~109~ Güç

620 79 91
                                    

Güz

Dosyaları iki saatlik sessizlikte aramanın ardından dan diye gelen sesle küfür savurdum. Mirza çelik kapıya bir şey fırlatmıştı. 

"Ulan!"dedi Yalgın. "Aklımı aldın."

"Burada gizli oda olmalı. Ben inanmıyorum."

İki saat önce bunu tartışıp aramadığımız yer kalmamıştı, dosyalarda iz bulmak daha mantıklı gelmişti çünkü oda namına bir şey bulamamıştık. "Mirza, götüne şu dosyayı sokarım. Yardım et artık!"diye bağırdım.

"Güz nolur bana bağırma, çok korkuyorum!"

Aceleyle yere oturup dosyalara baktığında Harry "Hehe,"diye güldü. Kaşımı kaldırdım. 

"Bence de oda var ya."

"Sizi odada sikerim Harry,"dedim bıkkınca. Durup durup oda var diyorlardı ve buldukları falan da yoktu. Şurada dosyalardan ümitlendikçe bunların boş durması beni delirtiyordu. Zaten mental sağlığımı iyice kaybetmiştim, sırada seri katil olmak mı vardı?

Yalgın "Yapma bak ölebilirsin,"diye uyardı onu. 

"Akdeniz'e mesaj attım, o da yardım etsin bari."

"İyi sik yedin Riva,"dedi Altay. "Anksiyetesi var."

"Anksiyetesi var diye onu dışlayalım mı? Bebek mi bu? Yardımcı olmak istediğini söyledi."

"Ya sabır!"

"Anana sabır. Senin tuzun kuru Altay! İbneleri kim koruyacak ha?"

"Gerekirse Behzat ben olurum."

Kavganın komikliğine Yalgın da gülerek cevap verdi.

Harry "Ay kavga edip durmasanıza,"dedi Mirza'nın arkasından aynı kapıyı zorlayarak. Gözlerimi devirdim. Yalgın elini omzuma koyarak ona bakmamı sağladı.

"Dinlenmek ister misin? Gözün kaydı bak bak yani."

Dosyalara tekme geçirip ağzıma geleni saymaya başladım. Bulamıyorduk, iz miz yoktu. Gerçekten siktirip gitmişti.

"Güz beni öldürme,"dedi Mirza alçak sesle.

Harry masalardan birisine oturup sigarasını çıkardı, elektronikti. Benden özenip almıştı, benimkisi evdeydi. Bir nefes çekince bana göndermesini istedim. Önce Yalgın içti, ardından ben içtim. Ah gerçek birer bağımlıydık, iyi gelmişti. Elektronik sigarayı Yalgın'dan tekrar alarak arkama yaslandım, duman müthiş geliyordu.

"Güz'ü nasıl sakinleştiririm görün,"dedi Harry gülüp. 

Ben de güldüm. Birkaç dakika sonra sessizliği bozdum. "Patron sizce harbiden gitti mi?"

Riva duvara yaslanmış, durgun bir halde boşluğa bakarak yanıtladı. "Gitti. Zaten öyle bir herif bize mucizeydi beyler."

İç çektim. "Homofobiyi bir an susturdu zannetmiştim."

"Ben de,"dedi Harry. "Kendimi Tanrı gibi hissetmiştim. Yaşayabiliriz demiştim."

Yalgın onun omzunu sıkıp burukça gülümsedi. "Yaşayacağız, Behzat yoksa ne olmuş? Ben varım, paramız da var. Güz var, beraber başa geçeriz. Güçle kalkarız, değil mi? Akdeniz'i hiç mi korumadık yani? İbneler kendini koruyamaz mı? Hah!"

"Ben açıkçası tutuştum. Ritim'i öyle yakan bizi diri diri gömer,"dedi Mirza, o an gerçekten korktuğunu görmüştüm. Çok tanıdıktı. Boğazımı acıtan bir histi. Riva onun omuzlarını sıkıp gülümsedi. Ona iyi hissettirmeye çalışıyordu.

"Ödlek gibi davranmamaya çalışmaktan çok sıkıldım,"dedi Harry de. "Her gördüğüm zorbalıkta gülerek devam edemiyorum." Yüzünde sahte bir gülüş vardı, o an üzüldüğünde bilerek gülüp bunu maskelediğini öğrendim.

"Bu zamana kadar nasıl kendinizi korudunuz?"dedim ayaklanarak. "Patron yoktu, aileniz sizi çöp gibi kenara itmedi mi?"

"Annem bana erkek ayarlıyor,"diye mırıldandı Mirza. 

"Bir bozma grupçu sürtük."

"Ben hetero taklidi yaptım,"dedi Riva. 

"Eh sen yaparsın zateen!"diye çemkirdi Harry. "Toplum gözünde gay bile değilsin. Ben ne yaptım, biliyor musunuz? İtildim, defalarca hastanede uyandım. Babam iyi olduğunu söyledi yüzüme. Bir sürü deli papazla uğraştım, şeytan çıksın diye dövdüler beni! Behzat yokken başarılı olamadım, olamam da. Ben Güz değilim, Yalgın da değilim. Akdeniz'i koruyamam!" Hınçla sandalyeyi devirince Yalgın onu yere oturttu, sakinleştirmeye çalıştı.

"Hayır. Harry Lex Slaukas bana aşkımı kazanmayı ve cesareti öğretti. İnsanlar yapamazsın dedikçe peşinden gitmeyi öğretti. Akdeniz'e ne kadar özel davrandı, onun için ateşlere atlamadı mı?"

"O an başkaydı,"dedi Harry yorgunlukla. Yalgın onun çenesinden tutup başını olumsuz anlamda salladı. "Değildi. Cesurlar da bazen korkabilir, bir zahmet korkalım. Yangından çıktık!"

Harry ona yaslanıp sarıldığında gülümsedim. "Harry, biz de korkuyoruz ama cesuruz. Ben hiç mi korkmuyorum? Gece uyuyamıyorum bile. Hepimiz aynıyız, kendini ben ödleğim diye şartlama. Yalgın da bunu yaptı ve onda travma oldu, sürekli bu kelimeden korkuyor."

Yalgın bunu fark etmeme şaşırmış gibiydi. "Güz haklı,"dedi yavaşça. "Mirza gibi bir gevşek bile nasıl titriyordu o gün görmedin mi? Pardon Mirzacım."

"Yok doğru valla. Akdeniz'den beter oldum, düşün."

Riva onayladı. "Kekemeye dönmüştü. Ben de korktum."

Harry bana da sarıldı. "Eskiye dönmek istemiyorum Güz."

"Dönmeyeceğiz. Yalgın doğru söyledi. Patron yoksa biz varız lan!"diye güldüm. "Beraber oldukça yıkılmayacağız. Herkesi kenetleriz."

"Kenetlenmişsin kalbime ilmek ilmek!" Yalgın bağırınca güldüm.

"İşlenmiş gibisin, hasretinle yüreğime..."diye devam etti Mirza. Hepimiz gülerken onlar el çakıştı.

Mercan'ın aramasıyla gülmeyi kesip cevaplandırdım. "Alo?"

"Güz! Erolların yerini biliyorum."

"Ne?"

"Evet, Rüya ile biraz araştırıyorduk ve onları bulduk. Konum atıyorum. Polisten önce siz gidin de ağızlarını burunlarını kırın."

Bu aldığım en güzel haberdi.

Telefonu kapatırken güldüm. "Beyler, devran bize döndü."

Mercan ve Rüya FBI 

Ritim [BXB]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin