~4~ İskele Korkusu

3K 254 123
                                    

AW 1K

Güz

"Geldim, sakinleş,"dedim Yalgın'ın karşısındaki sandalyeye oturup. Menüyü ortaya atıp sinirle bana baktı. Kaşımı kaldırdım, ne olmuştu da beni sekiz kez aramıştı?

Apar topar buluşmamız için bu kadar önemli olan şey neydi?

"Karşıma çıktı piç kurusu."

"Kim?"diye sorduğumda denize baktı.

"Turgut."

"Ne oldu?"dedim ciddice. Bu kadar sinirli olduğuna göre kavga çıkmış olmalıydı. Nerede? Ve bensiz...

"Yüzüme para attı, patronla anlaşacak."

"Ne?"dediğimde derin bir iç çekti.

"Biz bir yere gelemezmişiz gibi artıklarımızla oynuyorlar."

"Yine lisedeki gibi onlara buluşmak, özellikle senin bunu yapmanı istemiyorum,"dediğimde itiraz etti.

"Öylece ellerine mi bırakalım?"

"Yalgın,"diye uyardım.

"Biz olmasaydık bu işi öğrenemezlerdi bile! Taklidin peşindeler."

"Bırak etsinler, sana ne."

Sinirle saçlarını karıştırdı. "Taklitçilere gerçeği gösterip kör etmek yerine mi?"

"Patron gibi konuşma,"diye homurdandım.

Masayı ittirdi ve ayağa fırladı. "Bir bok anlamıyorsun."

"Çocuk gibisin."

"Cehenneme git."

Omuz silktim. "Orada görüşürüz." Başını iki yana sallayarak sinirle gülerken bileğinden tuttum. "Otur şuraya Yalgın, fevri davranma."

"Patronun teklifini kabul etmek istiyorum."

"Sinirlendiğin için böyle konuşuyorsun. O herif sandığımız gibi değil, bunu bile bile onunla konuşmana izin verecek değilim."

"Beni kısıtlama hakkın yok, ya sensiz ya seninle konuşurum."

"Aptal gibi davrandığının farkında mısın? Onlara inatla teklifi kabul edeceksin. Kaç yaşındasın Yalgın?"diye sızlandığımda bileğini kurtardı ve masaya tekme vurdu.

"Siktir git piç kurusu,"diye tıslayıp kafenin çıkışına yürümeye başladı.

Koşup kolundan yakaladığımda kolunu kurtarmaya çalıştı ama kolunu sıktım.

"Bana bak, onlara bir şey kanıtlamak zorunda değilsin."

"Ne?"dedi kısık sesle.

Kafenin arka tarafında durduk. "Korkağın teki olup olmaman sorun değil, beni korkuların yüzünden bir daha bırakmayacağını biliyorum. Onların bir şey bilmesine gerek yok. Birkaç budaladan korksaydın zaten yüzlerine bakmadan giderdin."

Ensesini tutup kendime çektiğimde nefes verdi. "Evet, biliyorum fakat neden onların canına okumuyoruz? Onlar bizi mahvetti."

"Yalgın, bunlar eskide kaldı."

Elimi ittirdiğinde iç çektim.

"Benim için kalmadı Güz, onlar burnumun dibindeyken kalmadı."

Arkasını dönüp yürümeye başladığında boğazım sızladı.

"Ne yapmak istiyorsun? Ne istiyorsun Yalgın?"diye bağırdım arkasından.

Durdu.

"Kazıdıkça beni boğmak mı istiyorsun, ha?"

Ritim [BXB]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin