte bir triple. Sonra da elimdeki telefonumu yağıza uzattım.

Sokak Lambası Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin