~53~ Mor Işıklarda

1.1K 106 97
                                    

Harry mor ışıklar altından sarışın çocuğa baktı. Sözleri ondan çıkan şarkıyı Akdeniz'e bakarak en yakın arkadaşları seslendiriyordu. Akdeniz gamzelerini belli ederek tatlı bir şekilde gülümsedi.

Harry karar vermişti. Bu gece Akdeniz onun erkek arkadaşı olmalıydı, ortam çok müsaitti. Bar neredeyse boştu, ışıkları yüzünden birbirlerini net göremiyorlardı ve Akdeniz ile omuzları birbirine değiyordu. Onu öpecekti. Ama çok ani olmamalıydı, Akdeniz ürkebilirdi.

Harry onun kulağındaki gümüş halkaya, kulak kepçesine uzanan piercingini hayranlıkla inceledi. Piercingin üzerinde yıldız vardı. Uzun kirpiklerini, minicik burnunu izlerken kalbi küt küt atmaya başladı.

Bar taburesine yaslanarak arkasına geçti. Onu biraz etkileyecekti. Elleri sarışının belini kavradı, çocuğun teni ateş gibiydi. Harry onun dudaklarına baktı.

Belindeki elleriyle çocuğun belini okşadı. Akdeniz yerinde sallanmayı kesti fakat Harry'e bakmadı.

Harry onu kendisine bastırmak istiyordu. Boynunu tutup arkaya yatırarak gözlerini buluşturmak ve o pembe dudakları öpmek...

Ama bekledi. Akdeniz bedenini ona yaslasa yapacaktı. Harry ona sarıldı. Akdeniz anında bedenini ona yaslayarak gözlerini kapattı.

Harry'nin de onun da içini bir sıcaklık kapladı. Harry onun yanağını öptü, sarışın çocuk kızarmaya başladı. Harry yüzüne küçük öpücükler kondura kondura dudaklarına yaklaştı.

"Hıhm..."diye mırıldandı Akdeniz.

"Akdeniz!"

Altay ortama sik gibi girince Akdeniz korkup hızlıca kaçtı. "Al-Altay..."

"Nasıldık? Efsaneydik ha? Aa Harry de buradaymış."

Akdeniz kıpkırmızı oldu ve tuvalete koştu.

"Ne oldu lan?"

Harry bir iç çekip Akdeniz'i tuvalet kabinine girmeden yakaladı.

"İş-İşemem ge-gerek."

"Seni incittim mi?"dedi Harry üzgünce.

Akdeniz kapıya yaslandı. "Hayır, dönelim mi?"

"İşemeyecek miydin?"

"Vazgeçtim. Hadi, gidelim. Dönelim. Altaylar da merak etmiştir yani. Evet, o gelmişti ve bana s-sormuştu."

Harry kolunu kapıya yasladı. Burada onu öpmeyecekti, çok utanıyordu çocuk. Bunu yapmayacaktı.

"A-Altay ş-şey..."

Çocuğun kızarık yüzüne baktı.
"Altay ney?"

"D-Dönelim."

"Dönelim mi?"diye fısıldadı.

Akdeniz başını eğip kıpraştı. Harry onun çenesini tutup başını kaldırdı. Burada öpmeyecekti ama...

Dudaklarını dudaklarına bastırdı sarışının. Akdeniz put gibi kalırken belinden tutarak çocuğu kendisine bastırdı. Akdeniz'in titreyen ellerini kavradı ve omuzlarına çıkardı. Akdeniz dudaklarını ürkekçe hareket ettirdi, Harry'nin dünyası koptu. Akdeniz'i belinden kucaklayarak kaldırdı ve Akdeniz anlık bir refleksle bacaklarını ona sardı.

Sarışının bedeni duvara yaslandı, dudaklar birbirini keşfetti. Akdeniz öpücükle beraber kendisinde değil gibiydi, ana teslim olmuş ve usulca karşılık veriyordu. 

Harry onun bacaklarında gezdi. Tek eliyle çocuğu duvardan çekerken kucağından indirmeden öpmeye devam etti. Eli Akdeniz'in kalçasını okşadı.

Sarışının hoşuna gittiği duraksaması ve yanaklarının birden ısınmasından belli oldu.

Harry nefesi kesilmesine rağmen çocuğun kalçasını okşayarak öpücüğü bitirmedi. Akdeniz başını arkaya atıp hıık diye bir nefes aldı. Harry de kesik kesik soludu.

Harry onun kızarık yüzüne ve dudaklarına baktı, ikisi de nefes nefeseydi. "Öp-Öptün."

"Öptüm,"dedi sırıtıp.

Akdeniz onun omzuna vurdu. "Tuvalette! Bok kokusunda!"

Harry sırıtmaya devam etti.

"İndirsene lütfen!"

Harry çocuğu yere bıraktı.
"Güzel öpüşmüyor mu ama?"

Akdeniz yüzüne su çarptı. Elleri delicesine titriyordu, şok ve heyecandan biraz da anın büyüsünden...

"Bu evetti."

Çocuğa tekrar sarılınca Akdeniz de titreyerek ona sarıldı. "Ben şey biraz... Senden hoşlanıyorum."

"Ben çok hoşlanıyor,"dedi Harry fısıltıyla.

Akdeniz gülümsedi.
"Peki... Hmm... Neden beni tuvalette öptün?"

Harry kahkaha attı.

Bunun sitemini birkaç ay duyacak gibiydi.

altay annem niye insanları bölüyorsun beynin var mı yazarken utandım senden!!!!

Ritim [BXB]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin