34 - Kabus

297 24 177
                                    

Multimedya ; Umay

İyi okumalar ✨

Simsiyah bir alandaydım. Çevreme bakındım. Her yer siyahtı. Tek bir beyaz nokta bile yoktu.

Tek beyaz şey üzerimdeki elbiseydi. Neden böyle giyinmiştim?

Çevremde bir şeyler var mıydı yok muydu bilmiyordum. Hiçbir şey gözükmüyordu. Sanki kör olmuş gibiydim. Hiçbir şey göremiyordum.

Öyle karanlıktı ki. Aydınlık tek bir yer görmek için her şeyimi verirdim. Yürümeye başladım. Eğer çevremde bir şey varsa onlara çarpmamak için umut ederek yürümeye başladım.

Bir sağıma bir soluma bakarak yürüyordum. Bir şey görmüyordum. Tek amacım aydınlık bir yer bulmaktı.

"Umay" Yağızın sesini duyunca hemen kafamı kaldırdım. O da simsiyahtı. Simsiyah giyinmişti. Burdaki tek beyaz şey neden benim? Ama onun burda olmasına sevinmiştim. Kendimi güvende hissediyordum.

"Yağız" diyip ona doğru koştum. "Burası çok karanlık. Korkuyorum ben burda. Buranın çıkış yolu neresi? Nolur çıkalım" dedim hala gözlerim etraftayken. Diğer yandan da korkuyla Yağızın kolunu tutmuştum ki Yağız kolunu benden sertçe çekti.

Size yemin ediyorum Yağız kolunu benden çekince öyle kötü hissetmiştim ki. Zaten güven vermeyen bir yerdeyken Yağızın da kolunu benden çekmesi beni iyice boşluğa düşürmüştü.

"Senden nefret ediyorum" dediğinde kaşlarımı çattım. Neyden bahsediyordu?

"Ne?"

"Senden nefret ediyorum. Sana güvendiğim içinde kendimden nefret ediyorum. Nasıl yaparsın ya? Bunu bana nasıl yaptın Umay?" dediğinde hala ne olduğunu bilmiyordum. Ama o gözlerindeki öfke ondan uzaklaşmama yetmişti. Yudumların evindeyken yuduma baktığı gibi öfkeyle bakıyordu. Ve ben Yağızın bu bakışlarının odağı olmaktan çok korkmuştum.

Neden bu kadar sinirli? Ben ne yaptım? Düşün Umay. Düşün. Ne yapmış olabilirsin de sana bu kadar sinirlenmiş olabilir. Aklıma hiçbir şey gelmiyor.

"N-ne diyorsun Yağız?" diye sordum sakince. Korktuğumu belli etmeden. "Sana güvenende suç. Hangi akla hizmet yaptım ben bunu. Sakın bir daha karşıma çıkma Umay Günday. Sırtımdan ilk bıçaklayan değilsin ama son olacaksın. Bir daha böyle hatalara gelmeyeceğim. Seni iyi sanmıştım oysa ki. Ama sende onlar gibiymişsin" kaşlarım her cümlesinde mümkünmüş gibi daha da çatıyordu.

Ne yapmıştım? Neden bana güvenmemesi gerektiğini söylüyordu? Ne yapmıştım da güveni boşa çıkmıştı?

"Yağız neyden bahsediyorsun?" diye tekrar sordum. Olayı bir anlasam ona göre cevap verecektim ama anlayamıyordum ki. Yağız bana cevap vermeden geriye doğru adımladı.

"Senden nefret ediyorum" geri geri adımlarken söylediği tek cümle buydu. Nefret dolu gözlerini gözlerimin tam içine isabetlemişti.

Yağız. Gitme.

Ona doğru bir adım attığım sırada bu sefer annemin sesini duymuştum. "Umay" anneme döndüm. Sonra tekrar yağıza baktığımda Yağız ortadan kayboldu.

"Özür dilerim kızım" hızla anneme döndüm. Ne özürü? Neyden bahsediyordu? Nasıl bir karmaşanın içindeydim ben böyle?

"Ne özürü anne?" diye sordum merakla. "Çok özür dilerim annecim. Beni affet. Son zamanlarda zaten kafan bir çok şeyle dolu birde bunu kafana takma dedim. Nolur affet beni" gözlerimi kapatıp sakinleşmeye çalıştım.

Sokak Lambası Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin