Ritim [BXB]

~9~ Fırtına

Yalgın

"Hey. Kalani ben yaparim!"

Harry elimden portakalı aldı. Oflayıp pes ettim. On dakikadır tepemdeydi zaten.

"Ben uyandırayım onu madem."

Harry başını sallayıp portakalları sıkmaya başladı.

Odamın kapısını araladım. Ne de güzel uyuyordu. Yastığa benmişim gibi sarılmış, tüm sıkıntılarından sıyrılmıştı. Çattığı kaşları artık yüzü gibi durgundu.

Yatağın ucuna ellerimi bastırıp dudaklarını öptüm. Güz tepki vermedi, nefesini kesecek kadar sert öptüğümde mırıldandı. Çok güzeldi.

Sıcak boynunu öpücüklerle dolaştım. Kirpikleri titredi. Kokusunu içime çeke çeke doydum ona, durmadan öptüm.

Gözlerini aralarken gülümsedi. "Günaydın."

"Günaydın,"dedim saçlarını okşarken. "Daha iyi misin?"

"Olmamak mümkün mü?"dedi dudaklarıma bakıp.

Tekrar öptüm onu, bana karşılık verdi. Dudaklarımda hissettiğim güzel tadı içimi yaktı.

"Kahvaltı hazırladım,"dedim dudaklarımızı ayırıp.

"Ah...Harikasın."

Doğrulup esnedi. Yüzündeki sersem ifadeyi izledim. Yeşilleri odada turladı. O ayılmaya çalışırken odanın camlarını açtım. Temiz hava odaya doldu, odanın havası serinledi biraz.

"Gel."

Beni mutfağa kadar takip etti. Harry telefonla konuşuyordu, portakalları sıkmıştı çoktan.

"Rüya, dinlemiyorsun."

Karşı taraftan gelen bağırışla bana bakıp göz devirdi.

"Güzelim sana sevgili olduğumuzu söylemedim."

Kız küfür etti.

"Bana tasma takamazsin Rüya. Hiçbir ilişkide bu olmamali. Sevgi hapsetmek değil ki."

Rüya bir şeyler daha söyledi.

"Görüsmeyelim tatlim,"dedi Harry oflayarak. Telefonu kapattı.

"Kaçıncı ayrılışınız bu?"diye sordum gülüp.

Harry sızlandı.
"Kimlerle arkadaslik ettiğime bile karisiyor ya, onu binlerce defa uyardim!"

"Hiçbir ilişkide böyle kısıtlamalar olmamalı,"diye mırıldandım.

"Hem seni böyle kısıtlıyorsa neden barışıp duruyorsun?"diye sordu Güz de.

"Çünkü...Yatakta iyi."

İkimiz de ona göz devirdik.

Harry'nin önüne kahvaltı tabağını bıraktım. "Ye bakalım."

Yumurtasının tepesini kırdı. "İliski degil de ben bittim. Merhabalar, harika bittim."

"Sallama, sana yok yok be."

Yumurtasını oyarken dudak büzdü.

Zil sesiyle ayağa kalktım. Apartman görevlisi falan olmalıydı.

"Merhaba Yalgın."

Gördüğüm yüzle İbrahim Paşa'yı gören Hürrem Sultan gibi oldum. Patron burada ne arıyor?

"Öncelikle,"deyip aldığı lokmaları bana uzattı. "Güz'ün ve senin bunlar. Geçmiş olsun tekrar."

Lütfen beyaz çikolatalı olma, lütfen beyaz çikolatalı olma.