Ritim [BXB]

~88~ Rüya

Akdeniz her fotoğrafında değişiyorsun aq

"Akdeniz, ne zaman yataktan kalkmayı düşünüyorsun?"

Çocuk yorganı kafasına kadar çekip yanıt verdi. Ruhsal acı, fiziksel acıya dönüşüyordu. Akdeniz, kendisini hafif bir nezle kapmış gibi hissediyordu. Omuzları, boynu ve dizlerinde ağrılar vardı. Burnu ağlamaktan tıkanmıştı, nefes almasını zorlaştırıyordu. Gözleri ağlayarak uyuduğundan ötürü hala yanıyordu, kan çanağından halliceydi.

Ama göğsündeki o berbat ağrı onu öldürecek gibiydi. Çok güçlüydü.

"Kalk bak, kahvaltı benden,"dedi Riva da. Mavi perçemlerini düzeltti. Altay'a baktı ama o da başını salladı. Akdeniz yemek yemeyecekti belli. Parka gitmiş, dışarı çıkabilmişti ancak döngü sürüyordu. Arkadaşı yine yataktaydı.

Altay'ın kız arkadaşı üzgünce kapıdan baktı. "Sucuk var, pastırma da aldık. Sofraya bir baksan..."

Akdeniz ses çıkarmadı, ağlıyordu.

"Ben size ne dedim söyleyin,"dedi Altay dellenerek. "Harry onu üzecek demedim mi? Herkesi uyardım."

"Tamam, her şeyi sen biliyorsun,"dedi Riva sıkkınca.

"Benim dediğimi yapmazsanız..."

"Koç erkeği de hiç çekilmiyor."dedi Altay'ın kız arkadaşı sırıtıp. Rivayla birbirlerine sırıttılar. İkili başlarda nefret etseler de şu an anlaşıyorlardı. Genç kız hep bu çocuklarlaydı, Riva onun grubun Robin'i olduğunu düşünüyordu. Ted Mosby aptalı da Altay diye düşünüyordu.

Yorganı çocuğun üzerinden çekti. "Bebek gibi davranmayı kes ve yemek ye. Bir daha bir erkek için bu halde ağlarsan senin canına okurum."

Akdeniz arkadaşını kızdırmamak için banyoya girdi. Riva da böyle diyorsa dinlemeliydi.

Herkes masadaki yerini alırken telefonunu kapattı.

Akdeniz arkadaşları için pek de fazla olmasa dahil bir şeyler yedi. Odasına döndü, üzerine Rick And Morty baskılı beyaz sweetshirtünü ve kot ceketini giydi. Gökkuşaklı küpesini kulağına taktı. Küpe hafifçe sallanırken üzerini düzeltti. Kalp kırıklığına yürümek iyi gelebilirdi.

"Akdeniz, nereye gidiyorsun?"

"Yürüyeceğim."

Altay onun önüne geçti. "Dinlens-"

"Gidebilir miyim?"dedi Akdeniz tersçe.

"Çocuğu bırak,"dedi Riva.

Zil çaldı.

Akdeniz kapıyı açtı ve "Mirza?"dedi şaşkınlıkla.

Kıvırcık otuz iki diş sırıttı.

"Naber?"

"Yürüyüşe çıkıyorum."

Riva kaşlarını kaldırdı. "Burada ne işin var?"

"Seni görmeye geldim."

"Yemeklerden biraz kaldı,"dedi Altay gülümseyip. Riva da pes ederek gülümsedi. Mirza'yı kolunun altına aldı.

"İyi yapmışsın."

"Tabii iyi yaptım, senin için dershaneyi astım!"

Akdeniz onlar konuşurken sessizce uzaklaştı oradan, sahilde kulaklıklarını takıp başını eğerek yürümeye başladı. Aşıkları görmeye dayanamıyordu. Kapüşonu da kafasına geçirdi. Perdenin Ardındakiler ona eşlik etti. Çocuk şimdi daha sakindi, göğsündeki ağrı bir nebze hafiflemişti.

İnsanlardan ücra bir yere oturdu. Bacaklarına gelen küçük köpeği okşadı, başında dikilen sahibini fark etmemişti. Başını kaldırıp kahve gözlere baktı. Genç kız gülümsedi. "Devam edebilirsin, ısırmaz. Seni çok sevdi."

Akdeniz utanarak önüne baktı.

"Oturabilir miyim?"

Usulca başını salladı, kızın samimi olduğunu düşünmüştü. Hem köpekle utancı geçince oynayabilirdi, değil mi?

"Ben Rüya,"dedi kız kumral saçlarını ittirip. Ona doğru eğildi.

Akdeniz yutkundu. "Ben de Akdeniz."

Kız beyaz ojeli elini uzatarak gülümsedi. "Memnun oldum." Akdeniz ona bakmadı fakat Rüya pes etmedi. "Aslında seni tanıyorum."

Gri saçlı çocuk merakla başını kaldırdı. "Beni tanıyor musun?"

Rüya başını sallayarak onayladı. "Ama yanımdan kalkıp gitmeyeceksin. Kötü bir niyetim yok, yemin ederim. Yalnızca konuşmak istiyorum."

Öyleydi de.

"Peki..."

"Ben Harry'nin eski sevgilisiyim."

"İyi günler."

"Başka bir amacım olsaydı şu an Harryle olurdum,"dedi genç kız. "Rica ediyorum, konuşalım. Harry gerçekten üzgün."

"Sen de teselli edebilirsin,"dedi Akdeniz sinirle. Rüya'yı inceledi, kız çok güzeldi. Kaküller, kumral parlak saçlar... Siyah deri eteği, kıvrımlı fiziği...

"Bir zamanlar Harry'e değer verdiğim doğru, zaten burada olma nedenim de bu Akdeniz. O günlerin hatırına mutluluğunu en çok ben isterim."

"Öyle mi?"

Rüya gülümsedi. "Harry'nin seni sevdiğini anlatmak istiyorum. O benimleyken bile açık ilişki şartıyla birlikteydi, ona seks bağımlılığı için terapi almasını önerdiğimde iki saat kavga ettik. Çıldırmıştı. Seninleyse daha hiçbir şey olmadan, yalnızca seni beğendiği için terapiye gitmiş. Her gece başkasıyla beraber olurdu, sabaha zil zurna eve dönüp yemek yer ve yine dışarı çıkardı. Bana inanmayabilirsin. Sonra Yalgın'a sor, evde bile durmuyordu diye söyler. Hiçbir şeye önem vermezdi, varsa yoksa sevişip eğlensin. Şimdi ders çalışıyor, Behzat'a yardım ediyor. Hobilerine önem veriyor ve kendisini geliştirmeye çalışıyor. Akdeniz bunun nedeni sensin."

Akdeniz ona inanmıştı, yine de kafası hala karışıktı. "Onlyfans hesabı duruyor."

"Silmiş,"dedi Rüya telefonunu göstererek. "Biliyorum, ağır geliyor ancak bu değişimleri göz ardı etmemelisin Akdeniz."

"Siz neden ayrıldınız?"

"Kısıtlayarak durdurmaya çalıştım."

"O durumda ben olsaydım ben de böyle yapabilirdim, belki de yapmazdım. Bilmiyorum,"dedi çocuk mırıltıyla.

"İlişki bu değil. İçin rahat etsin diye..." Rüya telefonundan erkek arkadaşıyla pozunu gösterdi. "Harry'nin durumunu ortak arkadaşlarımızdan öğrendim. Ben başkasıyla beraberim."

"Çok olgunsun."

"Aslında tam tersini derler ama sağ ol,"diye güldü Rüya.

"Köpeğini de bunun için kullanman zekiceydi."

Rüya sırıttı. "Çok şirin, değil mi?"

"Evet, kızım görse bana kızabilirdi."

"Senin de mi köpeğin var?"dedi gri saçlı çocuğa Rüya.

"Hı hıı, ama daha küçük."

"Dediklerimi düşün, saçını yeniden boyamışsın galiba, parlıyor. Çok yakışmış."

Düşünüyordu bile. "Teşekkürler, akmıştı sarı gibi olmuştu."

Rüya kibarca hoşçakal dileyerek köpeğiyle uzaklaştı.

Akdeniz, onun neden Harry'nin eski sevgilisi olduğunu anlamıştı. Kıskansa bile onun ne kadar samimi ve olgun olduğunu düşünmeden edemedi.

Ve denize karşı düşünmeye devam etti.

rüya ilk kitapta vardı, harry ayrılamıyorum çünkü yatakta iyi diyordu hatta ahhhahshd