23 - Tabu

360 21 172
                                    

Multimedya; Zelal

İyi okumalaarr💃

Elimde tuttuğum anahtarla yavaş yavaş merdivenleri çıkıyordum. Kapının önüne gelince anahtarı kapı deliğine sokarak çevirdim ve kapıyı açtım.

Kapının önündeki ayakkabı kalabalığına kaşlarımı çattım. Yağızlar buradaydı. Önce salona ilerledim. Herkesin bakışları bana döndü. Zorla da olsa gülümsedim.

Ağlamamak için kendimi çok zor tutarken gülümsemek zordu.

"Hoşgeldiniz. Üzerimi değiştirip geliyorum ben" dedikten sonra arkamı döndüm ve gülümsemem anında silindi. Hızlı adımlarla odama ilerlerken gözlerimden akmak için yalvaran gözyaşlarımın akmasına inatla izin vermiyordum.

Odamda ağlayacaktım.

Kapıyı açıp odama girdim. Odama girmeme beraber gözlerimden yaşlar akmaya başladı.

Çantam kolumdan yere düşerken sırtımı kapıya yasladım ve yavaş yavaş yere kaydım.

Sesim çıkmasın diye elimle ağzımı kapatıp yere oturdum.

Hıçkırmamak için çok zor duruyordum.

Dayanamıyorum artık. Abimin davranışlarına, söylediklerine dayanamıyorum. Neyin imasını yapmıştı bana ya? Kendi öz abim bile bunu diyorsa dışarıdan gören insanlar da mı aynı şekilde düşünüyordu?

Çok acıtmıştı abim bugün. Arkadaşlarımın önünde beni rezil etmekle kalmamış birde üstüne Yağızla tartışmıştı.

Benim canımı acıttıktan sonra gidip mevsime abicim demişti. Mevsimi bu konuda kıskanıyordum işte. Abimin bana değil mevsime abilik yapmasını çok kıskanıyordum. Bana bir kere abicim demeyip mevsime sürekli öyle seslenmesini kıskanıyordum.

Neden gelmişti ki? Neden bozmuştu huzurumu? Ne güzel kendi kendime ilerliyordum ben. Annemin yanına götürecektim onu ve işim bitecekti.

Okula gelip her şeyi mahvetmişti.

Söylediği hiçbir şey affedilir değildi.

Babam beni mi görmek istemişti. Tabikide göremeyecekti. Bir kaç sene öncesine kadar babamı görmek istiyordum evet. Hatta beni terk etmesine rağmen onu görmeyi her şeyden çok istiyordum.

Yaşım ilerledikçe yavaş yavaş her şeyin farkına varmıştım. Ve artık babamı öldüğüm zaman cenazemde bile istemiyordum. O kadar nefret doluydum ona.

Hayatımı mahvetmişlerdi. Hem babam hem abim. Çocukluğumu mahvetmişlerdi. Şimdi de gençliğimi mahvedeceklerdi. Ama buna izin vermeyecektim. Hayatımı, daha fazla mahvetmelerine izin vermeyecektim.

Gözlerimden akan yaşları silip ayağa kalktım ve dolabıma ilerledim. Bir eşofman ve bir tişört alıp üzerime geçirdim hemen. Okul kıyafetlerimi dolabıma koyup telefonunu eşofmanımın cebine koydum ve dışarı çıktım. Salona girmek yerine önce tuvalete girdim. Elimi yüzümü yıkadım.

Ağladığım belli oluyor muydu acaba? Aynaya bakıp gözlerimin haline baktım. Gözl altlarım kızarıktı. Yüzümü bir kaç kez daha yıkadım. O kadar çokta ağlamamıştım aslında. Niye kızarmıştı ki hemen gözlerim?

Aynaya tekrar baktığımda biraz daha iyi olduğuna kanaat getirip havluyla yüzümü kurulayıp banyodan çıktım.

Salona girip gülümsedim. "Selamlaaarrr" dedim neşeyle ve tekli koltuklardan birine bağdaş kurarak oturdum. Sahte bir neşeydi bu ama sahte olduğunu anlayacaklarını zannetmiyorum. "Eee naptınız ben yokken?" diye sordum. Hepsi şaşkınca yüzüme bakıyordu.

Sokak Lambası Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin