~15~ Jack Daniels Öpücüğü

2.1K 178 52
                                    

Yalgın

Elimdeki para demetinden Harry'e para uzattım. "Bana ve kendine viski alsana." Fazladan yol parası da verince güldü.

Güz kolunu omzuma attı. "Eve gideceğiz, olmaz. Araba kullanacaksın."

"Sen kullanabilirsin Afrodit."

Kaşını kaldırıp düz bir ifadeyle bana baktığında masum bakışlarımla onu radarıma almaya çalıştım. "İyi de ben içmeden duramam, çok yoruldum,"diye itiraz etti.

Gonca dumanı üfledi. "Alkoliksiniz. İçmediğinizde eliniz ayağınız titriyor anasını satayım."

Ellerimizi şakasına titreterek"Doğru,"deyip güldük Güzle.

Harry getirdiği orta boy şişelerden birisini bana uzatırken diğerini dikmeye başlamıştı.

"Kişi başı bir şişe mi?"dedi başını iki yana sallayarak.

Şişe elimde yürümeye devam ettim, ayaklarım sahneden indiğimden beri zonkluyordu. Gülüp çimenlere uzandım ve viskiyi dudaklarıma götürdüm. Harry çimenlere benim aksime oturdu, çenesiyle mekanın kapısını gösterdi. "Gri röfleli."

"Ne?"dedim gülerek.

"Kim?"

"Ne grisi be?"dediğimde başımı bizden sonra sahneye çıkacak çocuklara gösterdi. "Saçında gri röfle var, dövmeli. Kim o?"

"Umm...Güz balım, şu gri saçlı çocuğu tanıyor musun?"

"İlk defa görüyorum. Neden sordun?"dedi Güz şişeyi ellerimden alıp. Gitti gönlümün efendisi...

"Onun altina bile yatarim,"dedi Harry iç çekip. Dirsek attım, viskinin kokusunu duyunca bile azıtıyor, normalde de...

"Tatlı çocukmuş,"dediğimde Güz anında bana dönüp "Pardon?"dedi. Gülümseyip omuz silktim.

Piç kurusu şişeyi hortum gibi çekmeye başladı.

"Yahu tamam! Şaka yaptık be!"

"Yapmasaydın, viskin benim."

"Siktir git,"deyip güldüm. Güz ayağa kalkıp geri geri kaçarken şişeyi dikmeye devam etti. Ben üzerine geldikçe daha hızlı içiyor, delireceğim.

Öyle gülümsüyor ki şişeyi dudaklarından ayıracak gücü kendimde bulamıyorum.

"İçmek istemiyor musun?"deyip güldüğünde gözleri kısıldı. Tanrı'm...

"Adi ne acaba?"dedi Harry boş kapıya bakarak. Güz beni yakalayıp çimenlere ittirdi.

"Hey!"

Güldüğümde üzerime eğildi. "Dudaklarımdan içebilirsin istersen."

Elimi saçlarına atıp dudaklarına uzandım. Dudaklarındaki viski tadı normal viskiden daha hoşuma gitti, aklımı alıyordu resmen.

"Bak çıkıyor, gri kafa arkada."

Gonca'nın sesini duysam da Güz ile öpüşmeye devam ettim, dudaklarını emmeden durmadım.

"Buraya bakıyor aptallar. Öpüşmeyin."

Sızlandığımda Güz dudaklarını çekti. Gözlerim odağını bulmakta zorlandı bir an.

"Bu çocuk eşcinsel,"dedi Harry mırıltıyla.

"Harrydar hah?"dedim sırıtarak.

"Hissediyorum. Aurasından homoseksüellik akiyor."

"Sana bakmadı bile,"dedi Güz alnını kırıştırıp.

"Bakamıyor da ondan." Harry gülümseyip bize döndü. "Ona baktığım an yerinde sallanmaya basladi. Saçlarına dört kez dokundu, altı kez küpesiyle oynadı, iki kez de uzaklara baktı. Onu izlediğimin farkinda."

"Oha lan."

"Heeyt be! Sen giderken ben dönüyordum Yalgin Bey!"

Harry bağırdığı için herkesin bakışları bu tarafa döndü.

Çocuk Harry'e kısa bir bakış atıp gözlerini kaçırdı tekrar.

"Onu bizimle içmeye davet etsene." Güz başıyla onayladı beni. Beyci Güz.

Harry cıkladı. "Tatlim bilmiyorum. Zaten utanmis halde. Bana düzgünce bakabilse çağiracaktim. Onu zorlamak istemem."

Başımı salladığımda bir baktım ki grup bu tarafa yürüyor. Ne şanslı çocuk bu Harry.

"Selam?"

"Selam."

"Merhaba?"

"Tanışmamıştık ancak hep denk geliyoruz,"dedi gri saçlının yanındaki kızıl çocuk. Elini uzattı. "Altay. Tanışalım dedik."

Elini sıkıp gülümsedim. "Yalgın."

"Bence de,"dedi Harry herkesle tokalaşırken. En son gri saçlı çocuğa elini uzattı, çocuk elini sıkıp "Akdeniz,"dedi kısık sesle.

Gülmemek için dudaklarımı ısırıp Güz'e döndüm. O da yere bakıyor, gülmemeye çalışıyordu.

"Sanırım patronumuz aynı. Mekanı hareketlendirmek için bizi çağırıyor, ardından sizi. Sıralama değişiyor ancak denk geliyoruz yani."

Güz kahkaha atmaya başladı. "Black Sea,"dediğimde daha çok gülmeye başladık.

Gonca iç çekti. "Çakırkeyifler kusurlarına bakma."

"Uu, Blacksea."

Çimenlere yata yata güldüm.

"Pa-Pardon,"deyip toparlanmaya çalıştı Güz. Gülmekten yüzüm acımıştı.

Karnımı tuttum. "Akdeniz, Karadeniz karneleri isteriiz!"

"Yalgın tamam,"deyip güldü Güz.

"Gülerken boğulacaksın."

"Siz de patronla mı çalışıyorsunuz?"dedi Güz.

"Biz patronun mekanlarında çalışıyoruz, arada çalıyoruz,"diye açıkladı Altay. Altay domatese benziyordu.

Tekrar gülmeye başladım.

Harry ağzıma vurdu. Siktir, acıdı. Bunu sesli söylemedim. "Siktir! Acıdı!"

"Gülüp durma!"

"Mutluluğumu kiskanma Harry,"diye taklidini yapınca bana çimdik attı. "Seni sürtük!"

"Sürtük mü? O neydi?"

Tekrar güldüm. Çok komikti, her şey komikti.

Güz kolunu omzuma attı. "Gel bakalımm, biz gitsek iyi olacak. Yalgın uçtu."

"Evet ama sanaa."

Altay güldü. "Çok tatlıymışsınız gerçekten."

"Sevgilime tatlı diye-"

Güz beni arabaya yürüttüğü için sözün yarım kaldı. "İyi geceler!" Beni arka koltuğa ittirdi. "Uslu dur."

"Öpsene beni,"dedim dudak büzüp. Bana yaklaştığında heyecanla yüzüne baktım.

Alnıma fıske vurdu.

"Bekle beni."

"Hey!"

Ritim [BXB]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin