16 - Yara

391 28 88
                                    

Multimedya; Umay

İyi Okumalar 👻

"Bir güzellik daha varmış. Bir taşta iki kış vuracağım demek ha? İyiymiş"

O sırada cebinden çıkardığı metal bir şeyi eline alıp usta hareketlerle açınca bıçak olduğunu farkettim.

Sakin ol Umay. Yağızlar gelene kadar oyala onu. Onlar gelince icabına bakarlar. Sakin ol.

Bıçağa bakıp sırıttı ve bize doğru yaklaşmaya başladı. Kafamı geriye doğru atıp arkamdaki kıza fısıldadım. "Sakın korkma. İkimize de zarar gelmeyecek" kafasını salladı hızla.

"Cesur ol. Korktuğunu düşünürse daha çok üzerine gelir" dediğimde arkamdan çıkmak için hareketlendi. "Hayır. Arkamda kal" adım seslerini duyunca kafamı kaldırıp ona baktım.

"Sen kimsin?" diye sordu bana. Rahatça omuz siktim. "Kim olmam şuan önemli mi?" o da benim gibi omuz silkti. "Haklısın. Nasıl olsa sende öleceksin. Kim olduğun pekte önemli değil" ölmek kelimesini nasıl bu kadar rahat söyleyebiliyordu şaşırıyordum.

Sonuçta ölünce yaşamın bitiyordu. Hayatın bitiyordu. Ölmek öyle basit bir şey değildi. Öyle basit bir şekilde de söyleyemezdi.

"Ölmekten nasıl bu kadar basitmiş gibi bahsediyorsun?" şuan sorulması gereken en saçma soruydu belkide. Ama umrumda değildi. Onu bir şekilde oyalamam gerekiyordu.

"Kendim ölmeyeceğim. Sizi öldüreceğim" dedi ve iğrenç bir şekilde sırıttı. Yüzünü buruşturdum.

"Peki sen ikimizi birden öldürünce ne olacak?" diye sordum. Bıçakla çenesini kaşıyıp bir süre düşündü. "Yurt dışına kaçacağım" alayla güldüm. Yurt dışına mı kaçacaktı?

"Gerçekten bizi öldürdüğünde elini kolunu sallaya sallaya kaçabileceğini mi düşünüyorsun? Eğer böyle düşünüyorsan şuan sağlam bir kahkaha atarım burda" kaşlarını çattı bu söylediğime. "Senin o dilini kesmek lazım" ellerimi belime koydum.

"Hadi ya. Kessene" kaşlarını mümkünmüş gibi daha da çok çatarken bir adım daha yaklaştı. Tam 2. adımını atıyordu ki kız birden arkamdan çıktı.

"Yaklaşma" sinirle ona döndüm. Ben sana arkamdan çıkma demiştim. "Senin derdin benimle. Bana istediğini yap ama kızı bırak" çocuk omuz silkti.

"Hayır. İkinizinde öldüreceğim. Hem kızın burdan çıkınca polis çağırmayacağı ne malum?" polis değilde başka birini çağırdım bile dememek için kendimi zor tuttum.

"Çağırsam ne olacak? Yurtdışına kaçacakmışsın" dedim tekrar alayla. Burdan çıkabileceğini düşünüyorsa yanılıyordu.

"Planlarımın 4/1 ini bile bilmiyorsun küçük kız. Sus bence" gözlerimi kısarak ona baktım. "Senin bu kızla derdin ne?" ilk başta sormam gereken soruyu en sonda sormuştum. Hadi bir alkış.

"Benden kaçmayacaktı. Ben sadece onu seviyordum. Ama o kaçtı benden" dedi yanımdaki kıza bakarak. "Madem seviyorsun neden elinde bıçakla kovalıyorsun kızı? İnsan sevdiğine zarar vermez" dedikten sonra kızı arkama çektim tekrar. Her an bir saldırı yapabilirdi. Ne yapacağı belli değil gibi gözüküyordu. Kıza zarar gelmesine izin veremezdim.

"Seviyorum demedim. Seviyordum dedim. O benim canımı çok acıttı. Sıra bende" dedi ve bir adım daha attı. Biz de iki adım geriye.

"Ben sana hiç bir şey yapmadım" dedi arkamdaki kız. Kalıbımı basardım kızın bu çocuğa bir şey yapmadığına. Kendi kuyruk acısını kızı öldürerek geçirmeyi düşünüyordu. Ama bilmiyordu ki bu kıza zarar verdiği an peşini bırakmazdım.

Sokak Lambası Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin