Ritim [BXB]

~105~ Limonlu Cheesecake

Harry, her şeyin sonunda kendisini Akdeniz'in yanında huzuru hala daha barındıran evinde buldu. Sarışın çocuk, şarkı sözlerini karalıyor ve silip en baştan yazıyordu. Bitişte ise kağıdı parçalayıp çöpe atıyordu. Harry, ellerini sevgilisinin bedenine dolayarak gözlerini kapattı.

Akdeniz de başını arkaya atarak onun boynuna küçük bir kuş gibi gizlendi.

"Cezalarını çekecekler,"diye fısıldadı Harry. Akdeniz'in yanağını öptü.

"Hayır,"dedi sarışın çocuk çatlak bir sesle.

"Evet yoksa kanun ben olurum. Söz veriyorum."

"Ailenle de aran bozuk, benim yüzümden iyice bozulacak,"dedi Akdeniz kederle. Ağlayacak gibi hissediyordu ama ağlamak için fazla yorulmuştu küçük bedeni.

"Akdeniz, ailem Hollandalı falan değil. Tabii ki bozulacak ancak bunun nedeni sen değilsin ki."

"Aslında Roma'da yaşamak isterdim,"dedi çocuk mırıltıyla.

Harry onun yüzünü bir kez daha öptü. "Gitmek ister miydin benimle? Her şeye rağmen?"

"O olay senin suçun değildi."

"Benimdi."

Akdeniz iç çekti, onun bu yük altında ezilmesini istemiyordu. Yumuşak elleriyle aşık olduğu çocuğa sımsıkı sarıldı. Anın huzuruna kapıldı ikisi de. Dakikalarca birbirlerinde kaldılar. Ta ki Akdeniz'in karnı guruldayıncaya kadar...

Yunan çocuk kahkaha attı. "Aç mısın?"

Kollarındaki küçük bedenin yüzü kızardı. "Çok..."

Onu belinden kaldırarak deniz gözlerine baktı Harry. "Ne yemek isteriz bebiş?"

Akdeniz ellerini Harry'nin omuzlarına yerleştirip gülümsedi. "Yemek mi hazırlayacaksın? Benim için?"

"Ne istersen..."

Çocuk elini çenesine dayayıp düşündü. "Seçeneklerim neler?"

"Yunan mutfağı denemiş miydin? Çok benziyor."

"Yarısını çaldığınız için olabilir mi?"diye güldü Akdeniz.

"Bebiş, bu savaşa girmek istemezsin."

"Baklava kimin?"

"Bizim."

"Asla sizin falan değil!"

Harry haykırdı. "Kanıtlayamaz!"

"Kanıtlayamazsın,"diye düzeltti Akdeniz.

"Mayerista adında bir şey yapacağım, sıvı.."

"Çorba mı?"

Harry ayağa kalktı, mutfağa yürürken seslendi. "Evet ama çok doyurucudur. Üstüne tatlı yaparım!"

Akdeniz kapıya yaslanırken onun malzemeleri çıkarmasını gülümseyerek izledi. Harry onun yardım etmesini istemedi, yatmasını rica etti ama sarışın onu izlemekte kararlıydı. Harry çorba pişerken tatlıya geçti. Cheescake hazırladı. Akdeniz'in en sevdiği gibi limonluydu.

Çocuk, havlayan küçük dostunu sevip oynarken Harry çaktırmadan ona bakıyor, sarışını ne kadar çok sevdiğini düşünmeden edemiyordu. Onun canının yanması demek Harry'e ucundan öbür tarafı göstermekti, cehennemin kapılarını açmaktı.

Her şey hazır olunca masaya geçtiler, televizyondan Akdeniz'in en sevdiği çizgi diziyi yani Rick And Morty'i açtılar. Akdeniz erkek arkadaşının yemeklerine hayran kalmıştı, minicik midesine rağmen bu kez üç dilim kekten yemişti. Harry o kadar sevindi ki neredeyse ağlayacaktı. Günler sonra düzgün bir şeyler yiyordu sarışın. Çizgi diziye bakıp küçük kıkırtılar kaçırıyor, kekten ağzına tıkıştırıyordu. Harry yemeği kesip onun güzel yüzüne baktı sadece. Buna ihtiyacı vardı.

Akdeniz kahkaha attı.

Harry de ona bakarak güldü, ne kadar şirin gülüyordu öyle diye düşünmeden edemedi.

"Bir dilim daha yer miyiz?"

"Hmm ne?"dedi Akdeniz çizgi diziden gözlerini ayırıp.

"Beğendin diyorum. İster misin az daha?"

"Midem patlayacak ama gerçekten enfesti,"dedi gülüp.

Harry gülümsedi. "Çok güzelsin."

Akdeniz bakışlarını kaçırdı, utanmıştı.

"Seni seviyorum."dedi Harry masadan onun sıcak elini kavrayarak. Akdeniz onun eline baktı ve içinden küt küt atan kalbinin eski ritmine dönmesi için yalvardı. Yutkundu.

"Ben de seni seviyorum."

Harry onun elini kaldırıp dudaklarına götürdü, masum bir öpücük kondurdu. "Akdeniz, bugüne kadar ruh eşlerine inanmıyordum. Ruhların olduğuna doğru söylemek gerekirse... Fakat sen buna inanmamı sağlıyorsun, ruhum sanki seninkisiyle birleşmiş Akdeniz. Hayat aslında buymuş gibi..."

"Evet. Ruhların bir yapboz gibi birbiriyle birleştiğini düşünüyorum,"dedi sarışın çocuk.

Harry'nin dudaklarında hayran bir gülümseme belirdi. "Doğru parçan olduğuma emin misin?"

"Her şeyden çok,"diye fısıldadı Akdeniz. Kalkıp erkek arkadaşına bir kez daha sarıldı. "Beni bırakma."

"Ne?"

"Beni hiç bırakma."

"Bırakamam ki."

"Yalan söyleme,"dedi Akdeniz üzgünce.

Harry onu öpüp "Yemin ederim, her zaman yanında olacağım,"dedi. Akdeniz rahatlayarak gülümsedi, o zaman iyi olacaktı.

Şüphesi kalmamıştı.

OF BEBİŞLER