Güz
Limuzinle sahne için yola koyulmuştuk, en arkada Yalgın ve ben kart oynuyorduk.
İki yüzü ortaya attım. Ortada an itibariyle iki bin lira vardı. Feci gaza gelmiştik. Yalgın bu sefer zorlu bir rakipti. Çalışıp karşıma çıktığından adım kadar emindim.
"At,"dedim kartların üzerinden ona bakarak.
"Mükemmel bir konser öncesi,"dedi Gonca.
Yavaşça kartını bırakırken yüzünde ukala bir gülümseme vardı.
"Şerefsiz,"dedim o paraları önüne çekerken.
Harry "Çok heyecanli,"dedi, bizi merakla izliyordu.
"Beş yüz koyuyorum,"dedim bu sefer.
Yalgın sırıttı.
"Güle güle de bebeğim."Parmak gösterdim.
"Bütün paranızı bitirdiniz sığırlar,"dedi Gonca.
"Gonca siktir git dağıtma dikkatimi,"dedim. Şerefsiz bütün paramı alıyordu!
Ömer "Şu an düşmandan farkınız yok,"dedi bize şaşkınlıkla.
"Seri oyna Yalgın,"diye çıkıştım.
Ama benim kaybedeceğimi sanarak risk aldı, o risk de oyunun sonu oldu.
Son kartımı atıp iki bin beş yüz lirayı saymaya başladım. "Emin olalım."
Yalgın hiddetle bana döndü.
"Sikeyim seni Güz! Ulan!"Alayla paraları salladım.
"Bu ara onu da pek yapamazsın gibi görünüyor."Cama kafasını vurmaya başladı.
Sırıtıp bir yüzlük uzattım ona. "Al, başımın gözümün sadakası olsun."
Yalgın mızıkçılığa başladığında kahkaha attım.
"İbne, insan erkek arkadaşının tüm parasını alır mı? Düşmanım yapmaz bunu bana. Karakter yoksunu seni.""Bir yüzlük daha al,"dedim kahkahalarımın arasından.
"Var ya elim ayağım titriyor, o güzel yüzünü sikeceğim şimdi."
Yakasından kendime çekerek "Gel buraya,"dedim.
Öpüştük.
Dudaklarıma sert karşılığı öpücük ilerledikçe uysallığa yerini bıraktı. Yakasındaki elimi boynuna çıkarıp dilimi dudaklarından içeri kaydırdım. Dilimi ağzımda hissettiğimde boynundan koltuğa bastırdım onu, üzerine eğildim.
"Yavaş yavaş,"dedi Gonca limuzinin ön tarafından, arada perdemsi bir şey vardı. "İki shot viski attınız sadece."
Duymama rağmen algılarım kapalıydı. Delicesine bir ihtiyaçla Yalgın'a dokunmaya devam ettim. Islak dudaklarımı Yalgın'ın boynuna bastırdım. Belimdeki elleriyle beni kendisine bastırdı, ikimiz de nefes nefeseydik.
"Bırak stres atsınlar, siyah perdeyi indirelim biz,"dedi patron gülerek.
Burnumu boynuna sürtüp onu gıdıkladım. Yalgın gülmeye başladı. "Bebeğim..."
"Gün ışığım,"diye fısıldadım.
Bana sarıldı.
Onu kaldırıp ben de aynı karşılığı verdim. "Seni seviyorum,"dedim içim titrerken.
Boynuma yaslandı.
"Ben de, çok çok..."Ve Ömer'in bakışlarıyla karşılaştım.
Harry ıslık çaldı. "Babalarima bakin!"
Yalgın'dan uzaklaştım. Ömer de hızlıca önüne döndü. Bu sik gibi hissettirmişti. Onu böyle üzmeye hakkım yoktu, hiç yeterince üzmemiştim sanki.
Telefonumu elime aldım. Yalgın kucağıma uzanmıştı ve ben de buklesiyle oynuyordum.
Güz: Özür dilerim.
Ömer yazıyor...
Ömer: Sorun değil
Üzgün yüzüne bakış attım.
Güz: Sorun olduğunu biliyorum. Keşke Goncayla kalsaydınız.
Ömer: Biraz canımı yakıyor ama mutlu olmanı her şeyden çok istiyorum
Güz: Sana bunu yapma hakkım yok.
Ömer: Arkanda olmasam sizi desteklemesem gelmezdim öyle düşünme
Dikiz aynasından gözlerine baktım tekrar.
Güz: Beni hala seviyor musun?
Bakışlarını anında çekerek telefonuna baktı. Hiçbir şey yazmadan öylece bekledi.
Ömer: Evet. Her şeyden çok.
Dolu gözlerini eline çaktırmadan sildi. Yalgın doğrulup "Film izleyelim,"dedi, trafiğe bakış attı.
Buruklukla eski sevgilime baktım.
"Bir saniye-""Tuvalet molası gelmedi mi?"dedi Ömer bana bakmadan.
Benzin için durunca tuvalete indi.
Peşinden gittim ve onu tuvalette kolayca yakaladım. "Ömer benden vazgeçmen gerek."
Musluğu açtı.
"Güz unut dediklerimi.""Hatta senin iyiliğin için uzak kalmamız gerek."
"Ben böyle iyiyim."
Elimi duvara yaslayarak gözlerine eğildim. "Değilsin,"dedim içimdeki sıkışıklıkla. O, bunların hiçbirisini hak etmiyordu.
Sağa bir adım attı, onu taklit ettim.
"Güz bırak beni,"dedi yüzüme bakmadan.
"Hayır, ağzıma sıçman gerek artık. O patlama olmak zorunda."
"Güz..."
"Ne?"
Dudaklarıma yapıştı. Üç saniye içinde onu refleksle ittirdim. "Ömer!"
Elimle dudaklarımı sildim, midem bulanıyordu.
Klişelik de yakamızı bırakmadı. "Mükemmel olmadığını biliyordum."
Yalgın.
off ömer naptın salak
![](https://img.wattpad.com/cover/191760927-288-k730668.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ritim [BXB]
Historia Corta"Bak, burası bizim cehennemimiz ve burayı biz yönetiyoruz. Şimdi bize itaat zamanın geldi." BXB ODŞD'nin ikinci kitabıdır, önce onu okumanız gereklidir.